Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümüne alınacak Yardımcı Doçent ilanında ‘'Kur’an ve Sünnet rehberliğinde şeytanla mücadele edecek insan eğitimi üzerine çalışmaları olma'' şartı ile öğretim üyesi alınacağı duyurusu yapmış.
İyi ki de yapmış…
Benim alanım İlahiyat olmasa da İtina ile şeytan taşladığım malumdur.
Bu konuda edindiğim deneyimleri ve bilgileri okuyucularla paylaşarak, onların arasından çıkacak uzman kadrolara yardımcı olmak isterim.
Elimde eski bir yazma kitabın bir bölümünde şeytan taşlama tarifi ile ilgili, ki şeytanın işine bakın çoğu yeri okunmuyor ama olsun ben metin tamiri konusunda biraz bir şeyler biliyorum ve sağ kolumun üzerindeki melekle de aram çok iyi , şöyle yazıyor:
“İtina ile şeytan taşlanır.
Şeytanın size musallat olduğunu mu düşünüyorsunuz?Gece yatağınız gıcırdadığı için… sıcak su sarfiyatınız mı arttı…
Rüyanızda bol bol halvete girip, bir yerleriniz mi kaşınıyor…
Sokağa çıktığınızda milletin giyiminden kuşamından dolayı abdestinizi tutamıyor musunuz?
Ağzınızı bozup sağa sola küfürler saçıyor musunuz?...
……
O zaman bilin ki şeytan sizsiniz.”
Yazma kitabın ilerleyen sayfalarında bir Şeytan taşlama tarifi var ama kitabın yazarı da bunun etkili olacağından emin değildir. Birkaç kez ben de denedim, kafa patlatmaktan, göz çıkarmaktan başka bir işe yaramadığını tecrübe ettim. Ben kitaptaki tarifi yine de yazayım da, belki kafasını patlatacaklarınız için işe yarar:
“Önce mübarek topraklardan getirilmiş, zemzeme batırılımış, üç kulhü bir elham okunmuş taşlar, şeyhinizin eteğinin altında uygun bir yerde mübarek üç cuma bekletilir; üç ayalara üç gün kala, bu taşlar şeytanın bol olduğu meskuna getirilir; önce papazın haçı çıkarılır, sonra hahamın tespihi çekilir; daha sonra da imamın salası okunur, dualar eşliğinde henüz sünnet olmuş bebelerin uzvu istikametinde hedefe atılır…
…
Şeytan en çok karanlığı sever. Karanlıktan kaçınız, özellikle kara cahillerden imtina ediniz. Lakin şeytanların en çok nefret ettikleri ışıktır. Mum ışığı bile şeytanı korkutur. Ama en etkilisi alimin ışığıdır. Düz dünyanızı yuvarlaklaştırır, sizi insana yaklaştırır… ağzınızı yumuşatır… dilinizi tembelleştirir… Artık eliniz, beliniz, diliniz sizdedir.”
Kitap istenirse İlahiyat Fakültelerine hediye edebilirim.
Kitabın içinde daha çok şeyler var, yeri geldikçe onları sizinle paylaşacağım. Zaten yazdıklarımın çoğu oradandır…