Yıllarca Cumhuriyet Üniversitesinde Türk Dili Okutmanı olarak görev yaptım. 2004 yılının sonlarına doğru ayrılmak zorunda kaldığım üniversiteye tekrar geri dönmek için epey çaba saffettim. Fakat bir türlü olmadı. Her teşebbüsüm bir el tarafından sonuçsuz bırakılıyordu. Bugüne geldiğimde bu elin kime ait olduğunu artık çok iyi biliyorum. Yaptığım çalışmaların FETÖ’cüleri rahatsız ettiği de aşikardır.
İdeolojik olarak hassas olduğum konuların başında Atatürk gelir. Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta kurulacak olan bir üniversitenin Cumhuriyet adını alması kadar anlamlı bir adlandırma olamazdı. Bu açıdan Sivas, Cumhuriyet ve Atatürk ile adeta özdeşleşmiştir.
Önce Sivas Egemen Gazetesinde daha sonra ulusal basında çıkan bir haber, beni derinden sarsmıştır. Cumhuriyet Üniversitesinin Web Sitesinden “Türk Bayrağını, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti seviyoruz” ibaresinin kaldırılması benim için hiç de yenilir yutulur bir şey değildir.
Bugüne kadar Cumhuriyet Üniversitesine rektör olmuş bir çok insan geldi ve geçti. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, hepsi de bilgisi ve görgüsü oranında bir şeyler yapmaya çalıştı. Fakat bugünkü yönetimin haricinde hiç birisinin Türk Bayrağıyla, Cumhuriyetle ve Atatürk’le sorunu olduğu ne görüldü ne de işitildi. Gönlüm, böyle bir haberden sonra, mevcut yönetimden birilerinin çıkıp, “bir hata olmuş, hemen düzeltiyoruz. Bu konuda mahcubuz ve özür diliyoruz” demesini arzuladı. Bir müddettir, uzaktaki köşemden özür yazısını bekledim. Ama öyle olmayacağını artık anlaş durumdayım.
Şimdi birileri çıkıp, ukala bir ağızla; “Üniversiteler üniversaldır. Üniversitelerde sadece yerliler değil yabancı ülkelerden gelen öğrenciler de okumaktadır. Bu yüzden üniversitelerin logolarında veya tanıtım sayfalarında milli unsurlara ve ibarelere yer verilmez” diyebilir. Hatta bu ukala daha da ileriye gidip, “bu caminin üniversitede ne işi var” ya da “bir üniversitede İlahiyat Fakültesi olur mu” diyerek daha akademik yumurtalar yumurtlayabilir. Belki yumurtalarınızı dünya görmemiş insanlara yutturabilirsiniz. Ama dünyanın o dünya olmadığını da bilen bilir.
Türk bayrağıyla, Cumhuriyetle ve Atatürk’le sorunu olanlar bilmelidir ki, benim de kendileriyle sorunum vardır.
Ve bu sorun sadece, Türk Bayrağı, Cumhuriyet ve Atatürk’le ilgili değildir. Yönetim anlayışıyla da ilgilidir. Üniversiteyi yönetmeliklerle, kanunlarla kısacası hukukla yönetmeniz gerekirken kişisel “MÜTALAA”larla idareye kalkıştığınızda da bu sorun ortaya çıkar. Bu mütalaanızı deşifre etmek üzere ikinci yazımı bekleyiniz.