Başbakan Davutoğlu, 13.12.20014 ‘de İstanbul’da Damat İbrahim Paşa Kapalı Spor Salonunda Arap harfleri ile yazılmış “Hoş Geldiniz” pankartı altında demokrasi nutukları atıyor…
Yer; Damat İbrahim Paşa Salonu, alfabe; Arap hurufatı…
Bir gün, sonra Zaman Gazetesi’ne bir terör örgütü muamelesi ve onlarca gazeteci tutuklanması… İnlerine gireceğiz denilen ve paralel yapı olarak tanımlanan örgüt, silahlı mücadele ile ülkenin rejimini ele geçirmeyi planlıyormuş…
Şimdi sorarım sizlere; kim ülkenin rejimini ele geçirmek istiyor. Damat İbrahim Kabinesi mi ya da Atatürk Orman Çiftliğinin bağrına sapladıkları bin odalı Saray ve saray uşaklarıyla Osmanlı edebiyatı yapanlar mı?
Ulusal TV’ye baktım, hepsinin ağzı kulaklarında. Sanki tutuklamaların mimarı kendileriymiş gibi havalardalar…
Dün Ergenekon, Balyoz v.s. tutuklamaları olduğunda onlar için yüreğimiz sızlamış gücümüz oranında destek çıkmıştık…
O vakitler, Samanyolu TV ve Zaman gazetesinin hali nefretimizi kamçılıyordu…
Bu gün de aynı nefret Ulusal TV için geçerlidir…
Oysa Türk basınına yönelik bu girişimler karşısında en sert tepkiyi dünün mağdurlarından beklerdik.
Damat Ferit kabinesinin kendini iyi kamufle ettiği açıktır. Kurt politikacı Doğu Perinçek gibi bir adamı ayakta uyuttuklarına göre… Dün Ergenekon, bugün Paralel, yarın belki de Estergon operasyonlarıyla Türkiye Cumhuriyetinin rejimini ele geçirmeyi amaçladığını görmemek körlüktür. Mahallenin kabadayılarını sırayla döven ve birbirine düşman eden Damat Ferit, yarın Ülkücü camiaya karşı bir operasyona giriştiğinde kimse şaşırmasın. Çünkü, Türk milletinin elde kalan son kalesidir.