Tokat Haber’de Sırrı Sürer, “Yaverin Sır Dolu Tokat Ziyareti” başlıklı yazısı oldukça önemli bir haber yaptı. 03.08.2016’da yayınlanan habere göre, “FETÖ Darbe Girişimi sonrası tutuklanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın, 11-14 Temmuz tarihleri arasında bulunduğu Tokat'ta, gizli bir toplantı yaptığı”dır. Haberin içeriğinde “Tokat'ta bir restauranda isimleri henüz bilinmeyen birkaç kişi ile yemek yediği hatta bu yemeğin toplantı amaçlı olduğu öne sürüldü. Ancak toplantıya yine soruşturma kapsamında tutuklanan Tokat Jandarma Bölge Eski Komutanı Tuğgeneral Adnan Arslan'ın da katıldığı iddialar arasında yer aldı. Darbe Girişimi öncesi Tokat'ta yaşandığı öne sürülen bu gizli buluşmayla ilgili akıllara gelen soruların başında "Eğer iddia edildiği gibi bir toplantı olduysa bu toplantıya kimlerin katıldığı" sorulmaktadır. Haberin en önemli ayrıntısı ise, FETÖ Darbe Girişimi sonrası tutuklanan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın "11 Temmuz'da Tokat'a geldim. 14'ünde Ankara'ya döndüm. 14 Temmuz tarihinde öğle sıralarında Ankara'ya geldim. O gün Alay Komutanı Kutsi Barış ile görüştüm” şeklindeki ifadesidir. Bu durumda, ilgili şahıs Tokat’ta üç gün süreyle kalmış ve bazı temaslarda bulunmuştur. . http://www.tokathaber.com.tr/yaverin-sir-dolu-tokat-ziyareti/7718/
Tokat’ta yapılan bu görüşmelerle ile ilgili olarak, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, 16.08.2016’da bir televizyon kanalında “bir üniversite rektörü, 14 Temmuz günü saat 11’de o şehrin kalkışmasının en önemli ismi şu an tutuklu generali ile 4 saat toplantı yapıyor. O da yetmiyor kamera kayıtlarını sildiriyor. Ardından tüm il dışı seyahatlerini iptal ettiriyor, sonra da dönüyor aynı adam paralelle öyle bir mücadele ediyormuş gibi rolü biçiyor ki kendine…” diyerek Tokat’ta yapılan sır dolu görüşmede Üniversite Rektörünün de olduğunu ifade ediyor. http://www.egemengazetesi.com/haber/12537/kim-bu-rektor.html
Bu durumda artık söylenecek söz bitmiştir. 12 Ağustos 2016 tarihli yazımızda “Rektör Mustafa Şahin İstifa etmelidir” başlıklı bir yazı yayınlamıştım. Bu yazıda Tokat’ta yürütülen FETÖ soruşturmalarının sıhhatli yürütülmesi için Rektör Şahin’inin istifa etmesi gerektiğini belirtmiştim. Şimdi ise; artık o makamda bir saniye dahi durmaması gerektiğini ifade ediyorum. Çünkü Tokat’taki bu sır dolu görüşmenin kamera kayıtlarını silenler görevde oldukları müddetçe daha birçok belge ve evrakın tahrifine yönelik çalışmaların yanı sıra araştırma yapacak emniyet birimlerini yanılgıya sürükleyecek belge üretim işine de girişeceklerdir. http://www.egemengazetesi.com/kose-yazisi/715/rektor-mustafa-sahin-istifa-etmelidir.html
Üniversitelerde FETÖ yapılanmasına karşı büyük mücadele veren AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk; “kimse bu konuda eşini dostunu korumak için araya girmesin” demektedir. Evet, hiç kimse eşini, dostunu veya siyasi yol arkadaşını bu yolda kayırmaya kalkmasın. Her şey açığa çıkmalıdır. Çünkü, bu darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı, bugün ben de dahil olmak üzere sayısı yüzbinleri bulan insan katledilmiş olacaktı. Darbe öncesi “Sır toplantıları yapan” bir rektörün kendine karşı mücadele eden bizim gibi öğretim üyelerine neler yapacağını varın siz düşünün.
Rektör Mustafa Şahin’in Tokat 2. Asliye Mahkemesi 22.01.2016 tarihinde hakkımda açtığı 2016-28 tarih ve sayılı hakkımda açılan hakaret davası gıyabımda iki mahkeme yapıldıktan sonra üçüncü mahkemenin 29.09.2016 olacağını e devlet portalından öğrenmiş bulunmaktayım. Devletin imkanlarını kullanarak hakkımızda soruşturmalar açan, mahkemelere veren bu rektör, eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı, bizlere neler yaptırmazdı, varın düşünün.
Darbe gecesi, hayatlarını feda ederek hayatlarımızı kurtaran şehitlerimize ve gazilerimize bir kez daha minnettar olduğumu belirtiyorum.