Sivas
Giriş Tarihi : 28-08-2020 20:06

Sivas DEVA Partisi İl Yöneticisi Prof. Erol “30 Ağustos ruhu, Anadolu’muzun topraklarından tekrar tekrar fışkırtılacaktır”

Sivas Deva Partisi İl Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Metin Erol 30Ağustos Zafer Bayramın’ın anlam ve önemi hakkında gazetemize bir açıklama yaptı.

Sivas DEVA Partisi İl Yöneticisi Prof. Erol  “30 Ağustos ruhu, Anadolu’muzun topraklarından tekrar tekrar fışkırtılacaktır”

Prof.Dr.Metin Erol yaptığı açıklamada; “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her bireyin, bu millete, bu devlete ve bu devletin kurucularına karşı bir vefa borcu vardır.Bu metni kaleme almamın nedeni, vefa borcumun cüzi bir kısmı da olsa ödeyebilmek ümididir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, silah arkadaşları ve cesur askerleriyle birlikte, 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren,onca engellemelere rağmen başlattıkları savaşın, bu savaşlarda gazilerimizin kaybettikleri kol ve bacakların,ve akıtılan şehit kanlarının bir meyvesi olarak ortaya çıkmıştır. Kolay değil, onca yokluk, yoksulluk ve çaresizlik içinde yedi düvele karşı üç yıl dört ay sürdürülen bir mücadele. Har anı, hikayelerle değil, mucizelerle dolu bir savaş. Eğer komutanların, kahraman askerlerin mucizevi gayret ve çabalarından biri dahi gerçekleşmeseydi, belki de savaşı kaybedecektik. O yüzden istiklal savaşına son noktayı koyan 30 ağustos 1922 zaferi, her zaman Türk ulusunun gurur, itilaf devletlerinin ise utanç günü olmuş ve olmaya devam edecektir.

Ulusumuzun ve her bir vatandaşımızın, 30 Ağustos zaferiyle hem övünmesinde, hem de minnetle anmasında bence üç önemli neden bulunmaktadır:

1-Eğer istiklal savaşında milletimizi galip getiren 30 ağustos zaferi olmasaydı, Osmanlı Devleti yıkılmış olacak, ancak yerine bağımsız yeni bir devlet kurulamamış olacaktı. Çünkü itilaf devletleri planlarını yapmıştı. Osmanlıya, İç Anadolu bölgesinde birkaç şehri kapsayan küçük bir coğrafya bırakacaktı. Bu coğrafyaya padişahın ümmetini ve tebasını hapsedecek ve gözetim altında tutacaktı. Kukla haline getirilecek padişahın ise İstanbul’da kalmasına izin vereceklerdi. Çünkü padişahın uhdesindeki halifelik gücüyle tüm islâm ülkelerini de denetim altına almayı planlamışlardı. Sözün kısası istiklal savaşı kazanılmamış olsaydı, anadoluda ezan yerine çan sesleri, islâm kültürü yerine Hristiyan kültürü, milletin kendi kendini yönetmesi yerine diğer milletlerin boyunduruğu altına girecekti. Ancak 30 Ağustos zaferi, düşmanın tüm bu planlarını bozarak ne Anadolu’yu, ne özgürlüğünü, ne dinini, ne de namusunu kaybetmiştir

2-30 Ağustos zaferi, 1071 Malazgirt zaferi de dahil olmak üzere949 yıl boyunca kazanılmış tüm zaferlerdeakıtılan şehit kanlarının heba olmasını engellemiştir. Çünkü Osmanlı devleti yıkılmış ve nüfusu sürgün edilmiş olacak, Anadolu böylece yeniden Bizans uzantılarının eline geçecekti.

3-30 Ağustos zaferi, Müslümanların, Trakya ve Anadolu’da camilere güven içinde gitmelerini, dini inançlarını özgürce yaşamalarını ve islâm kültürünün devamını mümkün kılmıştır.

O günkü düşmanlarımızın günümüzdeki kalıntılarının bu gün de korktukları tek şey, Türkiye değildir. Onların çekindikleri yegane güç, 30 Ağustos ruhudur. Bu ruhu öldürmek için o gün, bu gündür hep psikolojik savaş sürdürme gayreti içindedirler. Herhalde o ruhu öldürdüklerini sanıyorlar ki bugün leş kargaları gibi Doğu Akdeniz’deki mavi vatanımıza da üşüşmüş durumdalar. Ama şunu bilmiyorlar ki 30 Ağustos ruhu ölmez. Çünkü Mustafa Kemal’in ruhu, bu milletin bağrından doğmuş, bağrında yaşamaktadır. Milletimizin tek bir ferdi kalsa bile 30 Ağustos ruhu, Anadolu’muzun topraklarından tekrar tekrar fışkırtılacaktır. Yeter ki sen, uyanık ol Türkiye’m” ifadelerine yer verdi.

AdminAdmin