Deliliğe Övgü
Hayır!
Bu bir Erasmus yazısı değildir.
O kadar akıllı değilim.
Dahası, aslında onun da etkilendiği aynı gelenekten geliyor.
Veli ile deli her zaman iç içedir gelenekte.
Her deli, veli değildir elbette.
Ancak her velide biraz delilik vardır.
Ekmek Teknesi’nde gördük, Yer Demir Gök Bakır’da gördük.
Halaç’ta gördük, Nesimi’de gördük.
“Yar ile hoş” olan başkalarında gördük.
Asıl sorun onlarla iletişimde; fark onların iletişim alanlarında.
Deli bizim anlamadığımız aklın diliyle konuşur.
Aklın tek bir kanalına indirgemek istedikleri var.
“Normal” insan, “norma uygun” insan demektir.
Bu nedenle norm dışı insana deli diyoruz.
Bizim “değer dediklerimizi” iplemediği için normal değildir o.
Aklın sandukasına sakladığımız vicdanı apaçık tuttuğu için.
O akıl ise, duyuların işlediği verilere göre oluşuyor.
O duyular dışardan verileri topluyor.
Veli aklın ötesindeki akılla görür; kalbin aklıyla görür.
Veli, tanıyınca deli eder insanı.
Perde perde açılan zaman içinde, perde perde gerçekler vardır.
Her bir perdenin bir alt perdeyle akordunu yapmıştır.
Herkes kendi perdesinden terennüm eder Aşkı.
“Makam” oturulan yeri değil, görülen gerçeğin konumuna bağlıdır.
Sonrasında iki boyutlu hayat, üçe çıkar, sonra dördüncü boyuta yolculuk başlar.
Dördüncü boyut varlığın içine daldığı gibi, o mahbesi de aşacaktır.
Herkes kendi basamağından aşağısını görür varlık merdiveninde.
Ve fakat Varlık Bir’dir…
Basamağın altında ve üstünde olanının farkına varmaz çoğu insan.
O nedenledir ki, akıl ve buluğ yaşı dediğimiz biyolojik eşikten ibaret değildir.
Hayat eşikleri aştıkça kendini ikmal eder.
Aklı gözleyen akıl, akıldan öteyi gören akıldır.
Gönüle inen akıl verileri aklı gözler, gözetler.
Kalpteki akıl ona kendi zavallılıklarını bir bakışta özetler.
Akıl o zaman, dışardan gelen verileri kayıt ve işleme ünitesi olduğunu anlar.
Kalbin aklı ona, dışardan gelenlerle uğraştığı için aslında taşra sakini olduğu fısıldar.
Aklın aklı, kalbin aklının sakini olmaya başlayınca, hayretlere açılır akıl.
Akıl dediğin, bir kaç kitap bir kaç hitaptır.
Muhatap olan deli eder insanı.
Delilik güzeldir.
Aklın aptallığını anlamaya yardım eder.
Ondandır, deliler “akıllı olanlara” müstehzi bakarlar.
Varlıkla akordumuz sağlayınca hepimiz bir kanun oluruz.