https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek

26-04-2022 01:49

Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek

 

Gelenek, temelde ihtiyaçtan doğan bir toplumsal kurumu ifade eder. Bu ihtiyaç mevcut eksiği gidermek için ihdas edildiği gibi, gelecekte olması muhtemel ihtiyacı da kapsar. En azından bir toplumsal ihtiyaca cevap verirse verimli bir işlev görerek yaşar.

 

Geleneği toplum oluşturup devam ettirir. Ancak gelenek de toplumu şekillendiren bir unsur olarak kurumsallaşır. Örneğin, İslam tarihinde “Suffe Ashabı” ile sofada başlayan eğitim ve dayanışma geleneğinin Osmanlı’da zirveye çıkan bir “Külliye” geleneğine dönüşmesi böyle olmuştur.

 

Yani doğru amaçlarla hem hali hem de geleceği amaçlayan bir proje, giderek kurumsallaşmış ve toplumun temel direklerinden biri olmuştur. Hem ibadet, hem de eğitim amaçlarını hedefine koyarak şehirleşme planını da kendi etrafında şekillendirme gücüne erişmiştir. Sonraları külliye bitmiş, yerinde sadece mescit bitivermiştir.

 

Toplum kendi algılarını başka toplumların adlandırdığı şekilde algılamaya başlayınca geleneğin adı “Osmanlı” olmaktan çıkmış, “alaturka” olarak anılmaya başlanmıştır. Adlandırma meselesi hem bireyler hem de toplumlar için önemlidir. Çünkü verilen her ad, adı verenin telif hakkı ya da mührünü taşır. Oryantalizmin en başarılı olduğu konu da bu olmuştur. Tevrat’taki “Tekvin”den alınan tüyo sadece onomastik bir kuralı koymuyordu. Aynı zamanda kadına “senin adın kadın olsun!” diyen Adam’ın Eve üzerindeki gücünü simgeliyordu. Osmanlı’nın kendini Osmanlı Devleti, yabancı devletlerin ise Osmanlı ya da “Türk İmparatorluğu” demesi de böyle bir etkiyi ifade eder.

 

Gelenek değişmiş, yeni gelenek toplumu değiştirmiştir. Zaten hiçbir şeye “küllî” olarak bakamayan toplum, eğitimi de toplumsal dayanışmayı da bırakmış, cami ya da mescidi belli zamanlarda ziyaret edeceği bir mekândan ibaret görmeye başlamıştır. Onu tamamlayan unsurlar olmadan da binanın kendisi “cüzlükten” çıkıp, “küllü” temsil eder olmuştur.

 

Benzeri durumu vakıflarda da görmek mümkündür. Toplum katmanlarının hepsi vakfın amaçladığı kitle iken, zamanla onların da komünal nitelikleri ağır basmaya başlamıştır. Dahası, dayanışma aynîleşme ve aynîleştirmeye dönüşmüştür. “Allah’ın rızası” kulların rızasına dönüşürken gelenekten geriye “rıza” kalmıştır. Alafranga yeni gelenek böyle oturdu.

 

Küllî yani “holistik” bakma geleneğinin bitmesi çok yönlü sorunları beraberinde getirmiştir. Külli bakan mantık teleskopik bakar, mikroskobik olarak da görür. Bu sadece eski külliye ile sınırlı bir uygulama değildir. Modern hayata bakışta da kendini göstermiştir. Toplum külli bakmayı bıraktığı için, devasa siteler yapsa da, siteyi “başı sokacak” mekânlardan ibaret görmeye başlamış,  siteler arası uyumu zaten aklına bile getirmemiştir. Yolları, park alanları ve hatta temel ortak kullanım alanları zihinde hal’ edilmiş, sitedeki market haricinde hepsi bırakılmıştır. Yani toplumun zihni daralmıştır, ortak paylaşım alanı tüketime indirgenmiştir. 

 

Zihindeki darlığının tersine olarak bir gelişme toplumun gözü “ticaretin” retinasıyla algılamaya başlamıştır dünyayı. Yeni alafranga geleneğin ışığı retinada öyle kırılarak beyinde işleme girmiş, astigmatik ve miyopik görüşle, zihinsel otizm geleneği oluşmuştur. Sadece coğrafya daralmamış, eski gelenek coğrafyası anlamsızlaşmış, lügat daralmış, o lügatin kelimeleriyle düşünen beyin daralmış, “fıkıh” genel anlamda “araştırma” ve “ilim tahsili” anlamına gelirken sadece “dini konuları” çalışmaya indirgenmiştir. Yani ıstılah lügati, fitne korkusu öğrenmeyi sınırlamış, sorguyu unutturmuştur.  

 

Zemahşerî, şer’î alandan çıkarılmış, şerrinden emin olmak için nisyana mahkûm edilmiş, Melik kutsanmış, mülk de kandillerle aydınlanmış, şakilik korkusuyla şikâyetler bitmiş, sükût takva olmuştur. “Dilsiz şeytan” revaçta, dilli “şaki” kırbaçta olmuş, “Yalancı Fecir”e aldanış “Sadık” Fücûru doğurmuştur. Bir de bakmışız ki Çan sesleri ezan seslerini bastırmış… Artık “Cumalardan muaf olmak” geleneği peyda etmiştir.

 

Alafranga prangalar, “Alaturka” mahalleye salyangoz hızı ve küreselci gazıyla Kolaturkayı teselli iksiri olarak sunmuş ve içmeye başlamışız kâh efkârdan, kâh intikam-ı küffardan. “Gâvurun” lisansıyla kolayı Türkleştirip, “Gâvurun” Irak’taki Müslümanları yok ettiği anlarda piyasa yapmışız. Bir füze onlar atmış, bir sek Kolaturka da biz. “Allah sabredenlerle beraberdir.”

 

Gelenek türlü türlü tabi…

“Tarih yapmaktan tarih yazmaya vakti olmadığı” için tarihi sadece vakanüvislere havale eden Türk Milletinin geleneği, bugün de geleceği yazan gazeteci vakanüvislere bırakmak olmuştur.

Kapılanmak yapılanmanın merkezini oluşturmuş haliyle. Hükümet-i Ali buyurmuş Bab-ı Mevali yazmıştır. Yazıyor, sızıyor, sızıyor, yazıyor! Kapının mandalı, kapının kuluna toz duman! Hacet kapıları ardına kadar açık…

 

Magazin, magazin gelenekler gündeme künde attırmıştır sonunda. Ulema semazen olmuş, döne döne döndükleri yerde izci ateşleri peyda etmişler. Ma haza? Fihi Ma Fiş!  Uşşakın ateşi tamuyu bastırır.

 

Her nedense tarihle pek de ilgisi olmayan milletimizin “Baltacı ve Katarina” efsanesini nasıl da bir “erkek millet” efsanesine dönüştürdüğü yediden yetmişe herkesin sevdiği bir tarih faslını hatıralara kazımıştır gelenek. Dahası, SSCB dağıldıktan sonra bu hafızanın nasıl da eski yenilgileri yine “erkeksi” intikam psikozuna dönüştürdüğü de aşikârdır. Batılıların Topkapı Sarayı deyince aklına getirdiği oryantalist “Harem” mantığıyla ne kadar da uyumlu bir muhterem gelenek değil mi? Haram kalkınca ortalık göbekli muhteremle dolar elbet.

 

Gelenek yozlaşmalarında temelde farzlar biter sünnetler önem kazanır. Yani birincil önemdekiler ikincil olanlarla yer değişir. Çiçek bahçeleri tarumar edilir, ama saksılara çiçek ekilerek balkonlarda sergilenir. Osmanlı’nın askeri gücü öne çıkar, ama Osmanlı ve öncesindeki entelektüel birikim ve turası göz ardı edilir. Bu da bir gelenek haline dönüşür.

 

Dedik ya gelenek, yeni gelenekler etkisiyle kendini güçsüz ve ezik hissettikçe, eski gelenekteki fallik unsurları geleneğin temeli sayarak kendine güç katmaya çalışır. “Fallus” ve “logos” arasındaki tercihini fallustan yana kullanır. Birisi iktidarı diğeri ise zihinsel algıyı ve “gerçeği” aramayı ifade eder. Gelenek iktidarı “gerçek” olarak kutsayınca, “logos” zaten anlamsız olacaktır. Alaturka dinleme zamanı şimdi!

 

Bir Kolaturka daha!

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim? Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…