https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/0e42907936.jpg
Metin BOSNAK

Pardon, Size Demokrasi Diyebilir miyim?

26-04-2022 01:49

“Demokrasi”nin—geçerli olmasa da—genelde tarifi halkın, “halk tarafından” yönetimidir.  Yunancada “halk” anlamına gelen “demos” ve “iktidar” anlamına gelen “kratos” kelimelerinden oluşur. İktidar her tür idare şeklinde vardır. Demokrasinin varlığı asıl, muhalefet özgürlüğünü yaygın ve derin, kurumsal ve bireysel olarak --imtiyaz değil-- hak olarak tanımasında yatar. Yani demokrasiyi var eden muhalefettir.

“Muhalefeti” sadece siyasal parti ya da iktidar karşıtlığı olarak değil, tamamen bireysel bir sivil itaatsizlik kavramı doğrultusunda algılamak gerekiyor. Sadece iktidar-muhalefet olarak iki eksenden ibaret bir siyasal yapı yerine, aslında her iki eksen içinde de var kuramsal olarak “muhalefet”in varlığı her ikisinin de demokratik olmasını sağlar. Aksi bakış açıları ise, ikisini de lider etrafına kitlenmiş biat kitlesine dönüştürür.

Bir toplumdaki bireylerin yönetime katılma şeklini, oranını ve organlarını tayin eden demokrasi, iktidarı tanımlayan siyasal sistem olduğu kadar, seçilen iktidarın muhaliflerine karşı tutumunu ve vicdanını teftiş etme mekanizmalarını da içerir. Hukukî olanla meşru olan arasında ince çizgileri olan demokrasi din, dil, ırk, toplumsal cinsiyet, toplumsal statü vb. farkları gözetmeden her bireyin yasalar ve fırsatlar açısından eşitliği esasını öngörür. 

Öte yandan demokrasi, özellikle soğuk savaş yıllarının akabinde “Yeni Dünya Düzeni”nin ilan edilmesiyle, belagati en çok yapılan ve farklı tanımlarla kolayca yeniden şekillenebilen elastik bir kavram olagelmiştir. 

Batı kapitalizminin tamamlayıcı parçalarından biri olan demokrasinin temel referansları, Eski Yunan’da Atina’ya, M.Ö. beşinci yüzyıla tekabül etmektedir. Atina’ya rakip olan ise Sparta’daki uygulamalardı.

Demokrasiye delalet eden bazı öncül uygulamalar, tarih öncesi Orta Doğu ve Uzak Doğu toplumlarında da görülmüştür. Fakat Batılı etnik-merkezci kuramcıların çabaları ve bilgiyi güç olarak görüp, onu üreten, yönlendiren ideolojik sömürgecilik, demokrasi ve medeniyetin beşiği olarak sadece Eski Yunan’ı görmüştür. 

Eski Yunan, iddiaların aksine medeniyete dair ne varsa her şeyin sıfırdan üretildiği coğrafya değildi. Diğer medeniyetlerden ödünç aldığı, alfabe, sanat, bilim, felsefi ve dini tartışma konularını sadece taklitle kalmadı, sentezini yaptı ve kendi başına bir tez oldu. M.Ö. dokuzuncu yüzyıldan itibaren farklı Yunan lehçelerinde ilk yazılı mahalli eserler çıkmaya başlamıştı; Homer ve Hesiod’un eserleri zamanla onlardan doğan yeni bir yazılı kültüre ve tarih hafızasının oluşmasına kapı araladı.

M.Ö. beşinci yüzyıl, Eski Yunan medeniyetinin siyasi, idari, felsefi, edebi, mimari göstergelerinin en mükemmel ve yaldızlı örneklerinin topyekûn ortaya çıktığı bir dönem oldu. Demokrasinin bu dönemde kurumsal bir nitelik kazanması da sadece siyaset değil, sosyal-kültürel alanlarda da kendini tamamlayan birikimlerin oluşmasıyla meydana geldi.

Demokrasi Eski Yunan’da edebiyatçı ve hukukçu Solon’la ve onun M.Ö. altıncı yüzyılda kanun ve hukuku kurumsallaştırma çabalarıyla uç vermeye başladı. Felsefe ve güzel sanatların, edebiyatın, bazen propaganda merkezi olarak da kullanılan tiyatroların inşasıyla gelişti.  Solon’un hukukta gözettiği temel düstur, zaten güçlü olan aristokrasinin haklarını ikrar ederken, güçsüz halk kitlelerinin de benzer haklara sahip olmasına çabalamak oldu. Solon timokrasi (mülk sahipleri ve/ya eşrafın yönetimi) ve demokrasi karışımı bir yönetim tarzını, farklı mülk sahiplerine farklı hak ve sorumluluk yükleyerek ortaya koydu.

Demokrasiyi bir siyasal sistem olarak Devlet (ya da Cumhuriyet) adlı eserinde ele alan ilk felsefeci Eflatun’dur. Üstadı Sokrat’ın fikirlerini kaleme alırken ne kadar değiştirdiğini bilmediğimiz Eflatun, diyaloglarında farklı kişilerin ağzından demokrasi, “monarşi” (bir kişinin yönetimi), “oligarşi” (azınlık bir topluluğun yönetimi), “timokrasi” gibi yönetim şekillerini tartışır ve eleştirir. Doğal olarak, Eflatun zamanında devlet düzeni ve toplumsal hayat günümüzdeki kadar karmaşık değildi. Eserini yazarken amaçladığı “devlet”in, daha doğrusu şehir-devletin idaresine yönelik tezleri ortaya koymaktı. Öte yandan Eflatun, Sokrat’ın şahsında, hayalindeki devlet için demokrasiyi ideal yönetim tarzı olarak görmez. 

Dahası da var…

Şehir-devletler arasında karşılaştırmalar yapan Eflatun’un gönlünde yatan Atina tarzı demokrasi değil, seçkinci siyasal yapıya sahip olan Sparta tarzı bir yönetimdi. Sparta bir kışla-şehir görünümündeydi ve halk kendi varlığını şehir-devletin varlığında erittiği ölçüde anlam ve kimlik kazanıyordu.

Sparta ve Atina arasında süregelen çekişmelerde iki ayrı siyasi yaklaşımın farkı, temel ilkelerinde başarı ya da insan haklarını, fiziki güç ya da entelektüel gücü, askeri örgütlenmeyi ya da sivil birliktelikleri, güvenlik endişelerini ya da hür düşünceyi, iktidar ya da hukuku, devlet ya da halkı esas almakta yatıyordu.

Bu farklılıkların arasında kesinkes ayrılan mutlak çizgiler yoktu. 

Ancak anlayıştaki temel farklardan birisi, güvenlik stratejileri ve asayiş açısından Sparta’nın kendini dış tehlikeye karşı hassas ve teyakkuzda hissetmesi yatmaktaydı. Atina dikkatini daha çok dâhili siyasete ve asayişe, medeniyet unsurlarında zarafete yöneltmişti. Sparta’nın aksine Atina’da, halkın etrafında devletin örgütlenmesi yatıyordu. Disiplinin, itaatin, fiziki gücün, beden eğitiminin, cengâverliğin, katı kuralcılığın en önemli değerler olduğu Sparta, nispeten daha kayıtsız, daha serbest ve entelektüel güce önem veren, daha sorgulayan, yumuşak güce inanan Atina’ya tezat oluşturuyordu.

Türkiye’nin hangi tip demokrasiye dâhil olduğunu, zamanla göreceğiz.

 

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI MUHSİN BAŞKAN Mum Titrer Hanemizde Ülkücülük CHP'yi Ne Zaman Sevdim İSLAMCILIKLA MÜSLÜMANI, TÜRKÇÜLÜKLE TÜRKÜ YABANCILAMAK SOSYAL MEDYANIN SOS'LARI PARALEL YAPI Bosna'daki Türk Üniversitesi: IUS DER SPİEGEL "BOYUN EĞME" DİYOR DEVRİM Mİ DEDİNİZ? BİRLİK VE BERABERLİK NEDİR? DİL TARİH VE İDEOLOJİ AYNAYI ARAMAK... MAKULLER AKİLLERE KARŞI VEDA HUTBESİNİ OKURKEN HİNLİK VE HAİNLİK ÖTESİNDE TARİHE BAKMAK ALPEREN OLMAK BİR HİLAL BİR İHTİLALDİR DELİLİĞE ÖVGÜ AŞK'A DAİR YAKLAŞIMLAR BİLİM, İDEOLOJİ VE DARVİNİZME DAİR YALAN DÜNYADA GERÇEK TARİH OLUR MU? DELİ DUMRUL'UN KÖPRÜSÜ ORTAYA KARIŞIK HALLERİMİZ EFKAR VE HERZELER YUSUF, ŞEHİR VE TABUYA DAİR EĞİTİME NEDEN HAYIR? EFKAR VE HERZELER "ADAMLARIN" PLANI HER ZAMAN TUTAR MI? İNGİLİZ'CE KONUŞMAK... BEN ÖLÜNCE KİM KALIR? BİLMENİN MALİYETİ NEDİR? BU ÜLKEYİ ANLAMAK... NİYET TAVŞANLARI VE TARİH ŞERİF MARDİN VE CUMHURİYETİN GETTOLARI FERMAN VE FETVA BAYRAMLARDAN BAYRAM BEĞENMEK AŞKIN BAR/KODU MEVSİM SONU İNDİRİMLİ LİBERALCİLİK YOL DA İÇİMİZDE SEYYAH DA! OSMANLI NE ZAMAN ÖLDÜ? SÜRGÜN KAYIP MEDENİYETİ ARARKEN... KÜRDİSTANA DAHA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ? İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ MHP NEREYE GİDİYOR? NASIL BİR GENÇLİK? KİM KORKAR EBU ZER'DEN? MEHDİ NE ZAMAN GELECEK? "GÜZEL VE YALNIZ ÜLKE"YE Milliyetçilik ve Kürtler İLETİŞİM VE PROPAGANDA BATILILAŞMAK TWITTER'DA KENDİMİZİ OKUMAK "DANIMARKA ÜLKESİNDE KOKUŞAN ŞEYLER" BİSİKLETİN İSLAMİ OLANI FİRAVUN VE HİÇ'LİK KAMUSAL ALAN DÖNÜŞTÜ MÜ? KADIN, ŞEYTAN VE ÖLÜM ÇEVRİM İÇİ AHLAK ÖLÜM VE YAŞAMA KORKUSU KISKANÇLIĞIN KISKAÇLARI 11 Eylül ve ABD YA 12 EYLÜL SONRASI? Korku ve alkışlar arasında Ortadoğu AYDIN, MÜNEVVER VE ENTELEKTÜEL ORTADOĞU'DA OLANLARI ANLAMAK KAVGA NEREDE? KAVGA NEREDE? ORTADOĞU'NUN YENİDEN TASARIMI SUSMAK, PUSMAK VE BİRLİK DİL VE TARİH KAVGAMIZ HOLİGARŞİ Said Nursi ve Cemaat algısı Size “İslamî alt-çevre” diyebilir miyim, “abi”? MUHAFAZAKÂRLIK NEDİR? TÜRK LİBERALİZMİ AŞK MI MAŞUK OLAN? DİN'ERCİLİK SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR? NEDEN KÜRT ÇALIŞMALARI ENSTİTÜSÜ? DEĞİŞİM İDEOLOJİSİ VE LİBERAL PROPAGANDA 12 EYLÜL SONRASI UZLAŞMA LİBERAL STATÜKOCULUK UYKUYU ÖLDÜRMEK "EKSİK ETEK" BABİL, DİL VE PROPAGANDA DENKTAŞ'IN ÖLÜMÜ AİKİDO VE "KÜRDİSTAN" DEĞİŞİM TÜRKÇE VE İDEOLOJİ "KASIMPAŞALI" BAŞBAKAN "İBRAHİMİ DİNLER" BİLİMLE DİNİ UYUŞTURMAK KOLTUĞA OTURAN VE KOLTUĞUN OTURDUĞU İNSAN TEMCİT PİLAVI VE YENİ OSMANLI RODRİGEZ NEDEN LİBERAL OLAMAZ? BEN'SİZLİĞE ŞİİR TOPKAPI'DAN DOLMABAHÇE'YE DÜŞERKEN ERBAKAN'I ÖZLERKEN MÜSLÜMAN VE İSLAMCI İSLAM VE FEMİNİZM KAÇIRILAN GÜNDEM BIDEN NOTLARI DEMOKRASİDE KİM KİM ÖPÜYOR ARAF'TA TARİHLERDEN TARİH BEĞENMEK İKİNCİ YEŞİL KUŞAK PROJESİ ARAFTAKİNİ ÖZLEMEK Hayatta Sürgün Olmak AKADEMİSYENLİK KÜRESEL KARADUL TEFRİKALARI GÜNCELLENEN MESİHİ BEKLERKEN TÜRKİYE KOLTUK, TURNUSOL VE KİMLİK BOSNA'DA BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ KOVBOY MEHTERANLA JAZZ ÇALARKEN Amerika ve Anti-Amerikan Kimlikler AMERİKAN KİMLİĞİ VE ŞEYTANLARI DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ KUTLU VEDA DEĞİŞİMİN TÜRKÇESİ VE UYANIŞ TANRI, İNSAN VE TAKVİM ÖDLEK ÖCÜNÜ ALDI MI? Millet Olabildik mi? Zaman, medeniyet ve din Zaman, medeniyet ve din Mehdi’yi beklerken ORTADOĞU VE YENİ İNSAN Kediler, Fareler ve Vatan Kürşat olma vaktidir Gülün Adı, Kadın ve Takva İslamo-Amerikancılık EBCET, CİFR VE TARİH SÜBJEKTİF OLMANIN FAZİLETİ DİPLOMASİMİZ NEREYE? İSTİKLAL MARŞI YENİDEN YAZILABİLİR Mİ? KOKUŞAN BİR ŞEYLER VAR! KÜRESEL KARADULUN AĞLARINDA "Yeni Osmanlı"nın Yeni Haçlılara Yardım Tezkeresi KATLİAMERİKA MAHALLE, BASKILAŞIM VE FİKİR NAMUSU YARASANIN ÇIĞLIĞI VE DİPLOMASİ Ay lav yu, Cani! AŞKIN HALLERİ DOKUZ HECELİLER FİRAVUN... Kadın'ım... 28 Şubat ve Erbakan KADDAFİ'DEN KESESİ Ve Yine Karşınızda Renan, Sykes ve Picot Democoupracy mübarek olsun! FULL'er Yapalım mı, Abi? Ortadoğu'da Sezaryen Mısır'da Karaoke Devrimi Mısır'ı Okurken Obama ve ikinci yeşil kuşak projesi (I) Bir Ortadoğu Masalı Mutlu Oligarşiden Kutlu Oligarşiye Ey zahit, şaraba eyle ihtiram! Bilinç ve Sürgün İbrahim, devir içimdeki putları! İdeolojik dil ve Teolojik Tarih Paralel Evren, Küresel İslamcılık Erkekler ne zaman "adam" olur? "Millî" Küreselleşme? AK'Kışşş Kimliklerin Kurdu “Hiç” i öğrenmek GELENEK VE MANKURT Küresel tapınak, yerel rahipler ve Hipnoz Çift-düşün, yeni-konuş! Batı'yı ararken... Aforoz’malar… Halife Ömer Hayek’i ne zaman okumuştu? AĞLAMAKTAN ÇAĞLAMAYA DOĞRU KÜRT'AJ Shalom, Kürdistan! İstiklal marşını yeniden yazmak İslam, Millet, Hilafet ve Siyaset Amerika düşmansız olabilir mi? Mustafa Reşit Paşa'ya Mektup Keşif... Babil’in dil’beri Medeniyetlerin neyi çatışıyordu? Tarihi hangi hikâyeci yazar? Zihin Kontrolü ve Kült YUMURTANIN AK'I, SARISI Ebu Zer’in günlüğü Her şey zıddı ile mi kaim? Melamilik “marka” mıdır? Melâmilik Bir ayrılık, bir yalnızlık, bir ölüm AŞKA DAİR NE VARSA Medya medyumluğu ve wikisızmalar Türkiye, İran ve Dünya Barışı Muhafazakârlık “marka”sı? Füze ümütz! “Van münütz!” Çin'in hafızası ve küresel sistem Kutlu veda Öznellik Öz’neliktir! Hz. İnsan, Hz. Peygamber ve emanet Said Nursi ve tesettür İmam, Örtünme ve Nur Suresi Din duble “yol” mu demekti? Gelenek, mankurt ve reform Aylardan şubat günlerden cuma Alaturkalıktan Kolaturkalığa gelenek Gelenek mürtedi ve kimlik Namus, Kanun ve Fazilete Dair İman "terakkiye" destek midir? Yılmayacağız... ÜÇ TARZ-I MAHALLE VE HAL Hoş geldin, Şeytan! OSMANLI VE NEO-OSMANLI DAYILAR VE DAYILANMALAR Türkiye’de muhafazakârlık ve Dr. Faustus Tesettür neyi örtüyor? Milat oluşturmak Yahudilik bir din mi yoksa ırk mıdır? Tarih satrancını asıl kim oynuyor? Mahalle ve getto Tanrı, totem ve muta nikahı Orta Doğu’mların ebesi ŞOFÖR MAHALLİ BASKISI KÜRESEL İSLAMCILIK RENAN'I VE KENDİMİZİ AŞMAK Medine Vesikası Türk solculuğu ve İslamcılığı Batı’k düşüncelerin Doğu’şu BATI'NIN DEĞERLERİ EVRENSEL MİDİR? NEO-MUHAFAZAKÂRLIK VE YİN-YANG Karadul KEDİLER VE FARELER “Erkekliğin” yasası, “kadınlığın” tasası ON ADIMDA LİBERAL OLMA TÜYOLARI Neden Federasyon? Kaburga kemiklerimdeki sızı? Ortadoğu ve Darbeler "Küreselleşme "millet"e neden karşıdır? TURNUSOL Ya 12 Eylül sonrası? (II) Ya 12 Eylül sonrası? 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (II) 12 Eylül darbesine nasıl gelmiştik? (I) Kim ne der? Ne zaman ki…