YÖK Başkanı Özcan'dan, ÖSYM Başkanı Demir için 'soruşturma' sinyali... Özcan, aklanma fırsatı bulamazsa Demir'e ilişkin şüphelerin süreceğini söyledi. Özcan, 'aynı soru' skandalı için de kurum içi 'sabotajı' ima etti...
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'dan AKŞAM'a özel açıklamalar... Özcan, savcılık soruşturmasında aklanmadıkça ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkındaki şüphelerin kamuoyu nezdinde süreceğini belirtti.
Özcan, cuma günü AKŞAM Ankara Temsilcisi Çiğdem Toker ile Eğitim Muhabiri Ömür Emlik'i konuk etti. Keyifliydi, pilotluk için gerekli olan sağlık raporunu yeni almıştı. Yıl sonunda görev süresi dolacak olan Özcan önemli açıklamalar yaptı...
KASIT VAR GİBİ
- Kötü dönem geride kaldı mı? Tekrarlanmama garantisi var mı?
İnşallah bundan sonra aksilik çıkmaz diye düşünüyoruz. Milletçe bizi üzen bir dönemdi. Ali Bey eski elemanlarla çalışıyor. Çok uzun çalışılan yerlerde dikkatin kaybolması, işletme körlüğü çıkabilir. Ama son sınavdaki 75 soru olayı, işletme körlüğünden başka şeyler düşündürüyor. Kasıt gibi. Ali Bey daha dikkatli olursa tekerrür etmez.
- Yani bir ekibin Başkan'a dönük bir kastı?
Olabilir. Başkanları ayrıldı, başka bir insan geldi. Herkesin gözü ÖSYM üzerinde. Suçlar gibi bakıyorlar. O nedenle birileri 'düzenimizi bozmuş' diye düşünmüş olabilir.
- Bu önemli bir iddia. Soruşturma açılmıştır herhalde?
Ali Bey soruşturma açmış. Herhalde yakında sonuçlanır.
YIPRATMAK İSTEMEDİM
- Siz ÖSYM Başkanı'nın iyi ve değerli bir bilimadamı olduğunu, buna karşın idareciliğinin eksik olduğunu söylediniz. Sorunlar burada mı somutlaşıyor, reorganizasyonu gerektiren başka nedenler var mı?
Öyle görünüyor. Ali Bey değerli bir insan. Bundan sonra böyle gider mi, tedbirleri arttırmak gerekiyor mu Ali Bey söylemeli. Belki ben biraz fazla konuştum. Amacım Ali Bey'i yıpratmak değildi. Disiplin soruşturmasını da onun için istemiştim. Bu olsa, aklanma fırsatı bulacaktı. Ama Savcı Bey soruşturma başlatmazsa hep bu şüpheyle gidecek. İnsanlar Ali Bey'in şahsi bir hatası var mı yok mu diye hep tartışacak.
BAŞSIZ KALMASIN DENDİ
- Buna niye fırsat verilmedi?
Kurul'daki bazı arkadaşlar, bunu yaparsak ÖSYM'deki işlerin daha kötü gideceğini düşündü. Öyle olsa Ali Bey'e derhal işten el çektirilecek, kurum başsız kalacaktı. Biri vekalaten atanacaktı. Hassas dengeler içinde giden bir kurumda yıkıcı olabilirdi. Arkadaşlar o tehlikeyi göze alamadı. Şimdi bu işleri öğrendi, kontrol altına aldılar diye düşünüyoruz. Yoksa çoğunda, soruşturma açılmasının iyi olacağı fikri hakimdi.
ALTERNATİFİ YOKTU
- Çözüm üretmek bu kadar mı zordu?
Zaten kurumun başına birini bulup atamak için zorlandık. Ali Bey yerine koyacağımız alternatifimiz yok ki. İki büyük sınavın yapılacağı dönemde böyle şeylerle uğraşmak bile abes geliyor.
MOLA DESE KABUL EDERİZ
- Ama ÖSYM'nin sınav yükümlülükleri bitmeyen bir döngü. Yapısal bir sorun varsa bunun 'kurum başsız kalır' diye çözülmemesi doğru mu?
KPSS, ALES diğerleri kadar büyük değil. Bakarsınız Ali Bey 'Sınavları 2 ay durduruyorum' diye güzel bir öneriyle gelir. Yok demeyiz. Dese ki 'Benimle çalışacak insanları tespit edip getireceğim. İnisiyatifimle seçim yapacağım' biz de iyi fikir deriz. Hataları analiz için böyle bir sürece Ali Bey'in ihtiyacı var. Senede 44 sınav yapan bir kurum. Biri bitmeden öbürü başlıyor. Sadece kitapçık kontenjan notları için 7-8 kişilik heyetin bir hafta çalışması lazım.
- Bu opsiyonu isteyecek mi?
Bilmiyorum. Şu anda aklıma gelen bir fikirdi. Böyle bir süre tanınsa o da nefes alır. Bizim de kabahatimiz oldu. Ali Bey'i hemen işlerin içine hapsettik.
ÇOCUKLARDAN ÇOK ŞEY BEKLEDİK
- Üniversite sisteminde değişiklik gerektiğini söylüyorsunuz. Temel ihtiyaç ne?
Hangi ülkede bir öğrenciden 4 dalda birden iyi olması bekleniyor? Tıbba gideceksiniz biyoloji, makine mühendisliklerine gidecekseniz matematik veya fizik ağırlıklıdır. Tıp öğrencisi için neden fizik gerekli olsun? İngiltere'de insanlar üç konudan mesul tutulup üniversiteye kabul ediliyor da neden biz çocuklarımızdan çok şey bekliyoruz? Üniversitelerle konuştuk. Tekrar sorsak. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerek biz 'Bu ağır, ikiye indirelim' desek o zaman Ali Bey'in işi kolaylaşır.
SİSTEMİ BİRDEN DEĞİŞTİRMEK HATAYDI
- Kulağa iyi geliyor. Engel ne?
En az dört yıl. Liseye giren çocuğa bunu anlatacaksınız. Yeni bir düzen kurulacaksa baştan bilinmesi lazım. Geçmişte böyle yanlışlar yaptık. Sistemi birden değiştirdik, sistemin içindeki insanları yaktık. İnsanları yakmamak için süre vermek lazım.
- ÖSYM'nin sınav istiap haddi aşmış görünüyor?
Kesinlikle öyle. Çok şişti.
YÖK KÜÇÜLÜYOR AD, LOGO DEĞİŞİYOR
- YÖK'ün yeniden yapılanması , yeni anayasanın önemli konularından biri olacak. Çalışmanız hangi aşamada?
130, 131'in değişmesini herkes istiyor. Komisyon çalışmaları sürüyor. Henüz tamamını bilmiyorum, bitmedi.
- Hazırlığın can alıcı kısmı?
Rektörlük seçimini bir seçici kurulun yapması. Dünyanın bir çok yerinde de eğilim öyle.
- YÖK adı?
Evet hala istiyoruz. Komisyon onu da çalışıyor. Logomuzu da değiştireceğiz. Gerçi ben bu logoyu beğeniyorum ama...
- Anadolu Üniversitesi Rektörü Davut Aydın, anayasa değişikliği sırasında şirket üniversitelerine de yol açılacağını, üniversitelerin rekabete hazır olması gerektiğini söylemişti. Öngörünüz ne?
Kaba hesaplarımıza göre, 200'e yakın üniversiteye ihtiyacımız var. Ama bunlar devlet üniversitesi kapasitesi göz önüne alınarak hesaplandı. Vakıf üniversiteleri kontenjan olarak çok öğrenci almıyor. Büyüme para gerektirdiği için o yöne gitmiyorlar. En fazla 20 bine kadar gidebiliyorlar.
- Üniversite sayısını bu noktalara kadar taşırsanız, YÖK yükü nasıl kaldıracak?
YÖK'ü küçültmek; sadece yüksek öğretim politikalarını belirleyip eğitimin kalite kontrolünü yapan bir kurum olarak dizayn etmek istiyoruz. Öğretim üyesi sayısına, ne bölüm açılacağına biz karar veriyoruz. Üniversite karar vermeli. Yanlış bölüm açarsa boş kalır, öğretim üyelerine fazladan para ödemiş olur. Anayasa değişikliği kapsamında bu fikirlerimizi dile getireceğiz. Hatta bunu Sayın Başbakanımıza birkaç kez söyledim.
