İşimizi, gücümüzü bıraktık; ağaçlarla uğraşır gibi olduk ama...
1940'lı yıllarda Türkiye'nin en, Avrupa'nın üçüncü en çok ormanı bulunan kenti konumundayken, bugün ilk elliye bile giremeyen bir İstanbul var...
Kısa bir araştırma ile ulaştığım bilgilre göre, son 60 yılda, kentin toplam ormanlık alanının yüzde 47'si yok edilmiş, şu ya da bu sebeplerle...
Bunun yüzde 70'lik kısmı ise son 20 yılda yok edilen oran...
Şimdi diyorlar ki, 'Yetmiş küsur ağaç için sokaklara çıkanlar, Maltepe Üniversitesi Başıbüyük-Ferhatpaa arasında; Yeditepe Üniversitesi ise Kayışdağı'nda orman katletmedi mi?
Evet, her iki üniversite de, inşaatları sorasında tam tamına 12 bin 666 ağacın kesilmesien neden olmuş...
Son on beş yılın modası lüks siteler ise, 224 bin 554 ağacı yok etmişler inşaatları sırasında...
O zaman insanlar yudu duye, şimdi de mi uyusunlar peki...
O kadar ki, İstanbul Şile Yolu, Ankara Beynam ve Çayyolu üzerinde site yapmak üzere, 21 bin ağaç katledildi ve bu sitelerde, tam on yedi orman mühendisi aile var...
Gezi Parkı bu saatten sonra asla katledilmez de, anlaşılsın ki artık, yeni katliamlara karşı, bu yüce millet susmayacak...
Çünkü sustukça sıranın kendisine geleceğini iyi biliyor...