Başbakan Recep Tayip Erdoğan 27 Nisan günü çılgın projeyi açıkladı. Karadeniz’ de Çatalca, Marmara’ da ise Silivri arasında yapılması planlanan bir su kanalı, Kanal İstanbul.
Yaklaşık 45 ila
Şehir güzelleşecek, yeni araziler yatırıma açılacak ki çoğunlukla hazine arazisi olacak. İstanbul’ un güneyine sıkışmış yerleşim alanları kuzeye doğru hızlı bir şekilde genişleyecek. Boğazdan geçen gemi trafiği azalacak, bekleme maliyeti 1,4 milyar dolardan tasarruf edilecek gibi sonuçları var.
10 ila 12 milyar dolar maliyet öngörülmüş projeyle beraber İstanbul’ da iki yarım ada, bir ada oluşuyor. Anadolu yakası mevcutta bir yarım ada, bu projeyle beraber bir ada ve bir yarım ada daha oluşacak.
İstanbul Boğazı üzerinde bulunan mevcut 2 adet köprünün iş saatlerindeki yoğunluğuna İstanbul halkı çoktan alıştı. Bir yakadan bir yakaya trafiğe karışmadan geçme başarısını henüz yakalayamamışken iki boğazı birden geçeceklere şimdiden sabırlar diliyorum. Oluşacak ada trafiğin en yoğun yaşanacağı yerlerden biri olacak.
Başbakanımızın projesi aslında, devlet arşivlerinde bulunan ve daha önce çalışılmış çözüm projelerinden bir yada birkaç tanesinin yeni uygulamasıdır. Güzelde bir projedir. Sakarya, Sapanca ve Körfez’ in de suyolu ile bağlanması, Çanakkale Boğazı köprüsü vb. de bu bölge için hazırlanmış İstanbul trafiğine alternatif çözümler üreten diğer projelerdendir.
Ülkemizin kalkınması, şehirlerimizin dünya şehirleri ile yarışması gurur verici. İnşaat projelerinin devamı ülkemiz için vazgeçilmezdir.
İnşaat projeleri gibi insana yatırım projeleri, eğitim projeleri, sosyal projeler de yapılmalıdır. Dünya ölçeğinde yapılacak teknolojik araştırmalara, bu araştırmaları yapabilecek beyin gücüne yatırım yapılmalıdır. Üniversite eğitimi almış işsiz genç nüfus değerlendirilmelidir.
3D Bio printer cihazı ile insan hücrelerinden organ yapılabildiği bir zamanda yüzyılın projesi uzaya çıkmak olmalıydı bizim için. Hatta biraz daha arsızca bir hedef; kendi yaptığımız araç ile uzaya çıkabilmek olmalıydı belkide. Bunu henüz yapamadık fakat bolluk ve bereketin olduğu ekonomik başarıların yaşandığı ülkemizde sıradaki en çılgın proje herkesi yatağa tok yatırabilmek olmalıydı.