Zafer Partisi Sivas İl Başkanlığı açıklamasında; “Cumhuriyet Üniversitemizde yaşanan iddialar, kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Son günlerde üniversitemiz, AKP’li siyasilerin Rektör Prof. Dr. Ahmet Şengönül’e baskı yaptığı ve kadrolara müdahil olduğu iddialarıyla gündeme gelmiştir. Asıl sorunun kaynağı ise Partili Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Bu sistem, rektörleri siyasi müdahalelere açık hale getirmektedir. Ancak, liyakate önem veren bir yönetim anlayışının, devletin ve milletin çıkarlarını her şeyin üzerinde tutması gerektiğine inanıyoruz.
Üniversiteler, bilim ve teknoloji üreterek ülkenin gelişimine katkı sağlaması gereken kurumlardır. Ne yazık ki, özellikle küçük ölçekli üniversitelerde, rektörlerin ve üst düzey yöneticilerin liyakatsiz atamalar, etik dışı kadrolaşmalar ve yolsuzluklarla anılması endişe vericidir. Geçmiş yönetimlerde yapılan usulsüzlüklerin yeni yöneticiler tarafından görmezden gelinmesi, “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışını pekiştirmektedir. Üniversitelerin siyasi ve ideolojik yaklaşımlar doğrultusunda yönetilmesi, akademik özgürlüğü ve bilimsel üretkenliği olumsuz etkilemektedir.
Daha önceki yönetim döneminde gerçekleşen liyakatsiz atamalar, akraba kayırmacılığı, ihalesiz yapılan kiralamalar ve kamu kaynaklarının belirli kişilere aktarılması gibi konular kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Özellikle, kafe, kantin ve eğitim kurumları gibi alanların şeffaf ihale süreçleri olmaksızın belirli kişi ve gruplara büyük kazanç sağlayacak şekilde verilmesi, ciddi yolsuzluk iddialarını gündeme getirmektedir. Devlete ait taşınmazların yıllık kârlarının çok düşük bedellerle kiraya verilmesi, kamu kaynaklarının peşkeş çekildiğini açıkça göstermektedir. Üstelik bu alanların daha sonra üçüncü şahıslara yüksek bedellerle devredildiği yönündeki iddialar, kurumun ciddi maddi kayıplara uğratıldığını ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda, geçmiş dönemde yapılan ve üniversiteyi 100 milyon TL’nin üzerinde zarara uğrattığı öne sürülen işlemler hakkında henüz bir soruşturma açılmaması, kamuoyunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Ancak, asıl büyük yolsuzlukların henüz gün yüzüne çıkmadığını biliyoruz. Yabancı öğrencilere satılan kontenjanlar, diplomaya sahip olmayan kişilerin öğrenci olarak kayıt edilmesi, dönem ortasında kabul edilen öğrenciler, Türkiye’ye hiç gelmeden öğrenci belgesi alanlar ve savaş bahanesiyle Ukrayna’dan tıp fakültelerine transfer edilen öğrenciler gibi konular, en kısa sürede ayrıntılı şekilde ele alınacaktır.
Üniversitelerimizdeki yönetim anlayışının liyakat, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde şekillenmesi gerektiğini vurguluyor, bu tür iddiaların takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” ifadelerine yer verildi.
