Gündem
Giriş Tarihi : 04-04-2011 12:22

MEĞER ANAYASA BÜYÜMEYE ENGELMİŞ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemin en önemli unsurlarından birinin ilk kez halkla beraber bir anayasa hazırlanması olacağını belirterek, buna herkesin katkı yapması gerektiğini ifade etti.

MEĞER ANAYASA BÜYÜMEYE ENGELMİŞ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemin en önemli unsurlarından birinin ilk kez halkla beraber bir anayasa hazırlanması olacağını belirterek, buna herkesin katkı yapması gerektiğini ifade etti.
     Hisarcıklıoğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneğince (EGD) Kocaeli'nde düzenlenen Kartepe Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı değerlendirmede, 3 küresel risk alanının Avrupa'da alevlenen borç krizi, Ortadoğu'daki siyasi risk ve Japonya'daki nükleer risk olduğunu, bunların Türkiye'yi etkileyecek noktada bulunduğunu söyledi.
     Türkiye'nin daha önce yıllık 1 milyar dolar civarında olan müteahhitlik gelirinin Ortadoğu'daki risklerden dolayı aşağı inmeye başladığını belirten Hisarcıklıoğlu, ''Orta vadede müteahhitlik gelirlerinde düşme bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde Ortadoğu pazarının dışındaki pazarlarda daha etkin çalışıyor olmamız lazım'' dedi.
     Türkiye'nin ortak hedefinin 2023'de ekonomisi en büyük ilk 10 ülke arasına girmek olduğunu, ancak GSYİH'de 16'ncı, insani kalkınmışlık endeksinde 83'üncü, iş yapma kolaylığı endeksinde 65'inci, dünya rekabetçilik endeksinde 61'inci sıradaki Türkiye'nin bunları düzeltmeden ilk 10'a girme şansının bulunmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, ''Eğer daha zengin, müreffeh, daha gelişmiş, insan gibi daha iyi yaşamak istiyorsak bu 5 ana başlığı sorguluyor olmamız lazım'' dedi.
     Ekonomide yapılması gerekenleri ''teşvik sisteminin yeniden tasarlanması'', ''mali kuralın ele alınması'', ''vergi reformu ve kamu harcama reformu'', ''yerel yönetimlerin mali yapısının şeffaflaştırılması'', ''vergi ve primini düzenli ödeyenlerin ödüllendirilmesi'', ''kamu alımlarında yerli üretime avantaj sağlanması'' olarak sıralayan TOBB Başkanı, ekonomide tedbirler başlığı altında Eximbank'ın yeni pazarlara yönelik sigorta sistemini yenilemesi, perakende sektörü kanununun çıkarılması, enerji üzerindeki kamusal yüklerin azaltılması, ihracat taşımalarına navlun ve akaryakıt desteği sağlanması, işgücü maliyetlerinin düşürülmesi, çalışma mevzuatının yenilenmesi ve nitelikli işgücü arzının artırılması gerektiğini bildirdi.
    
    
     Kurumsal altpayının güçlendirilmesinde işin başının anayasanın yenilenmesi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak 2000 yılında Prof. Dr. Ergun Özbudun'un içinde bulunduğu bir ekibe kamuoyunda tartışılması için anayasa taslağı hazırlattıklarını hatırlattı.
     Hisarcıklıoğlu, ''Bu anayasa bize dar geliyor, bizi dünya ile buluşturacak dünyada öne çıkartacak noktada engel'' dediklerini dile getirerek, 2007'de de bir inisiyatif aldıklarını, Türkiye'deki bütün kurum ve kuruluşlara, STK'lara çağrıda bulunup, beraber siyasetin de elini rahatlatacak şekilde anayasa çalışması yapmayı teklif ettiklerini, 83 kuruluşun katılımıyla çalışmaları başlatıp bir noktaya getirdiklerini, ancak parti kapatma davasının çalışmayı engellediğini kaydetti.
     Rifat Hisarcıklıoğlu, genel seçimler sonrasında Türkiye'nin ele alacağı konulardan birisinin anayasa olacağını belirterek, ''Önümüzdeki dönemde en önemli unsurlardan, ilk defa inşallah halkla beraber bir anayasa yapılmış olacak. Buna hepimizin katkı yapması lazım'' dedi.
     Türkiye'nin bu yıldan itibaren 2015'e kadar genel ve yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi, olası bir anayasa referandumunu içeren ''seçim sarmalı'' dönemine girdiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, istikrarın bozulmaması ve reformların sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi.
     Dünyada siyasi ve ekonomik yeni bir şekillenme olduğunu, bu tablonun ortasında da Türkiye'nin bulunduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
     ''Yaşadığımız dönemi iyi bir fırsata çevirmemiz lazım. Bu kaygan coğrafyada, istikrarın teminatı olabilecek dünyada başka bir ülke de yok. Onun için içimizdeki istikrarı da kesinlikle bozmamamız lazım. Bir şey var ki, bu coğrafyanın ortasında olan Türkiye ekonomik olarak, siyasi olarak başarılı olmaya, güçlü olmaya mahkum. Onun için bunların sadece kendimiz için değil dünya barışı, gelişmesi için de önemli olduğunun farkında olmamız lazım. Atacağımız her adım sadece Türkiye'nin geleceğini değil bölgenin geleceğini de etkileyecek.''
    
    
     Soruları da yanıtlayan Hisarcıklıoğlu, işsizliğin Türkiye'nin birinci gündemi ve sorunu olduğunu, bunu saklamanın yolunun bulunmadığını, işsizliğin azaltılması için Türkiye'nin daha fazla üretmesi, daha fazla hizmet sektöründe yatırım yapması gerektiğini, gelir adaleti için de buna ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
     Herkes gibi kendisinin de bir siyasi görüşü olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''Ama hepimiz siyasi görüşlerimizi bir tarafa bırakarak dedik ki 'bizim işimiz siyaset ama ekonomi siyaseti'. O çerçevede bütün partilere de karar alıcılara da hepsine size anlatmış olduğumuzu anlatıyoruz'' diye konuştu.
     Halkın iradesi üzerinde bir iradenin söz konusu olamayacağını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu iradenin 12 Haziran'da seçimlerde ortaya çıkacağını söyledi.
     Anayasa değişikliğine ilişkin soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, düşündüğünü hür olarak açıklamadan gelişebilmenin mümkün olmadığını belirterek, ''Eğer benim dar kalıpların içine düşünmeme, yaşamama engelse... İşte engel... Bir dar kalıbın içindeki elbiseye beni sığdırmaya çalışıyorsa engel. Bakın 81 Anayasası, 60 Anayasası hep darbeler sonrası yapılmış. 81'de dünyada kalkınma modeli neydi Batı ülkelerinde? 'Kamu-özel sektör eliyle zenginleşir ülkeler' diyorduk, hepimizin anlayışı buydu ve anayasa da o günkü anlayışa göre yazıldı. 90'da duvarlar yıkıldı küreselleşme diye bütün dünya birbirinden mal alıp satar hale geldi, biz bunun farkına varamadık. Şimdi burada nasıl büyüyeceğiz peki biz, nasıl gelişeceğiz? Anayasa engeline rağmen büyüyoruz'' diye konuştu.
     Hisarcıklıoğlu, ''TOBB'un yaptırdığı anayasa taslağı çalışmasında Anayasa'nın kaldırılması teklif edilemeyen maddelerinin nasıl düzenlendiği'' yönündeki bir soru üzerine de ''Ergun Özbudun 2000'de TOBB'a yazdı, 2007'de AK Parti'ye yazdı, 2011'de TÜSİAD'a yazdı. Aradaki farklara siz bakın. Bizimkinde 'ilk 3 madde' ile ilgili bir şey yoktu. AK Parti'ye hazırladığında da yoktu, bunda (TÜSİAD) var'' dedi.
     Yeni bir anayasa hazırlanacaksa sivil toplum örgütleri olarak siyasetin elini rahatlatacak, genel anlayışı, mutabık kalınan noktaları ortaya koyacak bir çalışma yapabileceklerini, halktan iradeyi alanların da bunu madde madde yazabileceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''72 milyonun mutabakat sözleşmesi. Orada da bir mutabakat içinde bu hazırlanır. Bizim siyasetin elini rahatlatıyor olmamız lazım, siyaseti kavganın içine çekmememiz lazım'' dedi.
     Başkanlık görevinin 2013'ten sonra biteceğini belirten Hisarcıklıoğlu, yerine gelecek kişiye ilişkin soru üzerine, ''Hiç kimse kendinden sonra kimseyi kendi yerine yakıştıramaz'' diye espri yaptı.
     Başkan kadar ekibinin de önemli olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, bunun bir bayrak yarışı olduğunu, bayrağı kim alırsa alsın kendisinden ileriye götürmeye mahkum olacağını söyledi.
 

AdminAdmin