Kumpas, ter içinde kalmış söylenenleri sessizce dinliyordu. Bilge kişi kendisine, “neden hakkına razı olmuyorsun?” dediğinde zihni bulanmış gibi oldu. Bu dünyada hakkına razı olmak, mağlup olmaktı ona göre. Bilge kişi; “neden sadece kendi yaşamını yaşamıyorsun? Bütün yaşamın başkalarının hayatına müdahale ile geçti dediğinde Kumpas, “ama ben bir doktorum” diyecek oldu. “Doktorlukla yöneticiliği birbirine karıştırdığının farkında bile değilsin. Geriye dönüp hiç baktın mı? Kaç hayatı nasıl tükettiğinin; senin yüzünden kaç yuvanın hangi acıları yaşadığının farkında mısın? Suçladığın insanları dinlemedin bile. Hep ön yargılarınla hareket ettin. Senden gözükenlerin doğru söylediklerini düşündün. Seni kullandıklarının farkına bile varamadın. Yazık sana, oysa ne kadar güvenmiştik sana. Adaletten ayrılmayacaktın. Tuttuğun kılıç bazen seni kesse de senden akan kan şerefin olacaktı. Oysa sen, gururunun ve kibrinin esiri oldun. Bir anda Tanrılaştın… Putunu kendin yaptın… İstersin ki yaptığın puta herkes tapsın. İl yönetmek, devlet olmak adil olmaktır. Ama sen, sana teslim edilen gücü kendin sandın. Tıpkı kağnı gölgesinde yürüyen itin, kendi gölgesi sanması gibi. Var git, bizim seninle işimiz olmaz. Ve senin gölgen o kadar karanlık ki, bizim dergahımızda artık sana yer yok… Var bundan sonra kendi işini kendin gör…
Kumpas, Bilge dedenin sözlerine itiraz etmesinin mümkün olmadığını biliyordu. Gerçi dergahın kapısı yüzüne kapanmıştı ama daha oyun bitmemişti. Bu işler bilgelikle, dürüstlükle olacak şeyler değildi. Bir yandan seçim çalışmaları, bir yandan düğün hazırlıkları… Şu düğünü iyi değerlendirmek gerekiyordu. Davetliler listesini tekrar gözden geçirdi. Hiçbir şey eksik olmamalıydı. Düğüne hükümete yakın birkaç milletvekili ve bakan çağırabilirse çevreye karşı iyi bir imaj vermiş olabilirdi. Özellikle Bakan Beyin gelmesi, seçim sürecini olumlu etkileyebilirdi. Bakan Beyle çekilmiş birkaç fotoğraf… Evet, bundan yararlanmalıydı. Sekretere, Bakan Bey’i telefona bağlaması için talimatını verdikten sonra bilgisayarından girdiği Sivas Egemen Gazetesindeki bir haber dikkatini çekmişti. Haber, tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ile ilgiliydi. Kumpas nedense bu üniversite ile ilgili haberleri merakla takip ediyordu. Haberi okumaya başladı:
“TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİNDE HUKUKSUZLUKLAR BİR SEÇİM STRATEJİSİ Mİ?…
|
|