Kafirler için yaşasın cehennem!!!
Ey Kafirler yenileceksiniz toplanıp cehenneme sürüleceksiniz!!!!
…….
Ve daha niceleri
İsveçli bir dinsizin Kutsal Kitabımızı yakma densizliği karşısında haklı olarak hepimiz tepki gösterdik lanetledik kınadık kinlendik!
Ama….
Olaya farklı bir yerden bakmayı düşündükmü bilmiyorum?
Bu isveçli hadsiz gibi pekçokları tarih boyunca olmuştur ve olacaktırda bizim yaptığımız durumlar, attığımız twetler yada paylaştığımız storyler bu tarz eylemleri engellemedi ve engellemeyecektirde.
Peki biz tepki göstermeyelim mi?
Elbetteki gösterelim en tabii hakımız bu!
Ama tepki gösterirkende tabiri caizse şapkamızı önümüze koyalım ve düşünelim; ben yakılmasına bu derece tepki gösterdiğim Kutsalımın acaba kaç ayetini okudum anladım ve hayatıma yansıttım?
Kaç ayet ışığında bir hayat sürüyorum?
Kaç ayetin hafızı değil muhafızlığını yapıyorum?
Hayat mottom hangi ayet?
Klavuzum olarak tanımladığım olmazsa olmaz ayetlerim neler ?
Çocuklarıma kaç ayetle örnek olabildim kaç ayette çocuklarım beni işaret etti?
………
Bu liste uzar gider değerli okurlar….
Yakılan şey mushaftır “Kuran “ değil Kuran yakılmaz yok edilemez çünkü!!!
Kuranı alevsiz külsüz yakan bizleriz!
Mushafı okursak Kuran-ı Kerim olur
“Kuran okunan anlaşılan kitaptır”
Bizler mushafı Kuran haline getirmezsek hatta onu anlamayarak ve içselleştirmeyerek sadece sayılara hapsedersek zaten yakmış olmuyormuyuz?
Eskiden süslü kılıflarda duvara asardık,sonra kitaplıkların en üst raflarına itinayla yerleştiriyoruz, abdestsiz dokunmuyor,belden aşağıda zinhar tutmuyor, ayak ucumuza gelmemesine dikkat ediyoruz.
Büyük bir özenle uzaklaşıyoruz yani !!!
Arapça bilmiyorz zaten diyoruz oysa hiç düşünmüyoruz Hz Muhammed 23 yıl boyu arapçanın en sahih konuşulduğu Arapçayı en iyi bilen bir topluluğa anlattı Kuranı Kerimi
Yani anlamak için Arap olmak Arapça bilmek gerekmiyor yetmiyor demekki !!!
Bilali Habeşi Habeşli bir köleydi ve Arap değildi ama en samimi müslümandı belkide!
Arapçayı en saf haliyle konuşan hatta şiirler yazan şairler vardı Kuranı hiç anlayamadılar!!!
Kısacası bizler şekilcilikte devam ettiğimiz sayılarla cemaatlerle tarikatlarla popülist din söylemleriyle tribünlere oynadığımız müddetçe farkında olmadan çoktan en Kutsalımızı yakmış ve ondan ziyadesiyle uzaklaşmış oluyoruz…
Ne zamanki bizler Mushafı “Kuran “ yaparız onu hayatımıza katarız işte o zaman hiçkimse Kuranı ne yakabilir ne de Ona saygısızlık edebilir
Ne zamanki ayetler hayatlarımızın gayeleri olur ne deizm ne ateizm nede başka bir izm çocuklarımızı etkileyebilir
Ne zamnki göstermelik yaşamlar yerine samimi müminliğe evrilir hayatlarımız işte o zaman gerçek Müslüman oluruz
Tepki budur eylem budur kararlılık budur!!!!
Saygıyla