MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı, ''Adalet ve Kalkınma Partisi'nin baskı ve şantajla tehdit imparatorluğu kurduğunu'' savundu.
''Türkiye'nin Siyasi Gündemi, Türkiye'yi Bekleyen Tehdit ve Tuzaklar'' konulu konferans için Aksaray'a gelen Bölükbaşı, MHP Aksaray İl Başkanlığını ziyaret etti.
Bölükbaşı, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini, 136 gün sonra seçim sandığının Türk milletinin önüne geleceğini söyledi.
Bugün Türkiye'nin ekonomiden siyasete, dış politikadan güvenliğe, milli birlik ve bütünlükten sosyal dayanışmaya kadar her alanda çok ağır krizlerin pençesinde kıvrandığını ileri süren Bölükbaşı, önümüzdeki seçimlerin her anlamda kader seçimi olacağını savundu.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin baskı ve şantajla tehdit imparatorluğu kurduğunu iddia eden Bölükbaşı, ''Adalet ve Kalkınma Partisi, elindeki kamu gücü, iktidar imkanlarını şahsi ikbal hesabı ile acımasızca kullanmaktan çekinmeyen, basının yüzde 70'ini yandaş basın haline getirmiş, yargıyı kuşatmış, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak için görülmemiş bir karalama kampanyasını başlatmış, yalana, riyaya dayalı bir siyaset anlayışının temsilcisidir'' diye konuştu.
Seçim anketleriyle ilgili bir soruyu cevaplandıran Bölükbaşı, MHP'nin tasfiye edilmesi için büyük bir kampanya başlatıldığını savundu.
Bölükbaşı, kamuoyu yoklamalarının önemli bir kısmının önceden tasarlanmış yönlendirmeli çalışmalar olduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti:
''Bizim 4-5 hafta önce yaptırdığımız bir araştırmada MHP yüzde 21 bandına oturmuştur. Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde 34'dür. Önemli sayıda denekle yapılan ankette, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne geçmişte oy verenlerin yüzde 16'sı, CHP'ye oy verenlerin yüzde 9'u MHP'ye oy vereceğini belirtmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi, yıpranmamış olsa, kamuoyu yoklamalarında bu kadar yüksek çıksaydı Başbakan sinirli olur muydu? Neden herkese saldırıyor. Başbakan oyunun bittiğini görüyor. İktidardan indikten sonra bugüne kadar yapılan yolsuzlukların tüm müsebbipleri ile birlikte hesap sormak için yargı önüne sevk etmezsek namerdiz. Siyasi ahlak anlayışımıza uysa, biz de 100 bin dolar verdirip haftada bir anket yayınlatırız.''
