https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot

26-04-2022 01:49

Milletimiz en az iki yüzyıldır savunmadadır.

Bir koluyla kafasını yağan taşlardan korumaya çalışıyor.

Diğer koluyla gözü bağlı yol bulmaya çalışıyor.

Ama buna rağmen, tökezlemelere rağmen yerinde saymıyor.

Ricat da değil bunun adı artık.

İnadına rakibine doğru hamle yapan bir cüreti var.

Bu çok yönlü savunmanın en büyüğü kültürel ve ideolojik savunma olageldi.

Savunmanın bir kısmını, “İslam ümmeti” adına biz yüklendik.

Çağladık, durulduk, kokuştuk, ağladık çağlar boyu.

Çağlar tahterevallide milletlerin yerini değiştirdi.

Karanlık Çağlar sadece Avrupa için geçerliydi.

Müslümanların en parlak çağları ise, Avrupa’nın Karanlık Çağlar’ına denk gelir.

Osmanlı’nın en parlak zamanı 16. yüzyıldı, malum.

17. yüzyılda duraklama oldu.

18. yüzyıla gerileme damgasını vurdu.

19. yüzyıl ise Osmanlı’nın çöküş asrı oldu.

20. yüzyıla Osmanlı’nın sarkması, Osmanlı’nın gücünden olmadı.

Uluslararası siyaset bazen destek verdi suni solunuma.

Sonunda ise, solunum hortumunu çektiği gibi, hançeri de beraber sapladı Osmanlı’ya.

Osmanlı Devleti geriledi.

Müslüman ülkeler geriledi.

19. yüzyıl bu gerilemenin artık zirvede olduğu zamanları ifade ediyordu.

O dönemler İslamlığın bilimde, felsefede, ekonomide, devlet idaresinde geri olduğu belirgin hal almıştı.

Renan gibi filozoflar bu gerilemeyi İslam’a yordular.

1883 yılında Cemalettin Afgani’nin Ernest Renan'a cevabı geldi.

Renan'ın İslam dininin ilmi gelişmeye mani ya da kapalı olduğu yönündeki ifadelerine karşı verilmişti. Afgani’nin iddiası ise aslında ilmin İslam’da olduğu, İslam’ın hem Kur’an ve hem de hadislerle ilmi teşvik ettiği yönündeydi.

Bu mülahazaların özündeki siluet ise, kaynakların ne dediği ve o kaynaklardan beslenen insanların ne halde olduğuna dair oluşan bir kültürel vakumun tarihsel izdüşümü idi.  Bir anlamda, yaklaşık bir yüzyıldır askeri, siyasi, ekonomik, kültürel ve sanatsal anlamda yaşanılan gerilemenin getirdiği savunma psikolojisinin ilmi ve dini sahaya yansımasını tarihsel bir çerçeve içine yerleştiriyordu Afgani. 

Avrupa’ya karşı yaşanan bu psikoloji sadece Osmanlı’nın değildi. Aynı zamanda bütün Müslümanların endişe ve tedirginlikle izlediği bir savunma, yeni ve en son cephenin kaybedilmesine yönelik kimi endişeleri de beraber getiren bir dil geleneğini teşkil ediyordu tedricen.

Bu dilin adı ürkeklik, kültürel fay kırılması, kendinden, kültüründen şüpheydi.

Renan’ın iddialarını zahiren ve haklı olarak reddeden ve fakat aynı zamanda zımnen teyit eden hayranlık ve düşmanlıkla karışık sosyal-psikolojinin mücessem haliydi bu.  Hayranlık veya imrenme ile karışık bir kıskançlık, belki bütün entelektüel çevrelere ve hatta Devlet-i Ali’nin en üst kademlerine kadar sinsice sirayet etmişti aslında. 

Sadece zaman ve mekâna göre bu karmaşık duyguların alaşımlarının oranlaması değişiyordu. Eczacıya göre mütemmim cüz şekil alıyordu. Doktor hem çok, hem de yoktu. 

Eskiden dil hem lisan hem de gönülü ifade ediyordu.

Şimdilerde ise zilleti, gafleti, şaşkınlığı…

Önceki dönem Topkapı’nın dönemiydi: Osmanlının en mücella dönemlerinde yapılmış sade, süzülmüş bir mimari, amaçlara ve ihtiyaca göre--lükse olmadan--hitap eden, gerek görüldükçe genişletilen, Boğaza hâkim tavrıyla mağrur bir saray:  Şecaatin sarayı, Devletin sarayıdır. Ağyara hükümran, halkına hadim devletin sarayı.

Sonraki ise Dolmabahçe’nin tavrıdır. 

Mimarisi ve mimarı yabancı, borç parayla ve Osmanlı’nın çöküş döneminde yapılmıştı. “Tepelerin kartalı” olmayı değil, denizin dudağından tutmayı amaç edinen denizle lebalepti. Sefahatin ve lüksün, haramzadeliğin eseriydi. Sütunların altından yapılan ısıtmasıyla Topkapı’ya nazaran çok daha heybet ve teferruata sahipti.  Sultanın sarayı oldu. Halka değil ona ve avanesine hizmet için yapılmıştır.

Koskoca bir alem, onca kıtaları nallarıyla hallaç pamuğu gibi atan,

Kargılarını semaya sütun yapan alem,

Hakka tapan alem,

Adaleti mabet yapan âlem,

Issız adaya düşen Robinson gibi, alabora olan gemiden bir şeyler kurtarıp bir kulübe inşa etme telaşındaydı.

Üstelik sürek avcıları ona Robinson’luğu bile çok görüp onu Cuma’nın konumuna sokmak istiyorlardı. 

El-Hamra çoktan vaftiz olmuştu. 

Granada yerle bir.

Tek bir kükremeye hasretti millet.

Topkapı’dan Dolmabahçe’ye tenzili rütbe ile inmişti devlet ve milleti indirmişti beraberinde...    

Devlet-i Âli, Bab-ı Âli ile cedelleşmedeydi. 

İlim öğrensin diye Fransa’ya giden nesiller, siyaset erbabı olarak geri dönmüşlerdi.

Kimisi İslamcı, kimisi Türkçü veya Turancı, Kimi Osmanlıcı, kimi de Batı’cı idiler.

Osmanlı paldır küldür gidiyordu artık.

Ve 16 Mayıs 1916’da bir anlaşma yapıldı gizlice İngiltere ve Fransa arasında.

Rusya’nın rızasını da almışlardı.

Anlaşmayı yapıp ülkelerine bilgi veren biri Fransız diğeri İngiliz iki subay vardı.

Sykes-Picot Anlaşması…

Ve bu anlaşma Osmanlı’nın ölüm fermanı oldu.

Balkanlar gitmişti zaten.

Araplar bir yana düştü, Türkler bir yana düştü.

Dahası Arapları da kendi aralarında ayrı ayrı devletlere böldüler.

Bir masa bir harita, bir kalem ve iki kafa yeterli olmuştu.

Demem o ki…

Artık Renan’ı aşmak lazım.

Sadece onu değil…

Sykes ve Picot’ı da.

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…