https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

AİKİDO VE "KÜRDİSTAN"

26-04-2022 01:49

 

Aikido ve “Kürdistan”

BDP’li bir vekil ne “kardeşliği?” höykürdü geçenlerde. Bir eski vekil “silah, Kürtlerin sigortasıdır!” buyurdu. Daha önceleri de “sivil itaatsizlik” namına çocukları okula göndermeme girişimleri oldu. Polis dövmeler, kaymakam linç etmeler bu meşrulaşmış eşkıyalığın uzantısı oldu.   

Güneydoğu’daki “Kürt” meselesi bir Ortadoğu sorunudur. “Türk sorunu” ise, özünde eskiden “Şark Meselesi” denen sorunun uzantısıdır. Bir ucu tarihsel Orta Asya hesaplarına kadar gider. Diğer ucu Osmanlı sonrası yarım kalan hesaplara, paylaşımlara. Milletimizin hafızası bu kadar mı daraldı?

Osmanlı’nın vefatından sonra Osmanlı’nın torunlarını Türkiye’den de ihraç etmek isteyenler olmuştu. Propaganda savaşları ve Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki Ödipus kompleksli ilişki dahi, Avrupa ile Osmanlı Devleti arasındaki Ödipal ilişkinin bir yansımasıydı. Osmanlı’nın kalan Türkiye vardı ve Türkler Anadolu’dan da atılmalıydı.

Ortadoğu sorunu ile Orta Asya sorununun ikisi birden epeydir önümüzde. Bu nedenle, kendimizi Orpheus yerine koyarak, Euridice yaratmaya çalışmanın anlamı yoktur. İraptan mahalli olmayan unsurlar, dilin gramerini yazmak istiyor ve hatta dili yeniden yazmak istiyorsa, o halde dilin kelimeleriyle semantiğini önceden oluşturmalıdır. Peki nasıl?

Bu noktada benim naçizane tavsiyem, Türkiye’yi “vatan” bilen camianın bir an önce devletlerden ve hükümetlerden bağımsız bir Kürt Çalışmaları Enstitüsü açması ya da müstakil bir Kürt Çalışmaları Üniversitesi kurmalarıdır. Bunu ilk üstlenen de ülkücü camia olmalıdır. Kürt ve Kürtlüğe dair ne varsa içinde barındıran bir kütüphane baş tacı olacaktır. Kürdi dillerin tamamı yanında, kopuntu Kürtlerinin antropolojik, sosyolojik, tarihsel, dinsel geçmişleri ele alınmalı ve çıkacak araştırma sonuçları, her kesimin anlayacağı şekilde yayımlanmalıdır.

Aynı şekilde, “Kürdistan” isteyen camianın da bir Yakın Çağ Türk Araştırmaları Enstitüsü kurmaları hayati önem taşımaktadır. Geç de olsa bunu çok yararı olacağını düşünüyorum.  Bu şekilde Kürtler, Türklerin tarihteki rolü ve son iki yüzyıldaki çöküşünün nedenlerini anlayacaklar. Türkler de bazı Kürtlerdeki bu kimlik edinme heyecanını, şevkini yeniden tadacaklardır. Bu vesile ile Doğu Perinçek’in İkibine Doğru Dergisinden beri işlenen Kürtlerin atalarının Sümerler, Etiler, Akatlar vs. gibi eski Anadolu ve OD kavimleri olduğuna dair safsataların Cumhuriyetin tarih tezleriyle uyuştuğu görülecektir.

Aksi halde, “federasyon” anlamsız bir sürece sokacaktır Güneydoğu Kürt sorununu. Sadece zaman kaybı olacak ve Federasyon’un mali ve psikolojik yükünü bu ülkeye ödetmekten ibaret olacaktır. Biliyoruz, taşlar bağlı ve “taşeronlar” var. Burası Ortadoğu’dur. Kan Ortadoğu’da petrol pompalarını yağlamak için kullanılır. Yüzyıldır haritalar bu bölgede hallaç pamuğu gibi atılır. Bir matruşça kaldırırsın, yerinden başkası çıkar. Biliyoruz, dedenin yediği yemeğin hesabını torunu ödeme zamanıdır. Ancak federasyon yanılsamasını bırakalım artık.

Nasıl mı? Aikido tekniklerini kullanmak lazım. O'Sensei Ueshiba, yaklaşık 900 yıllık Daito Ryu Aikijutsu tekniklerini, kendi aydınlanma yolunda kazandığı anlayışıyla yoğurarak farklı bir savaş sanatı olan bugünkü Aikido formunu ortaya koymuştu. Temel olarak ve en basit anlamıyla, karşısındaki saldırgan veya saldırganları düşürmek, atmak, eklemlerini kilitleyerek etkisiz hale getirmekti kural. Aikido en az enerji kullanarak, başka bir deyişle saldırganın gücünü kendine karşı kullanmak üzerine kurulu bir savaş sanatıdır.

Türkiye Cumhuriyeti “büyük” devlettir! “Büyüklerimiz” öyle anlattılar, büyüklüklerinden büyüklerinden naklen. Devlet geleneğimiz, daha önce yıkılan bütün Türk devletlerinin hafızasını taşır. Onların yeniden kurulmaları da aynı cevher içinden çıkar. O halde, Türkiye Cumhuriyeti devrede olmalı BOP planlarında ve binlerce yıllık devlet geleneğini Kürt “kardeşlerimize” aktarmalıdır.

Göktürk Kitabelerinde Kürt beylerine de hitap vardı. “Kürdistan” oluşumuna özellikle Türkler katkıda mutlaka bulunmalıdır. Hem, “eski dost” düşman olmaz. Hem “gedaya gedalık, sultana sultanlık yakışır.” Birilerine “sen Türksün!” demekle, Türk yapamazsınız. Birilerine “Kürt’sün!” demekle de, Kürt olmaz.

Kürt kimliğini anti-Türk olmaktan çıkarmak Kürt kimliğinin sağlıklı evrimine yardımcı olacaktır. Hâlen Kürtçü çevrelerde, Kürt kimliğinin monolitik görünümü Türkiye üzerinden olmaktadır. Kürt kimliği, asıl Kürdistan kurulduğu zaman tehlikeye girecektir. Ne Türklüğün maliyetini Kürtlere ne de Kürtlüğün maliyetini Türklere ödetmemek lazımdır.

Bırakalım, Kürt kimliği kendini tanımlasın İngilizce olarak. Türk’ten ayrı neleri varsa Kürtler kendi bulsun ki, sıra farklı toplumsal katman, dil, coğrafya, ekonomik ve kültürlerden olan Kürtleri kendi başına tanımlama noktasına gelsin.

Bir başka ifadeyle, Şirvan’ı baş tacı eden Kürt ile MTV’den gözünü ayırmayan Kürt birbiriyle buluşsun. Poşusuna milli sembol bilenle, poşudan utanan; Jeepe binenle, eşeğe binemeyen; ABD’de okuyan ile ilkokulu bitiremeyen; düğünlerde bir torba dolar saçanla, evine ekmek alamayan ve dağa çıkan Kürt bir araya gelmeli. Kendi kahramanlık hikâyelerini, efsanelerini anlatmalıdır. Mesih’in Öcalan mı, Barzani mi, Talabani mi, yoksa Karayılan mı olduğuna karar vermelidir.

Sonrasında, yeşil kartını, sağlık sigortasını, Diyarbakır Belediye Başkanından talep etmelidir. Bunu yaparken de tercüman kullanmalı. Güney, Orta, Kuzey Kürtçelerinde basılmalıdır evraklar. Annesinin giydiğinden utanan genç Kürt ile ninesinin giydiklerini “Şark Köşesinde” aksesuar kılan Kürt’ün buluşması ancak böyle mümkün olacaktır.

Evinde “Tanrı misafiri” ağırlamayı vazife bilen Kürt ile misafir gelecek diye köşe bucak kaçan Kürt bir arada olmalı.  İşçi Kürt ve patron Kürt bir arada olmalı. Laik Kürt ile dindar Kürt; Alevi Kürt ile Sünni, Şii Kürt bir arada olmalı. Muhafazakâr Kürt ile “modern” Kürt bir arada yaşayabilmeli. Varsa Zerdüşt olanlar, onlar da kendi aralarında Zerdüştlük sentezini kendisi düşünmelidir.

Bizim arada olmamız, bu buluşmaya engel olmaktadır. Biz arada oldukça Kürtleri yekvücut sanmaya devam edecek, hatta yekvücut olmak için varlığımızı kullanacaktır. “Varlığını Kürt varlığına armağan” etmesi hakkıdır. Peki, bize düşen nedir? Kürdistan oluşumuna daha nasıl yardımcı olabiliriz?

Kendimize güvenmeli ve açıkça bir “ayrılık referandumu” yapmalıyız. “Eller ayırsa bile, yollar ayırsa bile, biz ayrılamayız” bir hoş seda maziden. “Bir tel kopar ve ahenk ebedi bozulur.” Mesele budur. Zoraki kardeş, zoraki eş, zoraki işteş, sancıdaş, vergidaş, vatandaş ve gönüldeş olunmaz.

Federasyonla gelecek huzur bir yanılsamadır. Gelin, şunu “kazan-kazan” poliçesine dönüştürelim. Ayrılmak en iyisi. Genişletişmiş Kürdistan projesinin tasarımı Batı’dan, finansmanı Türkiye’den olamaz. Dahası, zaten “Büyük Kürdistan” ancak “Büyük İsrail”in arka bahçesi olacaktır. “Vaat edilen topraklar” haritası, Kürt nüfusun yoğun olduğu Güneydoğu bölgemizi içerir. Hatta Tevrat’ta tasvir edilen Cennetin içinden akan ırmaklardan üçünün adı, Fırat, Dicle ve Ceyhan’dır.

Ve Büyük Kürdistan, Büyük İsrail’in koridoru olacaktır. Bu nedenledir ki, ya Irak içindeki Türkmen ve Arap unsurları da içimize alarak konfederasyona gitmeliyiz. Ya da Türkiye içindeki Kürtlerin bir halk oylamasıyla isteğe bağlı olarak Türkiye’den tamamen kopmalıdır. Ayrılmak isteyen Kürtlerle komşu oluruz. Kalanlarla can ciğer oluruz yeniden. Ayrılana Türk kahvesi ikram ederiz turist olarak uğrarsa, oteli gösteririz. Kalanı evimizde ağırlar, mutfakta beraber yemek de yapar, mırra da içeriz.

Toprak ve nüfus değişimi gerekirse Irak, Türkiye ve İran arasında adilce yapılabilir. Suriye ve İran bu sürecin içine sokulmalıdır. Irak içindeki 3 milyon Türkmen, İran içindeki 25 milyon Azeri Türkü bu konuda etkin olarak masada olmalıdır. Ayrıca Türkiye uluslararası anlaşmalarda hakkı olan ve uzun zamandır sumen altı ettiği, Kerkük petrollerindeki hisselerini yeniden gündeme getirmelidir. Türkiye’yi seven, vefasını, cefasını, nimetini, külfetini sahiplenen herkes “ayrılmak” hakkını kullanmalıdır. Ve barışık, adalet ve huzur içinde olmalı.

Arap dindaşlarımızla yaşadık bu macerayı biz. Etnisitelerin millet olması, Türk devleti ve milleti üzerinden olmamalıdır. Ergenlik sendromlarının yok olması için, baba ve anadan uzak olmak en iyi yoldur. Türkiye aradan çekildiği noktada, millet olmanın ne olduğunu Suriye, Irak, İran Türkiye ve kopuntu Kürtleri daha iyi anlayacaktır.

Ayrılmanın ayrıntılarını konuşmak ve yeni yapılacak Anayasaya ile Kürtleri ve Türkleri uyuşturarak değil, placebo vererek değil, tamamen iyileştirecek en iyi çözüm bu olacaktır. Akla gelmeyen başa gelirse, aklı başa getirmek için başına gelmesi lazımdır. Sonrasını beraber izleyip göreceğiz. Petrol bitmiş, Coni hepten gitmiş olacaktır. Kürtajdan sonra ilk yardım için yine biz gideriz.

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…