Henüz çocuk denecek yaşta, okulumuzun laboratuvarında kimya öğretmenimizin reaksiyona tabi tuttuğu birkaç kimyasal maddenin oluşturduğu tepkimeyi ve bu tepkime sonucu ortaya çıkan yeni bir ürünü şaşkınlıkla izlerdik. Ve bugüne geldiğimizde yaşadıklarımız bize başka bir tepkimenin daha olduğunu öğretti.
15 Temmuz Darbe kalkışması, başta siyasi partiler olmak üzere birçoğumuzun kimyasını bozdu. Ne MHP, eski MHP; ne de CHP ve AKP eski CHP, AKP…
MHP’deki değişimi anlamak, hemen hemen toplumun büyük bir çoğunluğunun merakına muciptir.
AKP’yi ise; geçmişte izlediği politikalarla mukayese ettiğinizde ters düz oluyorsunuz. Peki ya CHP..?
Ulusalcı, halkçı, cumhuriyeçi… politikalar ve söylemler sanki geride kalmış gibi… İzleyenin küçük dili ağzında mıdır bilmem lakin CHP’nin altı oku benim nazarımda bir efsane oldu.
…
Akdeniz’deki Türk adalarının Yunan askerlerince işgal edildiğini sık sık tekrar eden ve bu söylemleriyle ulusalcılık damarını coşturarak bir şeyler yapılmasını isteyen CHP, ne oldu da söyledikleriyle bir anda tenakuza düştü?
Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, yanına aldığı kuvvet komutanlarıyla birlikte, şöyle bir Akdeniz’e açılıyor. Akdeniz’in şu meşhur; “bir çakıl taşını dahi bizden alamazsınız” sembolünü Kardak kayalıklarında Yunanistan’a hatırlatıyor.
Ve neticede öğreniyoruz ki; Hulusi Akar’ın bu Kardak ziyaretinin ardında CHP’nin ve MHP’nin yıllarca vurgu yaptığı “Yunanistan adalarımızı işgal etti” uyarılarından daha başka bir gerekçe var ki bu gerekçe daha korkunç ve daha vahimdir:
FETÖ’nün Türk Ordusuna sızdırdığı hainlerden Tuğgeneral rütbeli Mehmet Yalınap’ın 31 Ocak 2017 tarihli CNN İnternational’de “Türk Hava Kuvvetlerinin kapasitesinin çöktüğünün ve Türk ordusu savaş yeteneklerini büyük ölçüde kaybettiğini” söylemesi ile Türkiye’nin olası bir işgale açık olduğunu ilan eden Yunanistan Savunma Bakanın Panos Kammenos’un 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’de açtığı ağır tahribatın bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dillendirmesi bir tesadüf müdür? “Türkiye ile bir savaşa girilmesinin en iyi zamanın şimdi olduğu”nu belirten Yunanistan Savunma Bakanına nasıl bir cevap verilmesi gerekir?
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanlarının Ege Denizi'ndeki Kardak Kayalıklarına gitmelerine ilişkin "Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Ege'de yaptıkları turistik gezi Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını şaibeli bir hale getirmiştir" demesi sizce Ulusalcı bir dil midir?
Ve bugün öğreniyoruz ki, Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, Kardak’ı ziyaret ederken yanındakilerden biri FETÖ’den tutuklanıyor… Bu tutuklamanın ilginç yanı; Hava Pilot Kurmay Yarbay Bilgehan Bülbül’ün Türkiye'nin gelecekteki ilk kadın generalleri arasında gösterilmesidir. Ayrıca Bülbül'ün eşi Hava Pilot Kurmay Yarbay Nail Bülbül de soruşturma kapsamında gözaltına alınıyor. Bu kadın general adayı ve eşi FETÖ’cüdür veya değildir. Bunun cevabını hukuka bırakıyoruz. Fakat böylesi bir durumda dikkatimizi çeken başka bir durum daha vardır ki; belirtmeden geçemeyeceğim. FETÖ’nün her fırsatta dile getirmeye çalıştığı “ensenizdeyiz” mesajı Kardak’ta da mı karşımıza çıkıyor?
Durum bu kadar vahimken, CHP’nin “Kardak’ta turistik seyahat” söylemini tekrardan gözden geçirmesini ve ulusalcılık okunu tekrar sadağına koymasını beklemek hakkımız değil midir?