Sıfır için çok şey söylenebilir. Kimi zaman yutan elaman, kimi zaman da etkisiz elamandır sıfır. Ama çoğu zaman işin özeti; sıfır sıfır daha elde var sıfırdır.
Yazarsınız, sonuç sıfırdır…
Çizersiniz,
Toplarsınız,
Çarparsınız, sonuç değişmez.
Bu yüzden mi yuvarlaktır sıfır. Hani bir top gibi, bir dünya gibi yuvarlak; bir su damlası gibi kaypak; bazen bir dudak olur çatlak, bazen bir kalça gibi kıvrak… Bazen şaşkın bir göz olur patlar, bazen de…
Evet bazen de takılır bir birin peşine bulur şahsiyet…
Biri dik çizmelerinin sebebi belki de bu şahsiyettir.
Fakat, bir mum gibi çevresini aydınlatırken kendisi erir.
Peşinde bir sürü sıfır… Sıfır, elde var sıfır…
İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış…
Birin peşine takılan sıfırlar da böyledir.
Birin arkasında sıralandıkça kazanır kıymet.
Bol sıfırlı dostları vardır, birlerin.
Arkasına bu sıfırları dizen…
Sonra çekip giden…
Sıfırlar…
Her giden sıfır;
Birden bir şeyler çalıp gitse de…
Bir mum gibi erise de…
Ama bir; yine birdir.
Dimdik, yerindedir…