Ekonomi
Giriş Tarihi : 28-07-2011 01:40

KIDEM TAZMİNATINI FAZLA İŞÇİ ÇALIŞTIRANLAR SULANDIRIYOR

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, son günlerde kamuoyunda tartışılan Kıdem Tazminatı Fonu'na ilişkin olarak, ''Fazla işçi çalıştıranlar bu fona parayı vermesin diye, sulandırıyorlar. Kimse de buna sahip çıkmak istemiyor. Biz olsak çıkardık'' açıklamasında bulundu.

KIDEM TAZMİNATINI FAZLA İŞÇİ ÇALIŞTIRANLAR SULANDIRIYOR

Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, son günlerde kamuoyunda tartışılan Kıdem Tazminatı Fonu'na ilişkin olarak, ''Fazla işçi çalıştıranlar bu fona parayı vermesin diye, sulandırıyorlar. Kimse de buna sahip çıkmak istemiyor. Biz olsak çıkardık'' açıklamasında bulundu.

Narin, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası'nın, 50. yılı dolayısıyla Four Seasons The Bosphorous'ta düzenlediği basın toplantısında, sendikanın kurulduğu ilk günden itibaren Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün geliştirilip büyütülmesine yönelik birçok faaliyette bulunduğunu dile getirdi ve sayısız faaliyetlere imza attıklarını vurguladı.

Narin, tekstili kendi bünyesi içine kapalı olmaktan çıkararak, Türkiye için çalışan bir kurum haline getirdiklerini ve Türkiye'nin makro menfaatleri içinde yerlerini tutmaya çalıştıklarını belirtti.
Türkiye'de bugünlerde yanlış bir ''kavga'' olduğunu, Türkiye'nin Bölgesel Asgari Ücret gibi bir yanlışın içine itilmek istendiğini savunan Narin, ''Bölgesel Asgari Ücret demek, o bölgede asgari ücretin de altında kayıt dışı çalışan insanların para vermesi demektir. Eğer kayıt dışı çalışıyorsa bir adam bölgesel asgari ücretin altında şu kadar eksiğini vererek insanı çalıştırıyorsa, onun daha da altına düştüğü zaman daha da onun altında para vererek çalıştıracak demektir. Türk halkını yöresel olarak sen şu kadarlık değersin diye ayırmak mümkün değil. Bu çok yanlıştır. Dolayısıyla bölgesel asgari ücrete karşı olmamız icap ediyor. Türkiye'de asgari ücret zaten asgaridir. Asgarinin de asgarisi olur mu?'' diye konuştu.

Halit Narin, bir gazetecinin ''kıdem tazminatına'' ilişkin görüşlerini sorması üzerine de şunları söyledi:
''Mustafa Kalemli'nin Çalışma Bakanı olduğu, rahmetli Şevket Yılmaz'ın Türk-İş Başkanı olduğu benim de konfederasyon başkanı olduğum zaman üçlü ittifakla kıdem tazminatı anlaşmasını yaptık. Son anda büyük şirketlerin, holdinglerin bu fona para vermesindeki para çıkışından dolayı, son anda imzadan evvel durduruldu. Kıdem tazminatı fonu şu; şimdi bir iş yeri kapanırsa işçi kıdem tazminatını alabiliyor mu? Alamıyor. O zaman dedik ki herkes kıdem tazminatının parasını birikmişleri bir sistem içerisinde bir fona yatırsın, işçinin bütün kıdem tazminatı hakkı bir fonda toplansın. Sonra o fona herkes prim versin işveren işçisine göre. Ve işçi kurallara uygun çıktığı zaman o fondan parasını alsın dedik. Bu kadar basit ve net.
Hükümetin de bugün söylemiş olduğu buna yakın. Başka türlü de olamaz zaten. Bunu herkes bulandırmak istiyor. Niye sulandırmak istiyor? Fazla işçi çalıştıranlar bu fona parayı vermesin diye sulandırıyorlar. Kimse de buna sahip çıkmak istemiyor. Biz olsak çıkardık. Bu fon ne işçi sendikalarına ne de işveren sendikalarına verilemez. Bu fon devlette toplanır. Başka hiç bir yer olamaz.''

Narin, Bundan 3-4 yıl önce dünyanın pamuğun çok ucuzlayacağı beklentisine girdiğini, onun için bütün ülkelerin pamuk politikasına ağırlık vermediğini, ancak trendin değiştiğini, Hindistan ile Çin'in tüketici olmaya ve hammaddeye olan talebin artmaya başladığını kaydetti.
Türkiye'de de pamuk ithalatının çok kolay ve fiyatların normal olmasından dolayı pamuk üretiminin azaldığını, 900 bin ton civarındaki üretimin 300 bin tona düştüğünü dile getiren Narin, bunun yanlış olduğunu, hükümet durumu anlayınca pamuk ekimine ağırlık verildiğini kaydetti.
Pamuğun fiyatının yeniden yükseldiğini ancak değerinin 2-2,5 dolar civarında olduğunu belirten Narin, pamuğun fiyatının bu fiyatlara düşebileceğini ifade etti.
Narin, Türkiye'de pamuk ithalatının çok fazla olmasından dolayı fabrikaların çoğunun kapandığını, böyle olunca da pamuğa fazla ihtiyaç kalmadığını dile getirerek, pamuk üretiminin bu kadar düşeceğini kendileri de dahil kimsenin tahmin etmediğini, bu durumun bu yıl veya gelecek yıl düzeleceğini söyledi.
Türkiye'nin politikasında finansman yanlışlığının olmaması gerektiğini vurgulayan Narin, tek sesli finans ve ekonomi politikasına istikrar bakımından çok ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin hızını kestirmemek gerektiğini vurgulayan Halit Narin, ''Herkes el birliği ile Türkiye'nin ayağını çekmeye çalışıyor. Bugün hala Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın yiyecek içecek dışında parası yok, Yunanistan'ın şimdi kestiler, bizden daha iyi notları var. Size haksızlık yapıldığını kabul edip, haksızlığa karşı el birliği yapmamız lazım'' dedi.
Narin, döviz kurlarına ilişkin de ''Kurlar ne olursa olsun Türkiye sonunda kendi sistemini kuruyor. Yanlışlar doğrular bir araya geliyor gidiyor. Yani hayatın sonu değil. Kur iner, kur çıkar. Sıkıntıyı da sanayiciler çeker. Çünkü sanayicinin uzun vadeli alışı, batışı vardır'' diye konuştu.
Halit Narin, başkanlığı ne zaman bırakacağının sorulması üzerine, ''Birinci 50 yılı tamamladık. İkinci 50 yıldan sonrasına bakacağız. İkinci 50 yıldan sonra...'' cevabını verdi.
Halit Narin, Mustafa Kalemli'nin Çalışma Bakanı olduğu dönemde Türk-İş Başkanı Şevket Yılmaz ve kendisininde konfederasyon başkanı olduğu zaman üçlü üttifakla kıdem tazminatı anlaşması konusunda kararavardıklarını ancak son anda büyük şirketlerin ve holdinglerin bu fona para vermesinden yana yaşanan sıkıntı nedeniyle bu anlaşmanın dondurulduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
"O zaman konuştuğumuz kıdem tazminatı fonu şuydu. Şimdi bir iş yeri kapanırsa işçi kıdem tazminatını alabiliyor mu? Alamıyor. O zaman dedik ki herkes kıdem tazminatının parasını birikmişleri bir sistem içerisinde bir fona yatırsın, işçininbütün kıdem tazminatı hakkı bir fonda toplansın. Sonra o fona herkes prim versin işveren işçisine göre. Ve işçi kurallara uygun çıktığı zaman o fondan parasını alsın dedik. Bu kadar basit ve net.
Hükümette bugün buna yakın bir şey söylüyor. Başka türlü de olamaz zaten. Bunu herkes bulandırmak istiyor. Niye sulandırmak istiyor? Fazla işçi çalıştıranlar bu fona parayı vermesin diye sulandırıyorlar. Kimse debuna sahip çıkmak istemiyor. Biz olsak çıkardık. Bu fon ne işçi sendikalarına ne de işveren sendikalarına verilemez. Bu fon devlette toplanır. Başka hiç bir yer olamaz.”

Hükümetin Bölgesel Asgari Ücret gibi bir yanlışa gittiğini ve bunun Türkiye şartlarına uymadığını dile getiren Halit Narin, bu uygulamanın insan onuruna yakışmayacağını belirterek şöyle konuştu:"“Bölgesel Asgari Ücret demek, o bölgede asgari ücretin de altında kayıt dışı çalışan insanların para vermesi demektir. Eğer kayıt dışı çalışıyorsa bir adam bölgesel asgari ücretin altında şu kadar eksiğini vererek insanı çalıştırıyorsa, onundaha da altına düştüğü zaman daha da onun altında para vererek çalıştıracak demektir. Türk halkını yöresel olarak sen şu kadarlık değersin diye ayırmak mümkün değil. Asgari ücret zaten asgaridir. Asgarinin asgarisi olur mu".
Türkiye'nin hızını kestirmemek gerektiğini vurgulayan Halit Narin, “Herkes el birliği ile Türkiye'nin ayağını çekmeye çalışıyor. Bugün hala Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın yiyecek içecek dışında parası yok, Yunanistan'ınşimdi kestiler, bizden daha iyi notları var. Size haksızlık yapıldığını kabul edip, haksızlığa karşı el birliği yapmamız lazım” dedi.

Konuşmasında dünyada yeni krizlerin olacağını ve devlerin mücadelesinin başlayacağını da dikkat çeken Halit Narin, Türkiye'nin politikasında finansman yanlışlığının olmaması gerektiğini vurgulayan Narin, tek seslifinans ve ekonomi politikasına istikrar bakımından çok ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Halit Narin, döviz kurlarına ilişkin de “Kurlar ne olursa olsun Türkiye sonunda kendi sistemini kuruyor. Yanlışlar doğrular bir araya geliyor gidiyor. Yani hayatın sonu değil. Kur iner, kur çıkar. Sıkıntıyı da sanayicilerçeker. Çünkü sanayicinin uzun vadeli alışı, batışı vardır” diye konuştu.

40 yıldır Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası'nın başkanlığı koltuğunda oturan Halit Narin, toplantı sırasında koltuğu ne zaman devredeceğini açıkladı.

40 yıldır aralıksız başkanlık koltuğundan ne zaman ayrılacağı yönündeki bir soruya " İkinci 50 yılda" diyerek cevap veren Halit Narin, Süleyman Orakçıoğlu'nun görevden ayrılması gerektiğine yönelik açıklamasınınhatırlatılması üzerine Narin, "Sen kim oluyorsun, boyun ne bosun ne? Süleyman süslü, yakışıklı çocuktur, menfaatini bilir, ama bizim işimiz menfaat içermez, o bu işi beceremez, buraya başkanlık yapamaz" dedi.

 

 

 

 

 

BOĞAÇ YÜZGÜL / İNESS KİREMİTÇİ / AJANS TÜRK HABERLER

 

 

Metin BOSNAKMetin BOSNAK