Dünkü Pazar günümü İstanbul’da dost ziyaretine ayırdım.
Önce, Altunizade’de bulunan Karacaahmet mezarlığı’na gittim, Atız’ın, Nejdet Sançar’ın ve Atsızınyanı başında yatan Türkçülerin mezarlarını ziyaret ettim.
Mezar ziyaretinden sonra, Üsküdar’da buluşmak üzere sözleştiğimiz arkadaşım Bünyamin Çil ve Azerbaycan ziyaretinden dönen dostum Bülent Gürçam ile buluştuk.
Darbe gecesinin tarihi diyaloğunu,Haziran seçimleri sonrası Tayyip Erdoğan-Bahçeli görüşmesi iddialarını konuştuk.
“Kısıklı” merkezli kaynağın anlattıkları beni çok şaşırttı.
7 Haziran’da sandıklar açılır açılmaz, Dönemin Başbakan’ı Ahmet Davutoğlu CHP ile hükumet kurmak için yoğun çaba harcamış. Anlatılanlara göre Davutoğlu’nun hükumetten el çektirilmesinin nedeni olarak bu ısrarı gösteriliyor.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmek istiyor. Çoğumuz hatırlarız daha önce Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan’ın Cumhurbaşkanı ile Devlet Bahçeli gizlice görüştü iddiası gündeme gelmişti. Hatta Tuğrul Türkeş de bu iddiayı gündeme getirerek; “Tayyip Erdoğan ile gizlice görüşen Devlet Bahçeliydi” demişti.
Evet, görüşme talebi Cumhurbaşkanından geliyor.
Gizli tutulan görüşme yerinde Cumhurbaşkanı Devlet Bey’e üç adet dosya veriyor.
Birisi Açılım sürecinde Güneydoğu’da neredeyse hakimiyeti ele geçirmek üzere olan PKK ile alakalı. Tayyip bey “ Bu şartlarda HDP ve CHP’nin oluşturacağı hükumetin Ülkeyi bölünmeye götüreceğini,durumun çok kritik olduğunu söylüyor.
İkinci Dosya’da FETÖ var!
Fetö’nün tasfiye edilmesi sürecinde, Uluslararası ilişkilerinden tutunda ülkedeki örümcek ağı sistemine kadar istihbarat bilgileri yer alıyor.
Üçüncü dosya Suriye ve Sınır ötesiyle ilgili.
Bu şartlarda kurulacak bir hükumetin olası tehlikeler karşısında ülkeyi bölünme sürecine götüreceğini belirtiyor.
Devlet Bey, 2 saat müsaade isteyerek dosyaları inceliyor ve o meşhur “Hayırcı” tutumunu ortaya koyuyor.
Bu şartlar altında gerekirse barajı bile aşmayalım dediği söyleniyor.
1 Kasım Seçimlerine giden süreçte Tuğrul Türkeş’in bakanlığı Devlet Bahçeli’nin bilgisi dahilinde oldu diddialarının temelinde de bu görüşme yatıyor.
Gelelim 15 temmuz gecesi Marmaris'te yaşananlara.
Darbe eylemlerinin başladığı dakikalarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanında bulunan Pilotu, Korumaları ve aile fertleriyle acil durum değerlendirmesi yapıyor. Marmaris'e yakın bir Yunan adasına gidip gitmemeyi tartışıyorlar. O sırada herkesin malumu olduğu üzre 1. Ordu Komutanı arıyor ve kendisini İstanbul'a davet ediyor, her türlü güvenliğinin sağlanacağı taahhüdünde bulunuyor.
Cumhurbaşkanı kendisine nasıl güveneceğini soruyor ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, kendisini Devlet Bahçeliye sorabileceğini söylüyor. Telefonu kapatır kapatmaz Cumhurbaşkanı Devlet Bey’i arayarak 1. Ordu Komutanı’nın davetini söylüyor.Devlet Bey “ kendileri tanıdığımız, bildiğimiz, vatansever bir paşadır,güvenebilirsiniz” diyor.
Cumhurbaşkanı yanında bulunanlarla tekrar durumu değerlendiriyor ve İstanbul'a hareket etme kararı alıyor. Sonra tekrar Devlet Bahçeli’yi arıyor ve kamuoyunun ilk defa buradan öğreneceği diyalog gerçekleşiyor.
“Bana bir şey olursa Devletin Başına siz geçiniz!”
Sonra çocuklarına ve orada bulunanlara dönerek; bana bir şey olursa Devlet Bahçeli’nin yolunu takip edin diyor...
15 Temmuz gecesi Marmaris'te yaşanan bu diyaloğun şahitlerinden birisinin anlattıkları bunlar. Anlatan kişi Kısıklı’da ve Marmaris'te mutfakta olan bir isim.