Gündem
Giriş Tarihi : 10-04-2011 09:25

KILIÇDAROĞLU'NA ÇİFTE STANDART

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mine Kırıkkanat, geride bıraktığımız günlerde Gerçek Gündem.com’u eleştiren bir yazıya köşesinde yer verdi. Sapla samanı karıştıran ve ne dediği belli olmayan yazıda, milletvekili aday adaylarının Gerçek Gündem’e verdiği reklamlar eleştiriliyor, ardından da şu anlamsız soru soruluyordu: “Halk TV maaş ödeme sıkıntısı yaşarken, Gerçek Gündem’e reklam yağıyor. Bu nasıl oluyor?”

KILIÇDAROĞLU'NA ÇİFTE STANDART

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mine Kırıkkanat, geride bıraktığımız günlerde Gerçek Gündem.com’u eleştiren bir yazıya köşesinde yer verdi. Sapla samanı karıştıran ve ne dediği belli olmayan yazıda, milletvekili aday adaylarının Gerçek Gündem’e verdiği reklamlar eleştiriliyor, ardından da şu anlamsız soru soruluyordu: “Halk TV maaş ödeme sıkıntısı yaşarken, Gerçek Gündem’e reklam yağıyor. Bu nasıl oluyor?”

Kırıkkanat’ın bu yazısı, kaderin garip cilvesine bakın ki; “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar”ı eleştiren rahmetli Uğur Mumcu’nun yazdığı sayfalarda kendine yer buluyordu. Belli ki; ‘’tek kanat’’la uçmayan çalışan Mine Kırıkkanat, Halk TV ile Gerçek Gündem arasında hiçbir “organik bağ” olmadığından dahi habersizdi. Bu yüzden, hiçbir bilgisi olmadığı bir konuda yazı yazıyordu. Aynı yazıda, Gerçek Gündem.com ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin arasında da ‘’bağ kuruluyor” ve Halk TV’de yaşanan mali sorunlara yeniden vurgu yapılıyordu.

Öte yandan, bir “Okur Mektubu”nu yayımladığını söyleyen Kırıkkanat, “gazetecilik tarihi” boyunca, bir siteyi “reklam aldığı için” eleştiren “tek gazeteci” ünvanına sahip oluyordu. Üstelik bunu yazan Kırıkkanat, “ulusalcı” Tuncay Özkan’ın sonradan büyük paralara Fethullahçılara teslim ettiği Kanaltürk’te yaptığı programı unutmuşa benziyordu. Avrupa Birliği’nden para alarak ‘’Kiosk’’ adlı programı yapan ve “Türkiye’yi bölmeye çalışan” AB’yi pazarlayan Kırıkkanat, bu “faaliyeti”ne şimdi SKY Türk’te devam ediyor.

Güya; Gerçek Gündem’i eleştirmeye çalışan Kırıkkanat, aynaya bakmadan yazdığı için, komik duruma düşüyor. “Tek gelir kaynağı” reklam olan ve AB’den hiç para almayan Gerçek Gündem’i eleştirmeye çalışan Kırıkkanat, anı yazının alt bölümlerinde ise, sitemize yönelik öfkesinin gerçek nedenini ortaya koyuyordu. Gerçek Gündem’in, Ergenekon Davası sanıklarının CHP’den aday yapılması girişimini eleştirmesini hazmedemeyen Kırıkkanat, sitemize “Gürsel Gündem” gibi hiçbir yaratıcılığı olmayan bir başlıkla eleştiri yöneltiyordu.

Doğrusu; bu yazıyı okuduktan sonra üzerinde bile durmadım. Kırıkkanat, ciddiye aldığım bir yazar değil çünkü. Yazdığı hiçbir konu tartışılmayan, üzerinde konuşulmayan Kırıkkanat’a cevap vermek gereksiz diye düşündüm. Zira; bu kararımda Kırıkkanat’ın Cumhuriyet’e transferi sonrası tirajı da etkili oldu. Raporlara göre, Kırıkkanat’ın adı geçen gazetede yazmaya başlamasının ardından tirajda “en küçük bir kıpırdama dahi olmamış’’tı.

Bu yüzden, Kırıkkanat’a cevap vermek yerine, “tarihe not düşmek” bağlamında sizinle yukarıdaki satırları paylaşmak istedim. Kırıkkanat, bizim hiçbir aday adayından “reklam istemediğimizi” bilmiş olsa sanırız o satırlara köşesinde yer vermezdi. Ayrıca; tek geliri ‘’reklam’’ olan bir sitenin adayların tanıtım bannerlarını yayımlamasında ya da onlardan “reklam” istemesinde nasıl bir sakınca var onu da anlamış değilim. Aday adayı, ciddiye alınan, okunan, bakılan, bugün ne yazmış diye merak edilen siteye, Gerçek Gündem’e tabii ki reklam vererek kendisini tanıtmak ve sesini duyurmak isteyecektir. Bu gayet doğal… Aday adayı ne yapacaktı? Kırıkıkkanat’ın okunmayan köşesinin altına mı reklam verecekti?

Hazır söz ‘’reklam’’dan açılmışken, bu konuda kalem oynatan bir meslektaşımıza da “insaf, insaf” demeden geçemeyeceğim…

 Biliyorsunuz, Güneş Gazetesi Yazarı Talat Atilla, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir röportaj yaptı. Bir kısmına bizim de yer verdiğimiz röportajda, Kılıçdaroğlu hangi internet sitelerini okuduğunu söylüyor ve bunları şöyle sıralıyordu: “Turktime, Gerçek Gündem, Gazete Oku ve Oda TV.” (Kılıçdaroğlu, 2009 yılında Genel Yayın Yönetmenimiz Barış Yarkadaş'ın i-phone'undan Gerçek Gündem'de yer alan bir haberi okurken...)

Kılıçdaroğlu, aralarında bizim de olduğumuz dört internet sitesine “hergün mutlaka girdiği”ni söylüyor ve “internet yaşamımızın bir parçası oldu” diyordu.

Sabah Gazetesi Yazarı Sevilay Yükselir, yememiş – içmemiş bu röportajı kendisine dert etmiş. Cuma günü de Kılıçdaroğlu’nun sözlerini köşesine taşıyarak CHP Genel Başkanı’nı eleştirmiş. Kılıçdaroğlu’nu “internet sitelerinin reklamını yapmak”la eleştiren Sevilay Yükselir, adı geçen dört sitenin hangileri olduğunu ise açıklamamış.

Sevilay Yükselir’in yazısını okuyanlar, hangi sitelerden bahsedildiğini bilmediği için, yazı üzerinden bir yargıda bulunmakta güçlük çekmiştir kuşkusuz. Bu gazetecilik açısından eleştirilmesi gereken bir durum. Sevilay Yükselir, adı geçen dört siteyi yazmalı, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini neden eleştirdiğini de temellendirebilmeliydi. Örneğin, Kılıçdaroğlu, ‘’çocuklara zarar verecek” sitelere mi giriyor? Ya da “cinsel içerikli” sitelerde mi dolaşıyor, okur bunu bilmeli ve ona göre yargıda bulunabilmeliydi.

Kılıçdaroğlu’nun “girdiği haber siteleri”nin ismini vermesinin “reklam yapmak” olduğunu söyleyen Yükselir’in sözleri bu yüzden hiçbir anlam taşımıyor. Kılıçdaroğlu, takip ettiği dört siteyi söylüyor. Sevilay Yükselir ise, bu isimlerin dile getirilmesinin ardından, adı geçen sitelerin “bunu reklama tahvil edeceği”ni belirtiyor.

Kimse adına konuşamam… Ama bizim ne böyle bir tarzımız var ne de anlayışımız. Biz Kılıçdaroğlu’nun Gerçek Gündem’i okumasından memnun oluruz. Kendisine de teşekkür ederiz. Ama hepsi bu kadar… Bugüne dek, CHP’den ya da CHP’yle ilişkili olan herhangi bir kişi ya da kurumdan “reklam isteme” gibi bir tavrımız olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Buna, reklamların planlamasını yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ile reklam veren tüm aday adayları şahittir.

Benim burada ‘’takıldığım’’ mesele, Sevilay Yükselir’in Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik çifte standardı…. Ya da daha doğru deyimle haksızlığı… Sabah Yazarı Sevilay Yükselir, okuduğu siteleri açıklayan Kılıçdaroğlu’na “Reklam yapıyorsun” diye yüklenmeye çalışırken, Başbakan Erdoğan’ın tavrını ise görmezden geliyor. Gönül isterdi ki; Sevilay Yükselir aynı tavrı, Başbakan Erdoğan’a karşı da göstermiş olsaydı.

Bakın; çok değil, daha bir ay önce Başbakan Erdoğan, yanda gördüğünüz bu pozu verdi. Başbakanlık uçağında Star Gazetesi’nin ‘’prova baskıları’’nı inceleyen Erdoğan şunları söyledi:

 “STAR hem haberciliğiyle hem de köşe yazarlarıyla zaten son derece dikkat çekici bir gazeteydi. Şimdi Gerek yeni mizanpajının daha dikkat çekici ve daha renkli olması, gerekse yeni logosu ve yazı kadrosuna katılan yeni yazarlar STAR’ı çok daha renkli bir gazete haline getirmiş. Gazetenin gerek sayfa düzeninin yenilenmesinde gerekse içeriğinin zenginleşmesinde emeği geçen herkesi tebrik ederim. Hayırlı olsun.”

Yetmedi mi?

 O halde, biraz daha geriye dönelim. Tarih 17 Ocak 2007… Yer Ankara… Başbakan Erdoğan, Zaman Gazetesi’nin “İngilizce versiyon”u Today’s Zaman’ın yaşgünü partisine katılarak, pasta kesti. Sevilay Yükselir o tabloyu unutmuş olabilir diye, fotoğrafını yeniden yayımlıyorum. Erdoğan o törende, Tody’s Zaman’dan övgüyle bahsediyor ve şöyle diyor:

“Diliyoruz ki Today's Zaman ilkeli yayınlarıyla Türkiye'nin ve Türk milletinin doğru anlaşılmasına, yanlış önyargı ve klişelerin aşılmasına katkı sağlayacaktır."

Sevilay Yükselir eğer “reklam” arıyorsa, Başbakan’ın yukarıdaki sözleri kendisini tatmin edecektir. Kılıçdaroğlu, sadece “okuduğu” siteleri açıkladı diye “eleştiri bombardımanı”na tabi tutulurken, Erdoğan’ın sözleri ise görmezden geliniyor. Bu yüzden “Yapma Sevilay Yükselir” diyor ve meslektaşımızı ‘’insaf”a davet ediyorum.

 

 

 

 

 

BARIŞ YARKADAŞ

 

 

AdminAdmin