Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı’da Abdullah Öcalan ile başlayan görüşmelerin ardından Fransa’da PKK’lı üç kadının öldürülmesiyle ilgili dün PKK’yı suçladı. Erdoğan, Muzlum Doğan ve Mahsun Korkmaz cinayetlerini örnek göstererek, Bu terör örgütü, pirüpak bir örgüt müdür?” diye sordu. Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ye de “Fransa bu olayı derhal aydınlatmalı” dedi.
Başbakan Erdoğan, Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin(ASKON) 8. Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. Paris’te PKK’lı üç kadının öldürülmesi ve İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmelerle başlayan yeni süreç hakkında konuşan Başbakan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
ER YA DA GEÇ ÇÖZÜLECEK: Allah’ın izniyle bu mesele çözülecek. Bugün ya da yarın, er ya da geç; bu cerahat mutlaka sökülüp atılacak. Şu anda devam eden süreçte kararlılıkla yol alıyoruz. Umutluyuz, iyimseriz ama aynı zamanda temkinliyiz ve dikkatliyiz. Geçmişte iyi niyetli girişimlerin nasıl provoke edildiğini, sabote edildiğini çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki süreçte bu tür vakaların yaşanabileceğini de ihtimal dahilinde görüyoruz. Her ne olursa olsun, hangi engel çıkarılırsa çıkarılsın, vazgeçmeden, yılmadan ve yıkılmadan inatla kardeşlik için mücadeleye devam edeceğiz.
HOLLANDE’A AÇIK MESAJ: Çok daha ilginci Fransa Devlet Başkanı’nın yaptığı açıklamada ’düzenli görüşmelerimiz oluyor’ ifadesi şecaat arz ederken sirkatin söylemektir. Avrupa Birliği’nin terör örgütü ilan ettiği bu örgütlerin mensupları ve Kırmızı Bülten ile aranan bu insan veya insanlar sizinle nasıl düzenli olarak görüşebilir. Bu nasıl bir siyasettir? Tabii işi kovalıyoruz. Neticesini şöyle veya böyle alırız veya alamayız. Ama yasaların bize tanıdığı haklar neyse, bu haklarla bu işi kovalıyoruz. Fransa bu olayı derhal aydınlatmalıdır. Ayrıca, Fransa Devlet Başkanı bu terör örgütü mensuplarıyla neden görüştüğünü, ne görüştüğünü, hangi tasarım dahilinde bu teröristlerle iletişim halinde olduğunu da derhal Fransız, Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklamalıdır.
MAZLUM DOĞAN ÖRNEĞİ: (Paris suikastı ile ilgili BDP’lilerin açıklamalarını kast ederek) Örgüt içi bir hesaplaşma olabileceği ihtimalini sorgusuz sualsiz reddettiler. Niye? İşlerine gelmedi, çünkü ucu onlara dokundu. Sorumsuzca devleti, hükümeti itham ettiler. Allah aşkına soruyorum: Bu terör örgütü, pirüpak bir örgüt müdür? Bugüne kadar hiç mi böyle infazlar yapmadı? Benden bir şeyleri açıklamamı mı istiyorsunuz? Hatırlatayım. Mazlum Doğan, Mahsum Korkmaz başta olmak üzere, örgüt içinde nice genç, nice çocuk kurşuna dizildi, infaz edildi, cesetleri, mezarları bile annelerinden saklandı. Bunların hepsi bizim belgelerimizde mevcut. Paris’te öldürülen Sakine Cansız’ın nişanlısı Mehmet Şener de örgüt tarafından infaz edildi. Bunlar olmayan şeyler değil. Bunların cibilliyetinin gereği bu.
SÜREÇ DEVAM EDECEK: Sebebi, failleri her ne olursa olsun, biz bu provokasyonların, bu hadiselerin süreci engellememesi için tedbirlerimizi aldık ve almaya devam edeceğiz. Bu süreci inşallah nihayete ulaştıracağız, inşallah, Türkiye’ye, aziz milletimize ölümlerin durması sevincini yaşatacağız. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Kimse tedirgin olmasın.
Mevlevihane’de 4 saat kaldı
Erdoğan dün akşam Eyüp’teki Bahariye Mevlevihanesi’ne gitti. Burada yaklaşık 4 saat kalan Erdoğan, Saat 22.00 sıralarında Üsküdar Kısıklı’daki evine döndü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mevlevihaneyi gezdiği ve yetkililerden bilgi aldığı öğrenildi.
‘Cansız’ı tanıyorum’ demişti
Siyasi cinayetlere alışkın olmayan Fransa’da büyük şok yaratan infazları Cumhurbaşkanı François Hollande ‘korkunç’ olarak tanımlayıp kınadı. Hollande “Bu korkunç olay benim de aralarında birini tanıdığım üç kişiyi doğrudan etkiliyor. Sakine Cansız bizimle düzenli bir şekilde buluştuğu için onu ben ve çok sayıda siyasi aktör tanırdı.” dedi.
