Yeteneksiz, ezik, görgüsüz ama Ak Partiden nemalananlar üzerinde Paralel Yapı´nın A Takımı´nın "rüçhan hakkı" vardı. Şimdi yerini buldu ve ödüyorlar. Bir yandan da korkuyor olabilirler, çünkü birilerinin ellerinde gizli video kayıtları, fotoğraflar olabilir.
Bu saatten sonra, adalet için yahut bir şeylerin düzeleceği umuduyla "tazyi´-i nefes" etmenin de bir manası yoktur. Ben "Yerliliği" ulufe olarak değil, ilâhî bir takdir, hattâ ilâhî bir görevlendirme olarak görür ve şükrederim...
Paralel Yapı´nın "yalancılar"ı gitti, bir kısmı tutuklu da olabilir. Hiç önemli değil, çoğunun tutukluluk hâli geçicidir. Eski ortakları miraslarına kondular ve davalarını vekâleten sürdürüyorlar.
Bu eski ortaklar, Feto´ya inanmayabilir, Fetöcülüklerine dair kesin bir delil ve iz de bulunmayabilir ama vekâleten herkese hizmet verebilecek tıynettedirler. Bu tıynettekilerle iş tutmanızın bedelini, aşağı katmanlarda davası olanlar ve samimiyetle mücadele edenler ödemektedirler. Bunu anlamı şudur: Fetöcüler, Fetöcü olmayan samimi vatan evladından, mevcut bürokratlar vasıtasıyla intikam almaktadırlar. Bu ihanet midir? Evet, ihanettir ama legaldir; bir Fetöcü açıktan intikam alamaz, “masonik örgütlenme”ler vasıtasıyla başarabilir. Bu durum, o kadar açıkça cereyan etmektedir ki; savcılar sav geliştirememekte, asayiş kuvvetleri tedbir alamamaktadır.
Gizli örgüt, yani FETÖ nasıl legal çalışıyor ve nasıl intikam alıyor işte şu günlerde alenen yaşıyoruz…
Yrd.Doç.Dr. Berat Demirci / Bizim Sivas Gazetesi
