BEYAZ ADAM BOŞ KONUŞUYOR
Kızılderili Reisinin “beyaz adam hoş konuşuyor fakat boş konuşuyor” sözü, izlediğim Kızılderili filmlerinden aklımda kalan bir cümle.
Turgut Özal’dan beri “Küçük Amerika” olma modelini uygulamaya çalışan Türk siyasi önderleri, kendilerini uyaracak bir Kızılderili reisi ne yazık ki bulunamadığından halen boş konuşmakla meşguller.
Papa, Türkiye’yi ziyaret ettiğinde, kendisi için uygulanacak protokolde lükse ve israfa kaçılmaması gerektiği konusunda Türk yetkililerini uyarmak ihtiyacı hissetmişti. Fakat nafile…
Papa’yı debdebenin ve şaşaanın içinde gösterme gayreti, Türk misafirperverliğinin bir göstergesi miydi? Sanmıyorum; başka bir şey olmalıydı.
Sonra, sanırım bu sorunun cevabını bulur gibi oldum…
Diyanet Başkanımız, sevgili din büyüğümüz, uhrevi kokulu, yeryüzünde Tanrının gölgesi, nur yüzlü, sırma kaftanlı, mübarek adam…
Mütevazı, israfı reddeden bir dinin önderi, komşusu açken yatan bizden değildir diyen, bir hırka bir lokma diyen, çileye talip vesaire vesaire…
Bütün bu özelliklere sahip bir “insan” Bir milyon TL’lik bir arabaya binmeyi de hak ediyordur.
Şimdi gelelim bulduğumuz sorunun cevabına.
Papa mütevazı, diyanet başkanı müsrif olur mu?
O halde Papa’yı debdebenin ve şaşaanın içinde göster gösterebildiğin kadar…
Üstelik dinler arası diyalog da sanırım meyvelerini vermeye başladı…
Diyanet İşleri, Müslüman olanlara “dine giriş belgesi”, “diploma”, “beraat” vermeye başladı. Yakında aforoz belgesi de tanzim etmeye başlarlar…
EEEE… Bir milyon TL’lik arabaya boşuna binmiyorlar… Sanırım bu hızla Cennet Emlak Piyasasının en büyük hissedarlarından biri Türk Diyanet İşleri Başkanlığı olacaktır. Peşine takılan akıllı adam kalırsa tabii…