Yürüyorum tek başımayım…..İçinde bulunduğum karmaşa o kadar fazlaki; hiçbir düşüncem netlik kazanmadan yola devam ediyorum.Kafamı bir kaldırıyorum, sol tarafımda ‘O’nun fotoğrafları….Birden her şey bitiyor ve ben netleşiyorum,kafam netleşiyor,yüreğim netleşiyor.’’İçimden nasıl bir söz, nasıl bir cümle ile bu insandan bahsedilir’?diye geçiriyorum. Çünkü ilk anda bende uyanan düşünce bu nasıl bir asalet, bu nasıl bir karizma, bu nasıl bir bakış ve nasıl bir kibar duruş Allahım……Ama ‘Ona’ bu sözler az, evet az….az da peki!....ama hangi söz söylenmeli, hangi cümle ile ‘O’ anlatılmalı ve nasıl?
Ben tam kilitlenmişken birden ‘ÇILGIN TÜRKLER’ kitabı ve KURTULUŞ savaşında Onbaşı rütbesi alan ilk Türk kadın yazar ve yorumcu Halide Edip ADIVAR’ın ‘Onun’ için söylediği ve ‘ONA’ en çok yakıştırdığım şu cümle tek tek beynimden yüreğime oradan da sözlerime, dilime ve bana geliyor…’O KENDİ HALİNDEKİ ODADA GENÇLİĞİNİ BİR MİLLETİN UĞRUNA FEDA ETMEYİ GÖZE ALAN KARARLIĞIYLA OTURUYORDU. NE SARAY, NE ŞÖHRET NE DE HİÇ BİRŞEY ONUN BU KARARLILIĞININ YANINA YAKLAŞAMAZDI.’ Evet işte Halide Edip ADIVAR en güzel sözleri bir araya getirmişti ve ‘ona’ yakışan en iyi cümleyi böyle kurmuştu…..
Benim de ‘ONA’ yakıştırdığım en güzel cümle budur işte…….Ölümü göze alan kararlılıkla milletine, toprağına ve vatanına sevdalı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e yakıştırdığım en güzel cümle……’ONU’ anlatmak için en uygun sözcükler ve cümleler yokki!....evet yok!.... çünkü söz yok üstüne söylenecek! Yaptıklarının üstüne de söylenecek söz yok….çaresizce ve kendimce adını yazmaktan ve söylemekten gurur duyduğum, özlem duyduğum, hasret duyduğum ve atam, atamız; sevdam, sevdamız büyük önder, büyük insan MUSTAFA KEMAL ATATÜRK kimdir?
O bir dünya insanıydı…………….asla savaştan yana olmadı, hep barış isterdi…. Ve mazlum milletlerin dostuydu.
O bir sevdalıydı………..milletine sevdalı, insanına sevdalı, toprağına sevdalı ve ülküsüne sevdalıydı…….
O kocaman bir yürek taşırdı……….kendisine kötülük yapanları bile affederdi ve derdiki; ‘ben affederim çünkü benim kocaman bir yüreğim var’.
Şimdi ‘ONU’ anlatmaya devam etsem ne sözcükler yeter ne cümleler biter.Ancak ben kısaca diyorumki ‘O’ Yaradanın Türk milletine armağanıdır….Bunları söylemek, haykırmak için 19 MAYIS gününü bekliyordum. Ancak bugün söylemek ve paylaşmak istedim. Çünkü Amerika da çıkan bir derginin yazısında Atamız ‘HİTLERE’ benzetilmiş.
Peki soruyorum o dergiye Atatürk için Hitler demişsiniz….Ya siz kimsiniz? Ben söylüyorum kim olduğunuzu….Siz 21.yy da devletlerin, milletlerin ve bayrakların şerefiyle oynayan, sivil halka bombalar yağdıran, küçük devletlerin yaşama hakkını elinden alan ve zulm eden, üstelik de bunu ‘DEMOKRASİ’ kisvesi altında yapan sömürgeci, emperyalist ve tek dişi kalmış canavarsınız!.....Atamıza uzattığınız bu dili sustururuz.Hem de öyle bir sustururuz ki bir daha hiç konuşamazsınız.Merak ediyorsanız bizim kim olduğumuzu, yine ben söylüyorum……BİZ ÇILGIN TÜRKLERİZ…… öyle bir çıldırırız ki tek birimiz tüm dünyaya yeter, öyle bir çılgın oluruz ki Tarih kitapları bizi ‘ŞU ÇILGIN TÜRKLER’ diye yazar…..