Politika
Giriş Tarihi : 11-06-2011 22:34

BUNLAR DEMOKRASİ EDEPSİZİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Seçimlere çok az bir süre kala bazı televizyonlarımızda sözleşmeli ve beslemeli insanlar çıkartılarak, kamuoyu araştırmalarını sonuçlandırmışlar ve Türkiye'de iktidarın kim olacağını belirlemişler ve Pazar gününü sabırla bekleyecekleri yerde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarını müjdelemektedirler. Bunlar gerçekten demokrasi edepsizleridir, bunlar terbiyesiz insanlardır. Bunlar millet iradesine saygısız insanlardır'' dedi.

BUNLAR DEMOKRASİ EDEPSİZİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Seçimlere çok az bir süre kala bazı televizyonlarımızda sözleşmeli ve beslemeli insanlar çıkartılarak, kamuoyu araştırmalarını sonuçlandırmışlar ve Türkiye'de iktidarın kim olacağını belirlemişler ve Pazar gününü sabırla bekleyecekleri yerde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarını müjdelemektedirler. Bunlar gerçekten demokrasi edepsizleridir, bunlar terbiyesiz insanlardır. Bunlar millet iradesine saygısız insanlardır'' dedi.

Bahçeli, partisince Hatay'da, Emlakbank Evleri önünde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ''Allah nasip ederse yarın sabahleyin erken saatlerden itibaren oy kullanmak üzere sandığa gidileceğini'' hatırlattı.

Antakyalılara, yöresel şiveyle ''Antekeliler'' diye seslenen Bahçeli, yarın yapılacak genel seçimin Türk milletine ve Antakyalılara hayırlı uğurlu olmasını diledi.

12 Haziran seçiminin, bugüne kadar yapılan tüm seçimlerden çok daha önemli ve farklı bir anlamı olduğunu ifade eden Bahçeli, ''Çünkü, yol kavşağına sürüklenmiş bir Türkiye'de millet iradesiyle geleceğimizin belirlenmesi bu seçimde daha açık ve net olarak ortaya konacaktır. Türkiye'nin çok ciddi iç ve dış tehlikelerle karşı karşıya kaldığı, önemli tuzaklarla kuşatıldığı bir ortamda millet olarak seçime gidiyoruz. Onun için sizlerden istirhamım şudur; mutlaka, çok özel bir mazeretiniz yoksa sandığa gitmelisiniz, ailenizi, çevrenizi, akrabalarınızı, çalıştığınız işyerindeki vatandaşlarımızı, köylülerimizi, mutlaka sandığa gitmeye teşvik ediniz ve sandığa gittiğiniz vakit aklınızın süzgecinden, vicdanınızın sesinden hareketle millet olarak iradenizi ortaya koyunuz. Çünkü, bu ülke sizindir, karar da sizin olmalıdır'' diye konuştu.

''Son günlerde özellikle seçimlere çok az bir süre kala bazı televizyonlarımızda sözleşmeli ve beslemeli insanlar çıkartılarak, kamuoyu araştırmalarını sonuçlandırmışlar ve Türkiye'de iktidarın kim olacağını belirlemişler ve Pazar gününü sabırla bekleyecekleri yerde, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarını müjdelemektedirler'' diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunlar gerçekten demokrasi edepsizleridir, bunlar terbiyesiz insanlardır. Bunlar millet iradesine saygısız insanlardır. Üç kişi bir araya geleceksiniz, nereden beslendiğiniz meçhul, Türkiye'yi yönlendireceksiniz ve iktidarı tekrar seçim ortaya koyacakken bu sonucu şimdiden kesinleştirip vatandaşa duyuracaksınız. Öyleyse bu pazar gününü niye bekliyoruz? 30 dereceyi bulmuş bu sıcakta bu millet neden açık hava toplantısı yapıyor? O sebepten dolayı aziz vatandaşlarım, en azından millet iradesi olarak kendinize, şahsiyetinize, kimliğinize ve tercihinize saygı duyun ve sandığa gittiğinizde ders veriniz.

Soruyorlar sayın Başbakan'a, bu sonuçlar üzerinde yorum yaparken diyorlar ki, 'balkon konuşmanızda nelere değineceksiniz?' Sayın Başbakan da karşısındaki bülbüllere bakıyor o da kendi kendini şartlıyor, 'şunlara şunlara değineceğim' diyor, sanki seçimi kazanmış balkona çıkmış ve bir de balkon konuşması yapma alışkanlığı kazanmış ve 'şunları şunları söyleyeceğim' diyor. Sayın Başbakan, Türk siyasi hayatında bu aziz millet seni alandan çıkartıp balkona koyacak, artık oradan seyredeceksin.''

Bundan dolayı bu seçimlerin önemli olduğunu dile getiren Bahçeli, ''Seçim üzerinde millet iradesine gem vurarak, ambargo altına alarak, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne üçüncü defa mahkum ve mecbur bırakmaya yönelik her türlü rezaletin, her türlü ahlaksızlığın, her türlü siyasi etik dışı davranışın ve her türlü yalanın, iftiranın olduğu bir dönemde bu seçimlere gidiyorsunuz. Öyleyse bu seçimlerde bir milli tavır ortaya koymalısınız. Sayın Başbakan alışmış, 'durmak yok, yola devam' diyor, şimdi başta Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş vatandaşlarımız olarak, 'durmak yok, yola devam' yerine, 'artık yeter, senden bıktık usandık git başımızdan' demeniz lazım'' diye konuştu.

-''ADALET VE KALKINMA PARTİSİ YORULDU''-

Yaklaşık dokuz yıl ülkeyi yöneten AK Parti'nin yorulduğunu öne süren Bahçeli, ''Yorulmuştur, tükenmiştir ve üçüncü dönemi için yapacağı hiçbir şey kalmamıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi, dokuz yılı, kaybolan yıllar olarak tarihe geçirmiştir. Bu dönem içerisinde çok da büyük hatalar işlemişlerdir, yanlış politikalar takip etmişlerdir. Her şeyden önce milletimizin ağız tadını kaçırmışlar, huzuru, barışı tamamen zedelemişler ve milletimiz geleceğiyle ilgili endişe duyar bir hale gelmiştir'' dedi.

Türkiye'de bin yıllık kardeşliğin sorgulanır hale geldiğini iddia eden Bahçeli, ''Öte yandan üniter yapı, milli devlet anlayışı büyük bir tahribat altına alınmış ve bugünkü siyasi iktidar Türkiye'yi bir yol ayrımına sürüklemiştir. İşte 12 Haziran'da buna 'dur' diyeceksiniz ve yeni bir yolu, yeni bir iktidarı Allah'ın izniyle 12 Haziran'da ortaya çıkaracaksınız'' diye konuştu.

Sıcak havada vatandaşların fazla vakitlerini almak istemediğini belirten Bahçeli, ''Ama birkaç önemli konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın Başbakan bu ülkeyi, etnik temelde ve inanç temelinde bölünmeye ve ayrışmaya götürmektedir. Bu tehlikelidir. Bu iktidarın iki dönemde yapmış olduğu bu büyük tahribatın üçüncü dönemi olmamalıdır, iktidarın üçüncü dönemi olmamalıdır. Onun için bu seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi tasfiye edilmeli ve Türk siyasi hayatından çıkarılmalıdır'' dedi.

AK Parti'lilere de seslenen Bahçeli, şunları söyledi:

''Bu seçimde en önemli görev, bu iktidara iki dönem oy vermiş olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mensubu aziz kardeşlerime düşüyor. Onlara sesleniyorum, dolayısıyla sizlere de sesleniyorum. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren vatandaşlarım, AKP'ye sorunuz; 'dokuz yılda bizi nereye götürüyorsunuz? Üçüncü dönemi niye bu kadar ısrarlı istiyorsunuz? Kime ne söz verdiniz? Bu sözü yerine getirmek için hangi mecburiyet altında kaldınız? Ülkemiz şu an tehlikeli gidişatta, bu vebala ortak olmuyoruz, dur diyoruz' demeli ve iktidardan uzaklaştırmalısınız.''

Bahçeli, ''Başbakan'ın ne yapacağını şaşırmış, nerede ne konuşacağını bilmez hale geldiğini'' ifade ederek, şöyle dedi:

''Başbakan, saldırgan ve iftira dolu bir üsluba, argo kavramlarla vatandaşı azarlamaya yönelik bir davranış içine girmiş. Sabahtan akşama kadar TV'lerde konuşuyor ama sizin karşı karşıya kaldığınız sıkıntılardan hiç bahsetmiyor. Yeni bir usul belirlemiş olmayan, hayali projelerle milleti aldatıyor, milletimizle dalga geçiyor. Afişleri görüyorsunuz, her yerde temel meseleleri çözmeden, dokuz yılı harcayarak hiçbir şey yapmadan şimdi büyükşehirler vaadiyle şehirlerimizi çok daha modern hale getirebileceği yalanlarıyla dolanlarıyla vatandaşı aldatıyor. Yeni imar alanları açıp kendi yandaşlarını besleme, yeni yeni inşaatlar yaptırıp kendi müteahhitlerini zenginleştirmek gibi bir hesabın içine girdiğini görüyoruz. O sebepten dolayı bu sayın Başbakan'dan millet olarak yüce divanda hesap sorulma zamanı geldiği düşüncesindeyiz.''

'ABD'YE DİZ ÇÖKMEK Mİ LAZIM'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Başbakan gidiyor sağda solda, söyleyecek sözü kalmamış, dağarcığında bir şey yok, herkese iftira ediyor. Erzurum'a varmış, devlet adamı olabilmek için diyor, yurt dışına gitmek lazım. Sayın Bahçeli diyor, üç tane yerin dışında yurt dışına gitmedi diyor. Yani yurt dışına gitmeyince devlet adamı olamıyormuşsun, bakınız şu edepsizliğe. Devlet adamı olmak için Amerika'ya gidip diz mi çökmek lazım'' dedi.

Bahçeli, partisince Hatay'da düzenlenen mitingdeki konuşmasında, Türkiye'nin çok önemli sorunlarının bulunduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın anlattığı Türkiye ile bu ülkede yaşayan insanların yaşadıkları gerçekler arasında çok büyük uçurumlar olduğunu söyledi.

Bahçeli, ''Bugün ülke, her yönüyle ikiye ayrılmak durumunda bırakılmış. Bir tarafta rant ekonomisi ile beslenen, dokuz yılda AKP'nin zenginleri olarak türemiş servet sahipleri olmuş AKP yöneticileri, öbür tarafta yoksulluk içinde kıvranan ve sadaka ekonomisi ile geçinmeye mecbur bırakılmış insanlar. AKP'ye oy veren vatandaşlar dahil olmak üzere Türkiye'nin büyük bir bölümü de yoksulluk içinde bırakılmıştır. Şimdi böyle bir dönemde 'dur' demek lazım aziz vatandaşlarım'' diye konuştu.

Ülkede yaklaşık 6 milyon işsiz bulunduğunu, bu işsizlerin de özellikle genç işsizler olduğunu dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

''Liseden ayrılmak zorunda kalmış ya da üniversiteyi bitirmiş ama iş bulamamış vatan evlatları vardır. Bunlar çalışma arzusu taşıyorlar, asgari ücreti kabulleniyorlar, yeter ki 'elim ekmek tutsun' diyorlar ve geleceklerini güvence altına almaya gayret gösteriyorlar ama aradan aylar geçiyor, yıllar geçiyor bu aziz milletin evlatları işsizlik karşısında karamsarlığa düşüyor, aile huzuru kaçıyor, kara kara düşünmek durumunda kalıyor. Anne ve babalar da büyük üzüntü içine giriyor. Çünkü, diyor ki 'yoksuldum her türlü fedakarlığı yaptım, kızımı ve oğlumu belli yaşa getirdim, besledim, eğittim, diplomalarını almaları için gayret ettim, saçımı süpürge ettim, elinde diploması var, aşı yok, işi yok' diyor.''

Bahçeli, nüfusun yaklaşık yüzde 18'inin, yani 13 milyon kişinin yoksulluk içinde olduğunu öne sürerek, ''Açlık sınırının altında olanlar da vardır, yoksulluk sınırının altında olanlar da vardır. Özellikle açlık sınırının altında kalan insanlarımız gittikçe artmaktadır. Bugün asgari ücretle çalışan, net 630 lira eline geçen, 4 kişi düşündüğümüzde sağlıklı beslenmek için mutfak masraflarını karşılayamamaktadır. Dolayısıyla gittikçe açlık artıyor ve öyle aileler vardır ki, çocuklarını sabaha kadar aç olarak uyutmak zorunda kalıyor. Türkiye'nin manzaraları bunlar, sayın Başbakan bunlardan hiç haberi yokmuş gibi her gün bir yerde piknik alanları, bir yerde hayvanat bahçeleri kurmaya çalışıyor, uçak yapacağını söylüyor, otomobil yapacağını söylüyor da nasıl yapacağını, kaç kişiye iş bulacağını söyleyemiyor'' dedi.

Bahçeli, işsizliğin göçü, göçün ise asayişsizliği getirdiğini, İstanbul, İzmir, Adana, Gaziantep veya Bursa gibi büyük şehirlerin, yüksek oranda göç aldıklarını belirterek, şunları söyledi:

''Sanki oralarda büyük iş varmış gibi, işsiz kalan kardeşim, siyasi iktidardan herhangi bir iş bulamayacağını anlayınca babasına soruyor, 'bizim köyde falan amca vardı o büyük şehre gitti bir daha gelmedi. Acaba iş sahibi olduysa onun yanına gittiğimde bana da ekmek kapısı açabilir mi'' diyor ve büyük şehre gidiyor. Oraya varınca elinden tutan oluyor, tutmayanlar oluyor. Böyle bir durumda genç bir insan tekrar baba evine dönememenin ezikliğinde, 'ne olursa olsun kalayım' derken, gençliğin getirmiş olduğu tecrübesizlikle beraber o büyük şehirlerin arka sokaklarında kayboluyor. Bazıları var geçim bulamadığı için suça eğiliyor ve yağma, hırsızlık, gasp gibi olaylara karışıyor. Bir bakıyorsunuz sesi cezaevinden geliyor veya bazıları İstanbul'un arka sokaklarındaki o kötü alışkanlıklar içinde bulunanların arasına düşerse gençliği elden gidiyor, geleceği kararıyor.''

-''YANİ YURT DIŞINA GİTMEYİNCE DEVLET ADAMI OLAMIYORMUŞSUN''-

''Bu gidişatın sonunun iyi olmadığını'' ifade eden Bahçeli, ''Bir yanda bölücü terör, öte yandan yoksulluk. İşsizliğin getirmiş olduğu, geleceği daha büyük tehlikelere sokabilecek sosyal olaylarla ülkemiz karşı karşıya kalmış. Başbakan gidiyor sağda solda, söyleyecek sözü kalmamış, dağarcığında bir şey yok, herkese iftira ediyor. Erzurum'a varmış, devlet adamı olabilmek için diyor, yurt dışına gitmek lazım. Sayın Bahçeli diyor, üç tane yerin dışında yurt dışına gitmedi diyor. Yani yurt dışına gitmeyince devlet adamı olamıyormuşsun, bakınız şu edepsizliğe. Kendisinin ne olduğunu açıklıyor. Devlet adamı olmak için Amerika'ya gidip diz mi çökmek lazım'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a seslenerek, ''parti genel başkanı olmadan Amerikalarda dolaştın'' diyen Bahçeli, şöyle dedi:

''Seçim oldu milletvekili olmadın yine Amerika'ya gittin. Sonra 116 günde ne olduysa Siirt'ten milletvekili oldun, geldin başbakan oldun, yine Amerika'ya gittin. Amerika'ya gidişin 17 defa olmuş. Daha ne kadar gideceksin o da belli değil ama ben milletimin iradesini aldıktan sonra yurt dışına gitmek gerekiyorsa giderim ama gitmek gerekmiyorsa milletimle beraber buralarda yaşamak isterim. Bunlar ölçüyü kaçırmış, bunlar hangi çukura düştüğünü unutmuş vaziyette. Eğer Amerika'ya gitmek devlet adamlığının bir ölçüsüyse olmaz olsun öyle devlet adamlığı.''

Bahçeli, bugünkü asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını, bu yüzden asgari ücreti 825 liraya çıkarmayı ve bunu da enflasyonla ilişkilendirerek artırmaya söz verdiklerini, bunun yanı sıra köylü, çiftçi, emekli, özürlü ve tüm dar gelirliler için projelerinin hazır olduğunu, Türkiye'nin 100 sorununu tespit ettiklerini ve çözüm önerilerini sunduklarını anlattı.

Verecekleri Hilal Kart'ın bir tüketici kredi kartı olmayacağını belirten Bahçeli, ''Hilal Kart'ın ana kart ve faiz ödemesi yoktur. Ödenmediği zaman icracı yakanıza yapışmayacak. Hilal Kart, millet-devlet kaynaşmasına, yoksulluğumuza, insanca yaşayabilecek bir gelirle desteklenen harcama kartıdır ve helal karttır. Kaynağı millettir ve devlettir. Onun için paket uygulaması insanlık onuru ile bağdaşmıyor, buna rağmen yine paketler dolaşıyor. Belki yarın ve sabaha kadar paketler her tarafta kol gezecek. O durumda yoksul gardaşım, paket senin helalindir, al paketi, vur tokadı gitsin'' diye konuştu.

Bahçeli, yine yöresel şiveyle ''Sevgili Antekeliler'' diye sürdürdüğü konuşmasında, ''Son söz olarak; Hatay, Anteke, her zaman Milliyetçi Hareket Partisi'ni bağrına bastı. Belediye başkanlıkları verdiniz, milletvekilleri verdiniz, şimdi iktidara doğru koşan bir siyasi hareket olarak desteğinizi istiyorum. İktidar olmak istiyorum. Milletimize hizmet etmek istiyorum'' dedi.

Bahçeli, ''Hatay'da Antekeliler Milliyetçi Harekete destek verecek misiniz? Birinci parti yapacak mısınız? Bu değerli adayları Ankara'ya yanıma gönderecek misiniz'' diye sorup, ''evet'' cevabı aldıktan sonra konuşmasını tamamladı.

AdminAdmin