https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

Din duble “yol” mu demekti?

26-04-2022 01:49

Din duble  “yol” mu demekti?

 

Türkiye’de en çok “mahalle baskısı” gören kesim ilahiyatçılardır.

Fikir sahibi ilahiyatçı bildikleriyle, anlatabildikleri arasında sandviç olur.

Menzile varma çabasında Araf’ta kalmasına izin verilmez.

Sonrasında “siyaset bilimciler”, “deprem uzmanları” filan gelir.

Yine de depremin öncü sarsıntıları hep “din” konularının “merkez üssünden” gelir.

“7.4 yetmedi mi?”

Yeni de değil bu durum…

İrfanın kendisi Araf’tan bakamadı.

İktidar kavgasına çekildi zaten kadim zamandan beri.

Fikir namusu ve adalet hissini şahsında birleştiren nice mezhep imamı da işkence gördü.

Öyle “küffar” değildir zalimleri.

Bizzat Müslüman emirler zulmetti.

İmam-ı Azam dâhil halkaya…

Gazali bilim adamıydı, üniversite rektörüydü.

Eski sofistler gibi, onun zamanında da “hikmeti” hükümetin emrine verenler çoğalmıştı.

“Fitne” korkusu, ikbal beklentisi ile bilimi saklama, çarpıtma, iktidar eksenli pusula tayinleri…

Gazali belki biraz da o korkudan bilim adamlarına ve felsefecilere vuruyordu.

Ya bugün?

Bu gün de kavganın odağında din vardır.

Ya da dinin yorumları.

Din “yol” demek diyorlar…

Dini ayaklar ve araba altına almak için mi çaba?

İki ayrı ekolün çatışması dörtnala gidiyor.

İlahiyatçı akademisyen ile takkeli ulema arasında…

İlahiyatçı bilim adamları üzerindeki baskı hem laik hem de “muhafazakâr” kesimden gelmektedir.

Muhafazakâra göre, ilahiyatçı bilim adamı kravatlı olduğu için “memur” hükmündedirler. Devletin din “memuru” olurlar yani. Batılı görünümdedir.  “Devlet”e hizmet ederler. Sakal da bırakmazlar pek. Karşısına takkeli ve düz yaka gömlekli “ulema” dikilir. “Takvasına göre” siyah ya da pembe cüppesi vardır. Daha “yerlidir”, kravat takmayarak bir anlamda İskilipli Atıf Hoca’nın anısına öykünür. Atıf Hoca kadar bilmesi ve dirayetli olması da gerekmez…  Muhafazakâr AB’ye girmek için yanıp tutuşur ama imamının “yerli” görünmesini ister.

Bilgi ile ilim, öğretmen ile muallim, Babıâli ile Medya ve Basın burada da ayrılırlar.

Bol kesim ve dar kesim laikler ve muhafazakârlar arasında farklar elbette vardır.

Ancak ülkede her şey “genel olarak” konuşulduğu için “genel olarak” ikisi de dar kesimdir.

 Laik kesim ilahiyatçıları, “potansiyel tehlike” ve “dinci” devrimin lojistik unsurları olarak görür.

“Saadet Asrından” bahsetseler, “Arap İslam’ı” nı savunuyor olurlar.

Din yerine “Araplığı”, Kuran yerine Arapçayı kutsamak âdeti vardır.

“Muhafazakâr” kesim ise onları ilahiyatçıları “devletin dinini” anlatan “fasıklar” sınıfında algılar.

“Devlet”in üniversitesinden maaş alırlar ya!

Öyle ya! Hani “kimin ekmeğini yersen, onun kılıcını sallarsın”!

Öte yandan cemaat uleması bu yaftadan “beri” kalırlar nedense.

Onlar devletten maaş da alırlar, yardım da…

Cemaat uleması ile ilahiyatçı akademisyen arasındaki gerilim nedenlerinden birisi budur.

Bir de simgesel olarak, mevlitlerde Mustafa Kemal ve Fevzi Çakmak’ı dua kısmında anmak.

Böylece cemaat muhafazakârı, devlet muhafazakârına karşı olur.

“Tecdit” etmek övülür, ama “reformist” diye bazıları ilahiyatçılar “aforoz” edilir.

“Cemaat ulemasına” göre, “Devletin ilahiyatçıları” “Türk İslam”ını hakkı ile anlatamaz.

“Türk İslamı “karşısında ne vardır, bilmem.

Ama Fars İslamı ve Arap, Hint İslamı vs. İslamı neden farklıdır? Ne zaman ayrıldı?

Muaviye âşıklarını anlamak mümkün de, Endülüs Emevi Medeniyetini neden kale almazlar?

Mesela Şia ya da Alevi İslam’ını dindışı saymak kimin ukdesindedir ki?

İran içindeki 25-30 milyon Azeri Türk’ü hangi Türk olmayan İslam’a dâhil olacaktır?

İşte böyle bir “boş” görü saltanatı, “hoş” görü dervişliğiyle arzı endam eder.

Ha bu arada “hoş” kelimesi de Farsçadır. Aynen “abdest, namaz, oruç” gibi.

Ve gariptir tesadüftür ki Müslüman Türkler kullanır bu terimleri!

İlahiyat uleması, “Devletin” adamları olduğu için, cemaatleri olmaz.

Ama “Devlet”in kısbetine el atanların cemaati olur.

“Devlet”e karşı görünerek “devletlû” olmanın şiarındandır.

Ya medya ve medyumlar?

Medya birkaç ilahiyatçı ile her konuda idare ederek, kendi söylemek istediklerini onlara söyletir. Bir yandan medyadaki “su samurları” yaptıklarına dinden meşruiyet alanı çıkarırlar. Öte yandan, muhafazakârlar yazılı basın yoluyla “riba, faiz” kelimeleriyle oynama yeteneği olan “fukaranın “ deneme sürümlerini lanse eder.

Daha olmazsa, medyumlar girer devreye, takla güvercin gibi uçanı mı ararsın, kaçanı mı?

Yerde bulsa, Arapça küfür yazılı metinleri bile saygıyla alıp dudağına ve alnına götüren, “Allah” kelimesini profesyonel dilenciden duyunca bile eriyen naif Türk Milleti böylece “Devlet”i vurayım derken “cemaat” yorumunu alt etmek için “Devlet”in yorumunu kullanan kitleler arasında sıkışır kalır. İki taraf da azınlıkta olmasına rağmen, çoğunluk olan cami cemaatini tornalarına almaya çalışırlar. Tahterevalli siyaseti sürüp gider böylece.

İlahiyatçı akademisyen fikirlerini kitaba ve makaleye dökünce, yazıyla bağlamış olur ve ani dönüş yapmaları zordur. Eski ile yeniyi kıyaslamak mümkündür.

“Şifahi İslam” ise hem beşerin “şaşar” olmasından, hem de milletin zaten kafası karışık olduğundan hızlı manevralarla “içtihat” değişikliklerine gidebilir. Eski ile yeni arasında kıyas ve tutarlık imkânı kalmaz.

İlahiyatçı Kuran Kerim’den, mealden bahsetse, “Selefi” olurlar.

Kuran meali okuyun dese, bu sefer de başka tehlikeler ve engeller çıkarırlar.

Ne yani Hıristiyan geleneğinde olduğu gibi, Kuran-ı Kerim’in de “salahiyetlendirilmiş” meallerini mi çıkarmak lazım?

İslam vahdet (birlik) diniyken, din ne zaman duble oldu?

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…