“Ergenekon” soruşturması kapsamında 3 gün önce gözaltına alınan Milliyet muhabiri Nedim Şener ve gazeteci Ahmet Şık, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar. Aynı soruşturma kapsamında Ankara’da gözaltına alınan OdaTv internet sitesinin muhabiri İklim Bayraktar ve polis memuru Aydın Bıyıklı da savcılık sorgularının ardından salıverildi.
İstanbul Adliyesi’ne dün ilk getirilenler Bıyıklı ve Bayraktar oldu. Saat 13.00 sıralarında hakim ve savcıların giriş yaptığı kapıdan içeri alınan Bıyıklı ve Bayraktar içeri girerken özel bir güvenlik tedbiri alınmadı.
Adliye girişi sırasında Bıyıklı, “Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum” dedi. Soruşturma savcısı Zekeriya Öz’e ifade veren İklim Bayraktar’ın sorgusu yaklaşık 15 dakika sürdü. Daha sonra 5 dakika ifade veren Bıyıklı’ya, “Operasyonda gözaltına alınan isimlere bilgi sızdırıp sızdırmadığının sorulduğu” öğrenildi. Bıyıklı ve Bayraktar’tar ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
Polis özel önlem aldı
Daha sonra adliye binasına Nedim Şener ve Ahmet Şık getirildi. Adliye önünde toplanan çok sayıda gazeteci bu sırada “Nedim Ahmet onurumuzdur”, “Ahmet çıkacak yine yazacak” “Nedim’in sözü Hrant için adalet için” sloganları attı. Şener ve Şık’ın adliye girişi sırasında sayıları 50’yi bulan çevik kuvvet polisi görev yaptı.
Daha önce muvazzaf subay ve paşaların adliyeye getirildiğinde olduğu gibi güvenlik koridoru oluşturulurken, çevik kuvvet ekipleri adeta etten duvar ördü. Şener ve Şık’a destek vermek için gelenler arasında Hrant Dink’in ağabeyi Orhan Dink de vardı. Şener’in ifade verme işlemi 5 saat, Şık’ın ise 1.5 saat sürdü. Daha sonra Şener ve Şık, Savcı Öz tarafından saat 23 sıralarında Ergenekon terör örügütüne üye olmak suçlamasıyla, tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
14 saat ifade verdiler
Toplamda yaklaşık 14 saat ifade veren Nedim Şener ve Ahmet Şık, sabaha karşı tutuklandı.
Öz’den Şık’a ilginç soru
Savcı Öz, Şık’a tutuklanan Soner Yalçın ve OdaTV ile ilgili sorular sordu. Yayınlanmamış kitabının OdaTV’nin bilgisayarlarından çıkması ile ilgili “Kitabınız neden oradaydı?” sorusu yöneltilen Şık, “Kitabımın orada nasıl bulunduğundan haberim yok. Ben kitabımı sadece avukatlarıma, yayını için de birkaç dostuma vermiştim. Kitabımın oraya nasıl gittiğini aydınlatacak olan sizsiniz. Ben bilmiyorum” dedi.
Gazeteci Soner Yalçın’ı tanıyıp tanımadığı da sorulan Şık, tanıdığını, 5 yıl önce bir telefon görüşmesi yaptığını, kendisi hakkında olumsuz haber yapan Yalçın ile tartıştığını anlattı.
