Ne marjinal, ne de çapulcu…
Sayın başbakanım gezi parkına gitmemiş olabilirsiniz,
keşke gitseydiniz de oradakiler sahipsiz olmadıklarını, kendilerine,
sözlerine değer veren, doğru veya yanlış bulsanızda, dertlerini soran
bir başbakanlarının olduğunu görüp dışlanmadıklarını hissetselerdi.
Öyle yapmadığınız gibi siz kendini dışlanmış yok sayılmış sayan
bu insanlara bir de çapulcu dediniz, üç, beş marjinal ve birilerinin
topladığı insanlar dediniz
.
Sayın başbakanım, ben üç beş arkadaşımla program yaptığımda bile
içlerinden bazılarının şartları yeri geliyor el vermiyor iptal ya da erteleme yapıyoruz.
Taksimde bir avuç protestocuyla başlayıp, önce tüm istanbul'a
sonrasındaysa ülkenin büyük bölümüne yayılan hareketi sizce
bugüne kadar pasif ve zayıf olduğunu vurguladığınız anamuhalefetin
organize edip sokaklara dökmesi mümkün mü?
Anamuhalefetin yapamadığını bir diğer partinin ya da
marjinal gurubun yapabilmesi mümkün mü?
Bugün Fatih Altaylı'nın konuk olduğunuz programında
bu ülkenin insanının değerlerinden söz ettiniz.
Sizce bu değerlere sahip bu kadar büyük bir kitle marjinal bir örgütün,
grubun peşine takılıp onlara destek verir mi?
Yine aynı programda toplumların belirleyici genlerinden söz ettiniz.
Türkler malum orta asyada göçebe bir toplumdu ve birliklerini
kaybetmemek için lidere bağlılıkta esastı.
Ama aynı şekilde otağ(çadır) mahremiyeti de o kadar güçlüydü.
Batıdaki derebeyleri gibi kimse oraya izinsiz giremez,
içerdekilerin haklarına ve mahremiyetine dahil olamazdı.
Kısacası biz Türklerde batıda çok uzun yıllar sonra yapılacak
magna kartadan once haklar, sınırlar karşılıklı belirlenmişti.
Bu yüzden de kolay kolay sınırlar aşılmaz, lidere de topluluğun bekası için
hemen anlık tepkilerle karşı konulmaz, liderin her yaptığını ölçer biçer
ve kredisini ona gore azaltır ya da çoğaltırdı.
Kriterlerde bizim canımızı, namusumuzu, onurumuzu koruyabilirmi,
dirliğimizi birliğimizi devam ettirebilirmi?
Ki bunlar hemen hemen de tüm toplumların olmazsa olmaz kriterleridir.
Özellikle çalma çırpma, ahlaksızlık, tecavüz büyük suçtu,
hakanların bile yargılanabildiği töre hukuku ve kararlarını alırken
danıştığı bu günkü parlementoya benzer toy meclisi vardı.
Yani kısacası Türklerin genlerinde söylediklerinizden hariç bunlar da hep vardı.
Aslında genlere çok da takılmamak gerek ama madem konuyu açtınız
bende aklıma gelenleri paylaşmak istedim
İşte o Gezi parkında bu genlerinde sahipleri vardı.
Marjinal dediniz ya…
Keşke o bela dediğiniz twittera, sosyal medyaya bakıp da ellerinde
tencere kaşıkla sesini duyurmaya çalışan teyzelerimizi, amcalarımızı görseydiniz…
Yıllardır şehir, apartman hayatı deyip birbirine yabancılaşmış mutsuz, umutsuz,
şüpheci somurtuk yüz ifadeleriyle selamlaşmayı neredeyse unutmuş insanlar,
ellerinde tencere kaşık gördükleri insanları, kornalarını çalarak geçen sürücüleri
gördükleri yerlerde kırk yıllık dostunu görmüş insanların ifadesiyle
gözleri ışıl ışıl selamlayıp alkışlıyorlar.
Çapulcu dediğiniz o insanlarımzın hiç tanımadığ insanlarla suyunu,
limonunu nasıl paylaştığını, oraya giden insanların kendilerinden
önce gitmiş olanlara yiyecek, ilaç taşmasını, gazdan kaçanlara evlerini
nasıl açıp içeri alıp ağırladıklarını,vandalist yakıp yıkıcı diye tanıtılmaya
çalışılan o insanların, insana değer verilmeyen o ortamda gazdan
etkilenen hayvanlara nasıl sahip çıktığını görseydiniz.
O sosyal medya ki nerde sıkışmış ilaç, doktor, ambulans, avukat ihtiyacı
olan varsa oraya gitmek, çağırılmak ve yönlendirilmek için tam bir
seferberlik örneği gösterdi.
O çapulcular ki toplandıkları yerleri gün içersindeki kullanımdan ötürü
çöplüğe dönmesin diye arkadan çöplerini topladıılar.
Keşke o sosyal medyaya, aslında daha da iyisi etrafınızdaki halka
bir bakıp dinleseniz.
Eminim siz de milyonların söylediği ve duyduğu şeyi görür, duyardınız.
“Hiç bu kadar gurur duyduğumu ve umutlu olduğumu hatırlamıyorum.”
Son olarak,çoğunluğun ve kalabalıkların her zaman doğruyu
gösterdiğini düşünmem.
Hatta çok zamanda benim için ters ölçüdür.
Ama bu olayda bu kadar insan bu kadar iyi duygularla her canlının
yaşama hakkı ve onuru için seslerini duyurup, bir şeyler yapmaya çalışırken
ve bu kadar desteği arkalarına almışken kendi ayaklarına kurşun sıkacak
çevreyi yakıp yıkıp etrafa saldırıp zarar verme, yağmalama işine girip olayın
doğasına ve eylemlerine sizce zarar verirlermi?