Ayağa kalk..
Kalemini kırdıklarında feryatlari ile dillerini kestiklerinde bakışlarıyla, ve bakışlarını kararttıklarında kanlarıyla bize kültür, isar, aşk öğretenlerin,sessizliği susturulmayı kıranın ve feryadimiza neden olanın her uyuduğumuzda uyandıranın, her oturduğumuzda kaldıranın adına..
Dostum gel ve öğrenmeye cesaretin olsun..
Bilki herkes aşk besliyceği birşeye dönüşür..
Taşı seversen taş olursun.
Gülü seversen gül olursun.
Bir hedefi seversen o hedefe dönüşürsün.
Birine aşk beslersen o kişiye dönüşürsün.
Ve eğer Tanrıya aşk beslersen ilahi olursun.
Bu konu hakkında yazmak zordur.
Ağır ve imkansızdır..
Kelimeler oyuna geliyor..
Benden kaçıyorlar..
Kalemim yazmiyor..
Bilmiyorum belki mürekkebi bitti..
Ama...
Şunu söylemek istiyorum.
Acaba hiç düşündün mü, haksız ve haklının sahnesinde değilsen, Kendi döneminin şahidi değilsen ve kalkmak istemiyorsan nerde olursan ol ister namaza kalkmış ol ister şaraba oturmuş ol..Farketmez !
ve sen dostum ne kadar safsın, akıcısın,zülalsin, temizsin, huzurlusun.. ama yüce ol...Küçük bağışlamaların, alçak acımalarin doyurduğu ve hayata bağladığı yücelerden değil...Ceplerinde kalan bozuk paralardan, yıpranmış elbiselerden, dolaplarında kalan yırtık ayakkabılardan, ne biliyim sofralarinda kalan yemek kırıntılarından, yoksullara bağışlamaktan kendilerini iyi hissedenlerden olma... Mutluluktan, neşeden boğulanlar..
Göğüslerini kabartıp artık bitti bir sorumluluğumuz kalmadı diyenlerden.. açları doyurduk, çıplakları giydirdik.. Hayır sen onlardan olma.. Bırak gözlerin, sabah herkes uyurken yerleri süpürüp şarkı söyleyen sokağın başındaki o çöpçüyü merak etsin... Bilmem ne markalı parfümle duş alanlardan ve marka kıyafetlerinin havasını yapanlardan olma.. Gel ve dünyanin tüm kokularından sadece ikisini sev; yağmur ve ekmek kokusu...Bu iki cennetlik koku hariç sarhoş olma... Sen başkasının ekmeğini geri almak icin kendi ekmeğini kaybedenlerden ol... Ayağa kalk.. Sen eğer ayağa kalkarsan herkes kalkar emin ol.. Sen eğer oturursan kim kalkarki ayağa ? Artık susucam... Bağırmak icin gıtlağın olmadığı yerde, sessizlik ne kadarda uzun bir feryattir !