https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

Keşif...

26-04-2022 01:49

Keşif…

 

Hayat keşifle başladı evrende.

Bir unutuş, bir ihmal, bir isyan…

Keşfin biri kesildi, diğeri başladı.

Bir keşif bir keşkeye dönüştü bazen.

Bazen bir keşke! bir keşfin kapısını araladı.

Ondan beridir, keşifle var olan bir süreç, keşif bitince biter.

Keşfin farklı yüzleri oldu tarihte…

Âdem Havva’yı keşfetti, İblis de.

Âdem insanı keşfetti.

Âdem’in Havva’yı “bilmesi” bir keşifti.

İkisi birden solan masumiyeti ve ölümü keşfetti.

Pandora, sepetindeki “kötülükleri” keşfetti.

Zeus, babası oldukça kendinin var olmayacağını düşündü.

O nedenle, Kronos’u alt etmeyi keşfetti.

Doğduğu Kaosun annesi olduğunu keşfetti.

Zamanı alt etmekle tanrısallığın bir boyutunu keşfetti.

Promete ateşi keşfetti.

Keşfetmenin acılarını keşfetti.

Asi, sürgün kendi kimliğinde bölünmüş oldu.

Sonra Sokrat öncesi felsefede filozoflar evreni keşfe başladılar.

Homer ve Hesiod’un yanılgılarını keşfettiler.

Bir şeylerin değiştiğini keşfettiler.

Tamam, evren vardı da evrenin özünde ne vardı?

Kendilerini öyle kaptırdılar evrene ki, kendilerini keşfetmeyi unuttular.

Değişmeyen şeyler neydi?

Özünde ne vardı değişen unsurların?

Keşfin anlamını arayan insanın yeri neydi “büyük evren”de?

Sonra Sokrat geldi, değişmeyeni ve insanı keşfetti.

İnsan ruhunun, iki atın ayrı yöne çektiği araba gibi parçalanmasını keşfetti.

Fiziki âlem içinde kendi başına bir evren, “küçük evren” olan insandı.

Değişen ve değişmeyen arasında bir ara yolu keşfetti maverada.

Sonra Aristo sadece göklere bakmanın eksikliğini keşfetti, yere baktı, doğayı keşfetti.

Sokrat’ın tersine, görünen insanı, ötelerden kopararak keşfetmek istedi.

Eski Yunan “alfa”yı keşfetti Fenikelilerden.

Roma’ya keşfedecek fazla şey bırakmamıştı insan doğası adına.

Eski Roma Eski Yunan’da çalışan beyni keşfetti, yanında sanatı, edebiyatı.

Roma ise Doğu’yu keşfetmek istedi.

Kızıl Elmayı Doğu’da aradı Roma.

 Zulmü, “erkek” olmayı ve Roma vatandaşlığını keşfetti.

Tanrılaşma arzusunu, idare etmeyi, hakikatin değil belagatin insan hayatındaki rolünü keşfetti

Delphi'de bir rivayete göre bir ulu: "Kendini bil" diye seslenirmiş.

Lakin Romalı insandaki canavarı en iyi keşfeden oldu.

Sonra Hıristiyanlık geldi, kapalı bir ruh hali içinde aradı kendini.

Kilisenin içine bile ışık girmesin, iç ışıkla aydınlansın diye çabayı keşfetti.

Roma’yla çatıştı. Yediler uyudu, uyandı, değişen zamanı keşfetti parada.

Roma’yı Paul keşfetti, Roma onda korkusunu keşfetti.

İlginçtir, Roma'da kudret öyle bir hal aldı ki, eşcinsellik muteber bir ilişki şekli oldu kadın aşağılamak için. Kadınlar "zayıftı" çünkü... Romalı erkeğin halinden Romalı erkek anlardı. Kadınlar da kuluçka makinesi olmanın çaresizliğini keşfetti.

Sonra Hıristiyanlık Roma'yı fethetmeye başladığında genetik uyum sorunu oldu.

Biri gücü ve bu dünyayı diğeri "zayıflığı" ve "ötesini" aradı.

Hıristiyanlık, en iyi Şeytan'ı keşfetti.

Nerdeyse İsa kadar güçlüydü Şeytan.

Tanrı'yla iddialaşan bir Şeytan dünyayı keşfetti.

Ve İsa'dan sonra Aziz Paul, tekrar Şeytan'ı yüceltti adeta. Roma Şeytan olmuştu inananları gözünde. Orta Çağ boyunca artık Hıristiyanlık zapt edip zapt olunduğu Roma'da Roma'yla bir olup zulmetme gücünü keşfetti.

Artık “din” diye Kilise papazı ve onları kullanan Roma liderleri aklı devre dışa bırakan bir itaati keşfetti. Francescan rahipler rahibeler ruhlarındaki esrarı keşfetti.

Rönenans’la insanlar yeniden aklı keşfetti. Ancak hissi bıraktı bu sefer de. Reform ile devinim arttı. Aydınlanma iki türlü oldu. Birincisi karanlık algısına karşı olan aklın aydınlanması. Diğeri Lucifer'in getirdiği bir aydınlık oldu ki artık din enstrümandı.

Attila Doğu’dan geldi Roma’nın içindeki ayrılıkları keşfetti.

Asırlar sonra Endülüs Etkisiyle Avrupa kadını keşfedecekti, aşkı keşfedecekti ki iki engel çıktı: Biri Kiliseydi. İlla kadın sevecekseniz, “buyurun, Meryem var!” dediler. Diğeri Hıristiyanlığın otoritesi olan Aquinas oldu. Onun abuk sabuk cinsiyet tasavvurları oldu. Augustine'den daha evhamlı bu adam Paul'e yakın Aquinas idi. Biri en azından annesini çok sevmişti. Augustine, İtiraflar’ın dinsel rahatlığını keşfetti.

Sonra Avrupa Amerika’yı keşfetti…

Birden masumiyet temaları çıkmaya başladı düşünce ve edebiyatta.

Rousseau filan bu temadan gittiler akabinde.

“Yeni” başlangıç “yeni insan” olacaktı.

Ancak Avrupa Amerika’da içindeki vahşetini keşfetti.

İspanyol İngiliz bilmem ne bela! Kolonilere “Cuma” ismi koymayı keşfetti.

Sonra keşifler, ticaret, sanayi, makine derken Batı Doğu'yu keşfetti.

 Ama erkek kimliğiyle ve Doğu’yu bir kadın suretinde görmek isteyerek.

Tahakkümü bir marazi erkek-kadın ilişkisi gibi Doğu’ya algılatmayı keşfetti.

Ve sonra dünya savaşlarıyla içinde tanrılaşmak isteyen şeytanı keşfetti Batı.

Sinema ve radyo, sonra TV ve interneti keşfetti.

Kamera obscurada (Karanlık oda) ışığın resme dönüşmesini keşfetti.

Cep telefonlarını keşfetti, özgürlük namına.

Başkasına ulaşılır olurken kendine uzaklaşmayı keşfetti.

Telefonda konuşmaktan çok, telefonu konuşmayı keşfetti.

 Kar’ın “Elif Elif” diye incecikten yağışını Türkiyeli Karacaoğlan keşfetti.

Ses aktarımı ve görüntüyü keşfetti Batı yeniden.

İkonlaşan hayatların anlamını görüntüde keşfetti.

Ondandır ki, insanlar insan gözüyle, kadın ve erkek kimliklerini geç keşfetti.

O nedenle, bugün  "kadınlar şudur", “erkekler budur” saçmalıkları ayyuka çıktı.

İnternet ve medya evanjelistleri akşam sabah cirit atıyor.

Kendini keşfetmek bahsi de yeni bir keşfe çıktı…

 

 

 

 

 

 

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…