ÖZÜR DİLERİZ REKTÖRÜM…

EDİTÖR 4
info@egemengazetesi.com


HİZMET İÇİN YERLİSİ ARANMAZ MIŞ!!!!!!!!

BEYLİK İÇİN DE ????

Türk İnsanının kendini bildi bileli söylediği bir söz vardır!

Bu söz ise,

Bir şeyin değerini kaybettikten sonra anladığımıza ilişkin feryattır.

Bizlerin neleri kaybettiğini şöyle bir düşünürsek!!

Önce,

Bir kurum düşünün ki, bir dönem boyunca yani DÖRT yıl hizmet edeceksin,

Tam meyvelerini toplayacağın zaman, yani bir ürünün kısıtlı hasat zamanında görevi bırakmak zorunda kalacaksın?

Hem de istemeyerek?
Çünkü şartları zorlama veya, değiştirme imkanın yoktur???

Heyhat…
Sonra,

Senin için gitsin diyenler, istemiyoruz diyenler, kurtulalım diyenler,

Şimdi ne diyorlar,

En azından insanları dinleyen,
Ama yine de bildiğini üslubunca yapardı diyenler,

Haklıyı kollar, gerekeni yapardı diyenler,
Dünya görüşüne saygı duyan bir kişilik ve insandı diyenler,

Yöneticilik vasfı ile İdarecilik vasfını bir arada yürüten insanları değerlendirir, kişilik haklarını ihlal etmez ve haklıyı, haksızı ayırt eder diyenler,

Bu arada, Sayın Erol ŞANLI gibi bir değeri hak ettiği konumda değerlendirdi ve kurumda kaosa engel olmayı bildi diyenler,

Bu arada, geriye dönüp baktığımızda bıraktığı eserler için,

“Sanki DÖRT yıla sığdırılamayacak kadar çok ve yapılanlar anlamlı diyenler”,

Sonra sanki Malatya Vilayeti dünyanın bir ucu imiş ve Sivas Vilayeti ile arasında bağlar kurulamıyormuş gibi düşünenlerin deyimi ile ille de Sivaslı olsun diyenler,
Oysa şimdi anlıyorlar ki, Vatan, İnsan ve Hizmet sevgisi için ille de O yerin yerlisi olmak gerekmiyormuş?

Malatyalı olmak dahi yetiyormuş!!!

Anlatıyorlar da,

Yaptığımız iş doğru olduğu kadar, bazı kesimin hele ki Koskoca Rektörün çalışma arkadaşlarına sıkıntı veriyordu???

Ama “olsun dedi, sen buradasın gözüm arkada değil, çalışmana devam et, sana ve hizmetlerine ihtiyacımız var”.

Şimdi ise diyor ki bu anlatanlar!!

Seni çok arıyor ve özlüyoruz.

Kıymetini bilemedik,

Özür diliyoruz.

Şimdi senin eserlerinle övünen, biz yaptık diyenlere ise sadece gülüyoruz, ama üzülerek, çünkü senin olan eserlerine sahip çıkamadık!!

Karşımıza çıkıp bunları yaptık diyenlere,

“Hayır senin eserlerin değil” diyemedik. Denmedi.
Ama bunu söyleyenler iyi biliyorlar ki, tüm bunlar senin eserlerin

Sayın Hocam,

Kıymetli Rektörümüz,

Sayın Prof. Dr. Mehmet BAKIR bey.

Şimdi anladık. Seni çok anlamsız ve boş yere kaybetmişiz.

Hakkını Helal et.

Seni seviyor ve çok özlüyoruz.


Bu arada Sivas Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Yönetimi Başkanının Üniversitemiz personeli bir kişi hakkında ulu orta yerlerde gereksiz dedikodular yaptığı, siyasi bir partiye yakışmayacak davranışta bulunduğu iddia ediliyor.

Hakkında dedikodusu yapılan kişinin neden boşandığına dair sorular sorulmaya, kişinin Faşist ve Kafatasçı olduğuna dair Gazeteci kimliğine ve Sendika Yöneticiliği yapan kişilere bilgiler aktarıldığı duyumlarına erişilirken, bu kişinin arkasında durmayın, bu kişiyi YÖK’e varana kadar şikayet ettik, Bir Rektör Yardımcısı karşımızda önünü ilikleyerek bizi dinledi duyumları ve iddiaları insanı hayretler içerisinde bırakmıştır.

Bu dedikodulardan rahatsız olan kişinin ise konuyu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz BAYKAL’ a bir yazı ile aktardığı ve çok ağır hakaretlerde bulunduğu bilgilerine ulaşılırken Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının ne cevap vereceği veya nasıl davranacağının merakla beklendiği duyumları alınmıştır.

Konu hakkında yapılan yorumlara ilişkin duyumlarda ve iddialarda ise,

Üniversite yönetiminin nasıl oluyor da bir siyasi parti güdümünde hareket ettiği iddia ediliyor ve nasıl oluyor da dedikodularla olayların seyrine yön verdiği iddia ediliyor, şaşkınlık yaratıyor.


Seni Özlüyoruz, sen bunu da yapmadın...

Eleştiriye tahammül ettin, kimseyi arkasından vurmadın, ekmeği ile oynamadın, ahde vefayı bildin, kimseyi satmadın, dinledin, dinlettin çözüm aradın, kimseye kin ve nefret beslemedin, sürmedin, hor görmedin...

Seni seviyor ve çok özlüyoruz.

ÖZÜR DİLİYORUZ REKTÖRÜM...