KUMPAS ŞAHİN VE ŞÜREKASI -16-
Öksüzler Camiinin köşebaşında bulunan bir kahvehanenin gözlerden uzak bir masada toplanan birkaç öğretim üyesi yaklaşmakta olan seçim sürecini değerlendirmekteydi. Konu dönmüş dolaşmış ve Kumpas’a gelmişti. Kumpas neden gitmeliydi? Varılan sonuçta öyle bir liste çıkmıştı ki, kahveciden istenen bir kağıdının üzerine şu notlar düşülmüştü:
1.Kumpas neden gitmeliydi? Yönetimi devralmadan önce, demokratik bir üniversite kuracağına söz vermişti. Oysa, demokrasi yerine totaliter bir yönetim tarzı belirlemişti. Verdiği sözler arasında “bir kişiye birden fazla görev verilemeyecek” demesine rağmen bunu yapamadığı için gitmeliydi…
2. Farklılıklarımız zenginliğimiz dedi, fakat farklı olanlara zenci muamelesi yaptığı için gitmeliydi…
3.Odasına çağrıldığı insanlara “kurumsal ol diyerek tehdit etti ama kendisi kurumsal olmadı ve yukarıdan baskıcı bir şeklide fakülte kurullarına seçilecek adamlara maşalarıyla müdahale etti ve fakültelerden itiraz gelince yukarı öyle istiyor denildi. Özellikle Ziraat Fakültesinde yaptığı uygulamalar tam bir totaliterizim örneği idi….
4. Ziraat fakültesindeki bölüm başkanlarını toplayarak Kendisine rakip olan Prof.Dr. Güngör Yıldız’ın yanında olanları “ayağınızı denk alın diye tehdit etmiş ve kurumsallıkla alakalı olamayan bir davranış sergilemiştir. Bu, baskıcı zihniyetin açık bir örneği idi.
5. Kara Kenan; Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu müdürü iken ve aynı zamanda Rektör Yardımcısı iken üniversitenin bazı yüksek okullarında başlattıkları güya gönüllü olarak yapılan bir şeymiş gibi bir uygulama başlattılar: Örneğin Zile Meslek Yüksek Okulu ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Tokat Meslek Yüksek Okulu gibi gece ücretlerinin %25 ini hocaların bağışlayacağı şekilde bir form düzenleyerek hocalara imzalatıp gece ücretlerini kesmişlerdir. Buna karşı çıkan hocaların elinden dersler alınarak cezalandırma yoluna gidilmiştir. Bu işte o derece ileri gidilmiştir ki, o tarihlerde ben Doçent olmama rağmen ilgili ders benden alıp yandaş bir öğretim görevlisine verilmiştir.
6. Merkezi Araştırma Laboratuarından Prof.Dr. Hüseyin Gönen’le beraber Kumpas Şahin bütün stratejiyi belirleyerek istedikleri cihazları almanın yoluna gittiler. Bütün bunları yapan Kumpas Şahin; “biz bölgede olmayan cihazları buraya alacağız” diyerek kendi yalaka takımının gönlüne yarayacak şekilde merkezi laboratuara, hem Kimya Bölümünde hem de Ziraat Fakültesinde hemen hemen aynı işlevleri yerine getirecek bir cihazı almıştır. Projede nelerin yapıldığını projede var olan birçok kişi dahi haberdar edilemeyerek küstürülmüş ve diskalifiye edilmiştir. Dört yıllık süre zarfında hala birçok cihaz alınamamıştır ve laboratuar aktif hale getirilememiştir.
7. Kumpas Şahin paralel yapının elemanları ile her şeyini paylaşmıştır ki, bunların başında Zikriya Tutkal gelmektedir. Baş danışman Zikriya Tutkal üniversiteden ayrıldıktan sonra bile her hafta Kumpas Şahini özel olarak ziyarete geliyordu. Neden acaba? İleri dönük planlar mı yapıyorlardı? Herhalde eşini oraya aldırdı, işini tamamladı diyenlerin aklına şaşmak gerekir. Şimdi hepsi saklanıyorlar. Yerin dibine girdiler nedense. Şimdi ben bunlardan değilim görüntüsü vererek bir algı yaratmaya çalışıyor. Hatta hem kendisi hem de Kara Kenan bu sıralar ellerinde telefonla Kumpas Şahin’in şu an başbakanımızla olan resmini sağda solda göstererek “biz güçlüyüz” algısı oluşturmaya çalışıyorlar.
8.Paralel bağlantılar gizli bir strateji ile yürütülmektedir: Paralelci Hüseyin Asılyurt’u görevden almış gibi gösterip hala ilişkilerini devam ettirmektedir. Hüseyin Asılyurt , başhekim; hem de döner sermayeden sorumlu başhekim yardımcısı olarak görevine devam etmektedir.
9. Ayrıca göreve ilk geldiklerinde üniversitenin en kritik birim olarak bilinen Bilgi İşlem’in başına Mustafa Tenekeciyi getirmiştir. Tenekeci, herkesin bilgisayarlarını takip ederek, Kumpas’a bazı özel bilgiler taşımıştır.
10. Paralelciler deşifre olmaya başlayınca göstermelik olarak adam tırpanlamaya başlamışlardır. Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğünden Naim Çağamanı almışlardır fakat nedense Mustafa Duman Bakır’ı almamışlardır. Kumpas Şahin Paralelcilerin başı olan Tıp Fakültesi Dekanını bir taraftan da dengede tutmak için görevde mi tutmaktadır?
11. Oysa, Fen Fakültesinden İskender Parmaklı’yı nerede saklayacaktır. Yine Kenan Dertsiz’i nereye sokacaktır? Bunları saklaması Kumpası kurtarabilecek midir? İktisat Fakültesinden Murat Salyalı’yı yine İktisat Fakültesinden Halit Çiçekçilik’i nereye saklayacaklar? Özellikle Tıp Fakültesi ve Dişcilik Fakültesindeki yapılanmalar, onlar nasıl olacak?
12. Bu sıralar Mustafa Ballıoğlu ve Prof. Dr. Mahfuz Çakmaktaş da aday olmuştur. Bakıldığında Güngör Yıldız, Ziraat fakültesinden; Osman Timmur hocayı destekliyor. Adnan Çiçekçilik de Ziraat fakültesinden bu ikisini destekliyor. Yani Ziraat Fakültesi Kumpas dan memnun değil; pekala Fen edebiyat fakültesinden Mahfuz Çakmaktaş aday; onlar da memnun değil, İktisat fakültesinden Fatih Çoşkun Yiğittaş aday, İktisat Fakültesi de memnun değil. O zaman Kumpas’tan kimler memnun? Tabi ki sadece paralelciler.
13. Ayrıca İktisat Fakültesi, Beden Eğitimi Yüksek Okulu, Doğa Bilimleri Fakültesi kendi fakültelerinden elemanlar tarafından yönetilmemektedir. Bu durum onun diğer önemli handikaplarından biridir. Eğitimi Fakültesine paralelci bir profesör bulamadığı için atama yapamayan Kumpas, bu görevi kendisi vekalet ederek yürütmektedir.
14. BAP projelerine ayrılan parasal kaynaklar incelendiğinde görülecektir ki; kendi yandaşlarına peşkeş çekilmiştir.
15. Kumpas Şahin seçim süreri yaklaştıkça seçim öncesi dikkate bile almadığı Ak partili yöneticileri bu sıralar her türlü numarayla yanına çekmeye çalışmaktadır?
Şimdilik on beş madde olarak yazılan bu kağıt parçası, aslında bir çok şeyi açığa vuruyordu. Masadakiler bir başka gün yine beyin cimlastiği yapmak ve fikir paylaşımında bulunmak üzere kahvehaneden ayrıldılar. (Devam edecek) (Bakın yine diyorum: Bu bir romandır…)