https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

DİPLOMASİMİZ NEREYE?

26-04-2022 01:49

 

Diplomasimiz nereye?

 

Diplomasinin arka planları giderek taraf halklardan adeta gizlenen, liderler arası bir satranca dönüşüyor. Halkın idraki mi sorun olan? Yoksa liderlerin iktidar savaşı mı yenleri sessizce kana boyamakta olan?

 

Hariciyemizde onca denklem var! Denklemin bir yanında, aslında yine politik ve ekonomik gelecek kaygılarını “medeniyetler çatışması” teziyle eski misyoner destekli sömürgeciliğe yeni küresellik kisvesi ve apoleti ekleyen ABD var. AB ise, hem ABD’ye rağmen hem de onunla işleyen bir ittifakı temsil ediyor.

 

Öte yandan Çin, sessiz ve derinden Çin Seddini Afrika’ya kadar taşıma hedefini yeni küresel paylaşımın kendine düşen kısmı olarak görüyor. Türkiye’nin AB’mi, ABD’mi, yoksa Çin ve Rusya ekseninde mi yeniden yapılanması olacaktır konusu geleceğimizi belirleyen bir aciliyet ifade ediyor.

 

Sonra Hindistan ve diğer uzak Asya ülkeleri devreye girecekler, hem ticaret hem öykünme hem de sömürgecilik döneminden kalan hatıralar, siyasî ve iktisadî açıdan yeni cephelere dönüşecektir. Uzun zamandır, daha önce Japonya’nın yaptığı gibi, Çin ve Hindistan ABD’ye öğrenci göndermektedirler. Bunların büyük bir kısmı da Türklerin aksine, bir yandan Amerika’nın sunduğu imkânları severek, ama onları kendi ülkelerinin geleceği için kazanca dönüştürmek isteyen mantıkla davranmakta, alfabe ve kültür farklarına rağmen, uzun saatler laboratuarlarda çalışmak direncini --mesela Amerikalıların tersine-- azim ve gayretle sürdürmektedirler. Yani Bin Ladin’in teröre dönüştürdüğü bu etkileşim, Tarık Ali’nin The Empire Strikes Back temasına dönüşecektir.  

 

Ya Türkiye’nin kendi eksenini kurma meselesi? Özal ve Erbakan dönemlerinde ortaya atılan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (1992) ve Batılı G7 ülkelerine alternatif olarak ortaya atılan D8 (1997) projeleri tozlu raflardaki yerini çoktan almıştır. “Adriyatik’ten Çin Denizine” gidenlerin ise, gördükleri Türkiye’nin gafleti olmuştur.  “Van münütz” diklenişinin aksi ise, zaten kendi rejimlerinin de ezdiği Ortadoğu halklarından geldi. Ancak bölge liderleri nezdinde bunun siyasal okumaları farklı olmuştur.

 

Öte yandan Ortadoğu’ya bakacak olursak, mesela “nükleer tehdit” diye algılatılan İran için kuralların İsrail için aynı olmadığı açıktır.  Çünkü İran, Şii İslam’ın Tacikistan, Afganistan gibi ülkelerin Şiiliğin merkezi olarak bildiği ve dönem dönem (İsrail-Amerika’nın marjinalleştirme çabalarına rağmen) İslam âlemini yanında çekmeye çalışarak ve bunu da Müslümanların şuuraltına işleyen 1950’lerdeki sorunları sık sık kaşıyarak yapmaktadır. Bu nedenle, İran hem İsrail’in hem Amerika’nın aslında özellikle kurguladığı diplomasi kanallarını tıkamalarının hem kurbanı hem de bundan beslenen baş aktörü olageldi. Bu rolün bir kısmını şimdilerde Türkiye aldı. İran, Ortadoğu’da Mısır-Ürdün-Türkiye ve İsrail’le oluşturulan Amerikan çıkarlarının müttefikleri pozisyonundan, Şah döneminden sonra gönüllü olarak bir anlamda zorunlu çıkınca, akabinde “şer” olarak siyasal arena ve literatürde yerini aldı. 

Bakalım Türkiye “monşerler”iyle uğraşırken, Batı nazarında “şer” olmaktan uzak kalabilecek mi? Bir bakacak olursak, bölgemizdeki sinir uçlarını cımbızlama siyaseti devam ediyor, ancak tam da başarılı olmadı. Üstelik içimizde onca sinir uçlarından teller yapıldı. Irak içindeki Şiî unsurların, Amerika’nın orijinal planındaki gibi, kargaşa içinde kendini kaybetmemesi, hatta özellikle Şiîlerce Kutsal olan Kerbela ve Şiîliğin Meşhed gibi önemli mekânlarına yapılan tahrik saldırılarına rağmen belirleyici bir kargaşaya neden olmaması bölgedeki yanlış hesapların Bağdat’tan dönmesi sonucudur.

Buna karşı koz olarak da Amerika, hem Türkiye kozunu hem de İran içindeki Azeri Türkleri konusunu uzun zamandır kaşımaktadır. 30 milyon civarındaki bir İran Azerisi nüfus Azeri diasporası kanalıyla, zamanı gelince kullanılmak üzere hazırlanmaktadır.  Bunun örnekleri zaten hem Irak’ta hem de Karzai'li Afganistan’da yaşandı. Humeyni’nin Batı’da Fransa’da, Amerikan emelleri ve menfaatlerinin en iyi bekçisi olan Şah’ı devirmesi, eğer çok hesaplı bir plan değilse, tam anlamıyla aslında Amerika’nın anti-komünist Müslüman kuşağı oluştururken, aslında Avrupa ile arasındaki çıkar savaşında yenilgiyle sonuçlanmasıdır. Yani Avrupa’nın Amerika’ya attığı bir goldü Humeyni. Diğer türlüsü ise, Amerika’nın “Yeşil kuşak” aşamasını oluşturmada hesap hataları sonucunda Humeyni’nin “Kara kuşak” aşamasını kontrol edememesidir.  What Went Wrong ve daha önceki The Peace to End all Peace gibi kitaplar bu süreci anlatır mahiyettedir.

Dahası, 1979’daki “İslamcı” darbenin artçıları da aslında hem Türkiye hem dünyada acabalara yol açtı. Batı’nın karşısında, sömürü karşısında, 200 yıllık ezilmişlik hissiyle, ama İslamî olmaktan çok İslamcı dinamikleri harekete geçiren ve ironik olarak da Komünizm’e karşı oluşturulan dinî dinamiklerin yayılması, ayetlerden çok Marksist sloganlarla yayılan bir direniş ve intikam hissine yol açtı. 

Nefret unsurlarının epey bir kısmı da aslında Batı’nın kullandığı mekanizmaların kendisi değil, o mekanizmaların Müslümanların ellerinde olmaması idi. Buna bir de Osmanlı sonrasında kan gölüne dönen ve İngiltere ve Fransa tarafından cetvelle şeyh ölçüleri bazında sınırları çizilen hudutları eklemek lazım. 1900'lerin başında Sultan Abdülhamit dönemine kadar uzanan enerji kaynaklarının paylaşılma hırsının kurbanı olan bölge 1950lerde başlayan millileştirme çabaları sonucunda Batılıların çıkar kayıpları olunca, doğrudan yaptıkları sömürünün mahiyetini değiştirdiler. Artık bölgeden çıkar gibi yapan Batılı ülkelerin aslında, çıkarken yerlerine kendi çıkarlarının bekçisi olarak bıraktıkları, mahalli matruşkalarıyla devam ettirdiler.  Günümüzde ki Kuzey Irak meselesi ne kadar da manidardır!

Bu çabaların yetmediği noktada ise, CIA destekli askeri darbeler devreye girdi. Özellikle 1953’ten sonra bölgemizde ve hatta Uzakdoğu’daki darbelerin arkasında bu strateji vardır. Milletle uğraşmak yerine bir komutanla ya da millet destekli gibi görülen seçilmiş hanedanlarla ve diktatörlerle iş kotarmaktır bunun adı.

Bunların bir kısmı askerdi, bir kısmı da sivil görünümlü, ama diktatörlükle, ordularının güvencesi ile devam eden, sivillerle devam etti. Kullanımları oranında destek gören, miyadları dolunca çoğu zaman yine aynı kaynakların ortaya çıkardığı yere siyasal kuklalarla ortadan kalktılar. Arkasında gücünü kaybedenler ise, milli konularda tavizlerini daha da artırdılar.

Türkiye daha önce Osmanlı Devletini çökerten güçlerle dans ederken, kişisel liderlik davalarından uzak, sadece ve sadece millî çıkarları gözeterek ve diplomasisini de asi delikanlı ya da itaatkâr köle konumlarından, isyan ya da itaatleri sonucunda Türkiye’ye olumlu olarak ne yansıyorsa ona göre davranmalıdır.

Siyasette icazeti yani diplomayı dışarıdan alan ekiplerin diplomaside asi davranması çok da inandırıcı olmuyor.

Davutoğlu’na rağmen…

 

 

 

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…