https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset

26-04-2022 01:49

İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset

 

Hz. Peygamberin vefatından sonra Müslüman Araplar, Arap yarımadasından taşarak Pers ve Bizans İmparatorluklarını tepetaklak ettiler. Kuzeyde Suriye üzerinden İstanbul’a, doğuda Irak, İran ve Afganistan’a ve Oxus Irmağı’nı aşarak Türkistan’a ulaştılar. Batıda Mısır ve Kuzey Afrika’nın tamamını alarak Atlantik’e ulaştıklarında, İspanya’ya oradan da Güney Fransa’ya ulaştılar. Daha ilk asrında İslam, bugünkü Portekiz’den doğuda Indus Irmağına kadar ulaştı.  Öylesine hızlı bir süreç oldu bu!

İslamlaştırma ve Araplaştırma at başı gidiyordu bu süreçte. Araplaştırma aslında MS ikinci yüzyılda Irak ve Suriye’ye gelip yerleşen Araplarla başlamıştı. Zamanla Arap, bedevi anlamından çıkıp millet adına dönüştü. Yerleşik kavim adı oldu. Daha sonraki yüzyıllarda İslam, Doğu, Orta ve Batı Afrika'ya, Çin’e, Hindistan ve Güney Doğu Asya’ya ulaştı. Yani farklı Arap kabilelerinin milletleşme sürecini “birlik” (vahdet) kavramının bir dünyevi uzantısı olarak İslam gerçekleştirdi. Bu durum her zaman öyle kalmadı elbette. Hz. Peygamber’in vefatından sonra ortaya iktidar problemleri çıkmıştı zaten. Onuncu yüzyılda ise, farklı hilafetler oluştu:  Mısır’da, Kuzey Afrika’da ve İspanyada.

11. yüzyılda Selçuklular İran’ı mağlup ettiklerinde, 1055’de Bağdat’a giren Türkler, zamanla Ege’den Hindistan’a kadar uzanan imparatorluklar kurdular: Osmanlı, Safevi, Memluk ve Babür İmparatorlukları. Türkler İslam’a Araplarda olmayan bir siyasi çerçeve kazandırdılar. Bu açıdan bakılırsa hilafetin Türklere geçmesinde bu birlik yeniden sağlanmış oldu. Ve aslında İslam bütün bu devletlerde inancın omurgasını siyasetin emelleriyle birleştirdi.

Bu Türk devletleri arasındaki ilişkiler hakkında fazla bilgimiz yok. Bildiğimiz ikisiyle sınırlı: Safevi ve Osmanlı. Onlar arasındaki problemler ise dinden çok siyasi kimlikteydi. 1515 yılında Osmanlı Sultanı 1. Selim, İran Şah’ını yenip Mısır’da Memluk Sultanlığına yöneldiğinde, Suriye ve Filistin Mısır’ın uzantısıydı. 

Öte yandan, Kanuni Sultan Süleyman öldüğünde Osmanlı sadece kara kuvvetlerine değil güçlü değildi. Osmanlı dünyanın en iyi donanmasına da sahipti. İran etkisindeki kısım haricinde o dönem ki Sünni İslam’ın hemen tamamının idaresi Osmanlı ukdesindeydi. İran’daki Safeviler de Türk idi. Sonraki yüzyıllarda Osmanlı ve İranlılar Mezopotamya’nın kontrolü için uğraştılar, ama Irak sonunda Osmanlının idaresine girdi. Girit dâhil olmak üzere, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan, Bulgaristan Arnavutluk ve Kıbrıs, Macaristan’ın, Polonya’nın büyük bölümü, Rusya’nın Kırım kıyıları Osmanlı elindeydi.  Osmanlı’nın ilk on Osmanlı sultanı artan ölçüde ne kadar becerikli ise, sonrakiler de azalan derecede öyle idiler. 

III. Mehmet 1595 yılında 19 kardeşini katlettirdiğinde, şehzadelerin vilayet tecrübeleri de gitmişti. İdare yanında ordu ve ekonomi de zayıflamaya başladı. 1492 yılında Endülüs’ün düşmesi, aslında değişen rüzgârlarını habercisi gibiydi. An az beş yüzyıl İslam medeniyeti dünyada tartışılmaz en büyük medeniyet olmuştu. Osmanlı 1683’te Lehistan Kralı Sobieski’ye yenildiğinde artık ikinci büyük dalga başlamıştı Viyana’da.

Bunda başka etkenler de vardı. İspanyol Krallığını Amerika’dan getirttiği ucuz gümüş büyük bir enflasyona neden olmuştu. Bu da Osmanlı’yı büyük sıkıntıya sokmuştu. 17 ve 18. yüzyıllarda hızla gelişen Avrupa ekonomilerinin tersine Osmanlıda gerileme başlamıştı.  Gerileyen ziraat ve fetih gelirleri açıktı. Fransız, İngiliz ve Venediklilere ve diğer gayrimüslimlere verilen vergi muafiyetleri tanınmış ve kendi mahkemelerinde yargılanma hakları verilmişti. Yani Pax Ottomana artık kendi sistemi haricinde bir alanı kabullenmişti. Osmanlı geriledikçe bu tavizler de arttı.  19. yüzyılda artık adeta kanun üstü ticari oluşumlara dönüştüler. Benzer haklar İran, Çin, Japon ve Asya’nın birçok yerinde de tanınmıştı. Zamanın rüzgarı kasırgaya dönüşmüştü.

Yükselme döneminde Osmanlı Sultanı Sultan olarak kendini öne çıkarırken, sonraları Halife olarak diğer sarığını öne çıkarmaya başladı. Yani, 18. yüzyıldan başlamak üzere sultanlar halifelik rollerin ağırlı vermeye başladılar. Gerilemenin farkındaydı Osmanlı, ama matbaa dâhil teknolojide geri kalmıştı. Ulema ve sultanları Avrupa’da matbaa ile artan fikir hareketlerinden korktular. Fransız devrimi akıllarındaydı. 19. yüzyılda 3. selim ve 3. Mahmut biriken sıkıntıların önünü almaya çalıştılar. 1826’de yeniçeriler katledildi. Maksat yeni ordu tanzim etmekti. Siyaset ve ordu ilişkisi yeni bir döneme girdi. Eğitim, hukuk sistemi, hükümet bürokrasisi ve orduda reformlar yapıldı.  Ama finans sıkıntısı vardı.

Osmanlı bir yandan dış devletlerle yeni hukukunu oluşturma çabasındaydı. Öte yandan, hilafetle birlik temasını işlemek isterken kendi içinde parçalanmalar başlamıştı. Mısır Valisi Muhammed Ali, Türk subaylar ve Mısırlı çiftçilerle Devleti tehdit eder duruma gelmişti.  Ama Osmanlının Mekke Medine üzerindeki hâkimiyetini sorgulayan Vahhabileri bastırmada yardımcı da olmuştur. Tabii bu da Vali’nin Sultan’la pazarlıklarına tabiydi. Mehmet Ali ve İbrahim Paşa, beklentileri gerçekleşmeyince İstanbul’a yürümeye kalktı.  

Avrupalı güçler, 1833’de Hünkâr İskelesi Anlaşmasını yapması karşılığında Osmanlı Sultanına yardım ettiler. Diyet ödeme zamanı geldi tabii. Bu anlaşma Rusya’ya Osmanlı işlerine karışma hakkı verdiği gibi, tehlike anında Rusya’ya Çanakkale Boğazını kapatma hakkı da veriyordu. İngiltere öncülüğünde Avusturya’da yapılan Londra Konferansı, Fransa, İngiltere Prusya ve Rusya Mehmet Ali’nin Suriye’den çekilmesini sağlarken, aslında William Pitt tarafından 1791 de İngiltere’nin Yakın Doğu politikasına yardımcı oluyordu. Buna göre, Osmanlı Devleti çok zayıflarsa, daha tehlikeli güçlerin eline özellikle Rusya’nın eline geçebilirdi.  Kırım Savaşında (1853-4) İngilizlerin ve Fransızların Osmanlı ile ittifak etmesi bundandı.

Bunları niye mi yazdım?

Orhan Veli’nin şiiri geldi aklıma:

“Ne Atom bombası, ne Londra Konferansı… Umurunda mı dünya!” diyordu ya! 

Ben beceremiyorum onu.

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…