Çantayı aç...
Kutuyu aç...
Çantadan çıktı...
Kutudan çıktı...
Çanta...
Kutu...
Benim çantam senin kutunu döver...
Senin çantanı ben görmedim ki...
Gösterirsem korkarsın...
Akşama babama söyleyeyim de...
(.........)
Bu diyaloglar, iki çocuğun; mahalle kavgası öncesi söylemleri değil; iki kardeşin kavgası hiç değil...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderine oynamayı düşünen iktidar olsun, muhalefet olsun tüm siyasi parti lider ve yönetici kadrolarının birbirien attığı laflar...
Çocuk gibi...
Zaten çocuk gibiler...
Hafta sonu, Başbkan'ımızın Alman mevkidaşı Merkel ile görüşmesni takip ettiniz mi?
Sanırsınız, bir hafta önce 102 kişi bomba ile ölmemiş bu topraklarda, sanırsınız on binlerce Suriyeli, Alman sınırına dayanmamış, Dolmabahçe Sarayı avlusunda, gezmeler, pozlar, el sallamalar; hni sanırsınız; 'Romantik-Politik' bir filmin fragmanı...
Bahçeli...
İstanbul'da bir kelemyi alıyor, taamlayamadan diğerine...
HDP Eş Başkanı Yüksekdağ; on iki cümleye başlıyor, birini taamlayamadan; Türkçe kıtlığı ile, Türkiye yönetmeye talip...
Çocukların siyasetidir bu siyaset, çocuk yerine konulan halkın liderleridir bunlar, çoluk-çocuk işi yani...