Ekonomi
Giriş Tarihi : 12-06-2011 10:51

SORUMLU DİREKT OLMASA DA DOLAYLI YOLDAN ÖTV MERAKLISI HÜKÜMETTİR

Turizm ve alkollü içecek sektörünün temsilcileri, içkideki yüksek vergi oranlarının, kaçakçılık ve sahte üretimi tetiklediği ve ayrıca bu tür suçları işleyenlere caydırıcı cezalar verilmediği görüşünde birleşiyor. Hükümet yetkilileri ise bu konuda farklı düşünüyor.

SORUMLU DİREKT OLMASA DA DOLAYLI YOLDAN ÖTV MERAKLISI HÜKÜMETTİR

Turizm ve alkollü içecek sektörünün temsilcileri, içkideki yüksek vergi oranlarının, kaçakçılık ve sahte üretimi tetiklediği ve ayrıca bu tür suçları işleyenlere caydırıcı cezalar verilmediği görüşünde birleşiyor. Hükümet yetkilileri ise bu konuda farklı düşünüyor.

CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici 9 Nisan 2009'da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, alkoldeki yüksek vergi oranları nedeniyle kaçak ve sahte içki üretiminin arttığı göz önüne alınarak, uygulanan vergiler konusunda yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağını sordu. Ekici'nin soru önergesini 18 Mayıs 2009'da yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, alkollü içkilere uygulanmakta olan ÖTV oranları ile kaçak içki üretimi arasında illiyet bağı bulunmadığını savunarak, 2007'den itibaren alkollü içkilerde bandrollü ürün izleme sistemine geçilmesiyle birlikte kaçak içki üretiminin önlenmesi konusunda büyük ilerleme sağlandığını savundu.


Bodrum'daki ölümlerin ardından açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise içkide vergi indirimi yapılması gerektiğini savundu. Günay, alkollü içeceklerle ilgili bir düzenleme yapıldığını ama yeterli olmadığını belirterek, "İçkide iki sorunumuz var. Birincisi kaçak içki, ikincisi sahte içki... Sorun aslında kaçak ve sahte içkinin daha fazla kar ve gelir bırakmasından kaynaklanıyor. Öyle bir düzenleme yapılmalı ki, bu alanlar o kadar cazip olmasın. Bizim içkide biraz daha vergi indirimi yapılması konusunda bir teklifimiz var. ÖTV yüksekliği, kaçak ve sahte içkiye yol açıyor. Bu konuda bir düzenleme yapılacak ve kaçak içkiyi bir ölçüde halletmiş olacağız. Sahte içki denetimlerini de artıracağız."


SAHTE İÇKİYE CİNAYET CEZASI VERİLMELİ

Ahmet BARUT- Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı
"TÜROFED olarak daha önce de sıklıkla gündeme getirdiğimiz gibi, kaçak içki üretimini engellemeye yönelik her türlü tedbirin alınmasını ve güvenlik birimlerinin derhal harekete geçmesini bekliyoruz. Öte yandan bu acı olay vesilesi ile bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz ki; kaçak içki üretimini teşvik eden en önemli etken, alkollü içeceklerdeki ÖTV oranıdır. Bu nedenle seçimlerden sonra yeni kurulacak hükümetin öncelikli işlerinden biri alkollü içeceklerdeki ÖTV oranını düşürmek olmalıdır. ÖTV'deki indirim, kaçakçılığın ve merdiven altı imalatın önüne geçecektir."

Sururi ÇORABATIR- Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı
"Biz sahte içki satılmasını cinayetle eş değer tutuyoruz. Bu tür olaylarda sadece turizmcilerin hedef gösterilmesi doğru değil. Binlerce şişe içki satın alan işletmeler, bunların denetimini yapamaz, her şişeden numune alamaz. Bu imkânsızdır. Sonuçta hiçbir işletmenin deposunda laboratuar yok. Devlet denetim yaparken, en küçük işletmeden başlayıp en tepeye kadar gidebilmeli. Sahte içki insan sağlığını riske atan, içinde ne olduğu belli olmayan üründür. Bunu üreten de, bilerek insanlara içiren de en ağır cezaya çarptırılmalıdır."

Halil ÖZYURT- Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı
"Haksız rekabet ortamında sahte içki satanların sayısı arttı. Bodrum barlarında bir zamanlar 30-40 TL'ye satılan yabancı içkiler, artık 1- 3 TL'ye satılıyor. Yerli ve yabancı turisti ha tabanca ve bıçakla öldürmüşsün ha sahte içkiyle. Ölümler olmadan ciddi tedbir alınmalı. Sahte içkiler serseri mayın gibi ortalıkta dolaşıyor. Cezaların ağır ve caydırıcı hale getirilmesi şart, aksi takdirde ölümler turizm bölgelerini etkileyebilir. Turiste verilen içkinin, kokteylin içindekini bilmek mümkün değil. Özellikle her şey dâhil sistemine içki de girdikten sonra kaçak ve bandrolsüz içkilerin kullanımı arttı. Bu soruna mutlaka köklü bir çözüm bulunması gerekiyor. "

Gülçin GÜNER- Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı
"Öncelikle, insan sağlığını tehdit eden merdiven altı tabir ettiğimiz üretimi yapanlara yönelik çok ciddi bir denetim ve mücadele yapılmalıdır. Yine bu tür üretimleri yapanlara cinayet suçunda olduğu gibi ağır cezalar verilmelidir. Ayrıca alkollü içkilerdeki vergi oranları da makul bir seviyeye indirilmelidir. Fakat önemle altını çizmek istiyorum; vergi ya da maliyet meselesi en son konuşulacak konudur. Zira hiçbir insanın hayatına fiyat biçilemez. Yani maliyet ucuz olsun diye hiçbir insana, hayatını tehlikeye sokacak yiyecek-içecek verilemez. Her ne sebeple olursa olsun bunu yapanların, tasarlayarak adam öldürme suçu işlediği şeklinde yasal bir düzenleme yapılması gerektiğine inanıyorum."

Fettah TAMİNCE- Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı
"Turistik işletmelerde sahte içki verilmesi, hem Türkiye'nin imajı, hem de turizm açısından kötü sonuçlar doğuruyor. Bunu ekonomik bir şey olarak görmüyorum ben. Bunu ahlaki olarak görüyorum. İnsanların hayatına kastedenler var. Dolayısıyla denetimler sıkılaştırılmalı. Turizmci buna destek vermeli. Denetimlerin doğru uygulanması için turizm yatırımcıları, turizmciler her türlü gayreti göstermeli ki, bu sonuçlansın. Çünkü bu artık çok fazla tekrarlanmaya başladı. Hem ülkemiz turizmi, hem ülkemiz imajı açısından son derece kötü neticeleri olan bir şey. ÖTV çok ayrı bir tartışma. Ama bunu ahlaki değerler açısından önemli görüyorum. Hepimizin, denetimlerin çoğalmasına destek vermesi lazım.. Gıda sağlığı bizim için çok önemli."

Galip YORGANCIOĞLU- Geleneksel Alkollü İçki Üreticileri Derneği (GİSDER) Başkanı

"Bandrol, pul, barkot, hologram, kupür, damga gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılması önemliydi. Ancak bazı yasal boşluklar var ve bu konuda cezai yaptırımlar yeterli değil. Denetim eksikliği yanında, yasalarda da bu tür suçların cezalarının yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Sahte üretime ağır hapis cezaları maalesef verilmiyor. Para cezaları ile geçiştiriliyor. Alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahte üretimi özendirmeyecek düzeye çekilmesi, artık arttırılmaması gerekiyor."

İsmail KAHRAMAN- Antalya Alkollü İçecek Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
"Bu tür olaylar, ülkemizin ciddi boyutta geliri olan turizm sektörüne darbe vuruyor. Kaçak içkiye yönelimin nedenleri ÖTV'nin yüksek olması, denetim mekanizmalarının yetersiz oluşu ve uygulamalardaki bir takım aksaklıklardır. Burada üreticilere ve tüketicilere büyük görev düşmektedir. Biz üretici olarak bu tür olayların peşindeyiz, kaçak içkilere ve merdiven altı üretimlere karşıyız. Tüketicinin isim yapmamış belirsiz markalardan kaçınması lazım. Kamu kuruluşları da gerekli denetimleri yaptığı zaman bu tür olayların yaşanmayacağına inanıyoruz."


SAHTECİLERE NE CEZA VERİLİYOR?

Sahte içkiyle ölüme sebep olanlar hakkında 'Taksirle Adam Öldürme' ve ya ‘Olası kastla adam öldürme' suçlarından dava açılabiliyor. Suçun bilinçli taksirle işlendiğine kanaat getirilirse, fail hakkında 3 yıldan 22.5 yıla kadar hapis isteniyor. Şayet suçun olası kastla işlendiği kabul edilirse, 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Sahte ya da kaçak içki faillerine ayrıca, 4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun'a muhalefet suçundan da 2-5 yıl arasında hapis cezası verilebiliyor. Bu kanuna göre içki kaçakçılarına 61 bin- 250 bin TL arasında değişen para cezaları da öngörülüyor.

AdminAdmin