Gündem
Giriş Tarihi : 05-09-2014 08:37

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİNDE DANIŞIKLI DÖVÜŞ YA DA DANIŞIKLI TASVİYELER

Sivas Bölgesel ‘EGEMEN‘ internet gazetesinde, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinde olan hukuksuzluklar ve yapılan yolsuzluklar hakkında 10. 02. 2014, 22. 04. 2014 ve özellikle 16.06. 2014 tarihlerinde, üniversitedeki paralel yapı ile ilgili yayımlanan yazıdan sonra, Üniversite Yönetimi alarma geçerek bu yazıları arama motorundan ulaşılmasını engellemeyi becerebilmişlerdi.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİNDE DANIŞIKLI DÖVÜŞ YA DA DANIŞIKLI TASVİYELER

Sivas Bölgesel ‘EGEMEN‘ internet gazetesinde, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinde olan hukuksuzluklar ve yapılan yolsuzluklar hakkında  10. 02. 2014, 22. 04. 2014 ve özellikle 16.06. 2014 tarihlerinde, üniversitedeki birtakım yapı ile ilgili yayımlanan yazıdan  sonra, Üniversite Yönetimi alarma geçerek  bu yazıları arama motorundan ulaşılmasını engellemeyi becerebilmişlerdi. Bu yazıda ismi geçen ve derin yapılanma ile bağlantısı olduğu açığa çıkan şahıslardan mevcut yönetim kurtulmaya çalışmaktadır. Rektörlükte bu yapının imamı olarak adlandırılan Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Hüseyin Özyurt,  Cumhur Başkanlığı Seçimine iki gün kala  08.08. 2014 tarihinde apar topar istifa ettirilmiş, bundan bir hafa geçtikten sonra ise Fen Bilimleri Enstitüsünde  60’ a yakın  profesör öğretim üyesi olmasına rağmen aynı yapıdan olan  Enstitü  Müdürü Doç. Dr. Naim Çağman’ da istifaya zorlanmıştır. Rektörlük seçimlerine sayılı günler kala Rektör, bu derin yapının öne çıkan isimlerden kendisini  kurtarmağa çalışarak önümüzdeki seçimlerde yeniden atanmanın önünü açmaya çalışmaktadır. Bu durum kayalıklara çarptığı gemisinden sağ kurtulmağa çalışan bir kaptanı hatırlatmaktadır.

REKTÖRÜN EN  YAKIN  ŞÜREKALARI:

Rektörün, en yakın şürekalarından, beyaza kara; karaya beyaz; doğruya eğri, eğriye doğru diyen Rektör Yardımcıları olduğu için üçüncü bir Rektör Yardımcısına ihtiyacı kalmamıştır.

  Geçen rektörlük  seçimi döneminde en yakın şürekalarından olan Kara,  tuzağına düşürdüğü öğretim üyelerini  Rektör adayının İşeri Petrolün  arka bahçesindeki seçim ikamet hanesinde geceler el feneri ile bir bir karşılayıp, yağlı vaatler vererek  ikna etmekle oy sayısını artırmaya çalışarak  Rektör Yardımcılığını garantilemiştir.

1. Kenan Kara’nın  yeğeni ve enişteleri üniversitede barınmaktadırlar: Eniştelerinden Hüseyin Önen son günlere kadar 4 görev birden yapıyordu. Dekanlık süresi bittiği ve ismi  bu derin yapı ile ilgili yazıda geçtiği ve Bitki Korumacı olduğu için, Mühendislik  Fakültesinde görevini devam ettirmese  de kalan 3 görevine devam etmektedir… Diğer eniştesi  Duran Güner, ihalesiz olarak Üniversite kırtasiye ve internet kafesini çalıştırmaktadır. Yeğeni, Ziraat Fakültesinde torpille acil olarak Yrd. Doç. kadrosu almıştır. Fakültede okuyan kızına,  babasına biat eden hocalar tarafından şişirtilmiş notlar  verilmesi  de çok manidardır..

2. Mücahit Eğri; Tıp Fakültesinde Rektörün seçim kampanyasında güvenilir bir temsilcisi ve ona her yönüyle destek verdiği için Rektör yardımcılığına getirilmiştir. Onun  yakın akrabaları da Strateji Başkanlığında ve Mühendislik Fakültesinde çalışmaktadırlar. Onun  sayesinde  Yrd.  Doç. İrfan Usta’ya Senatoda üç  müdürlük görevi birden verilmiştir.

 3.Hanifi Vural: Rektörün dokunulmazlığını kazanmış en yakın şürekalarındandır. 

Sivas  ‘EGEMEN‘ internet gazetesi,, Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hanifi Vural ile ilgili olarak 02.06.2013 tarihinde Varan 1 ve 16.06.2013 tarihinde Varan 2  haberlerini yapmıştı. Bu haberlerin konusu, Fakültedeki Bölüm Başkanlarının, Anabilim Dalı Başkanlarının ve Fakülte Kurulu profesör temsilcilerini iki üç ay geç atanması gibi hukuksuz uygulamalardı.

YÖK Genel Kurulu, 20.02.2014 tarihli toplantısında, Rektör Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN’in ısrarı sonucu, tamamen bir çifte standart uygulayarak Prof. Dr. Hanifi  VURAL’ı yeniden Fen-Edebiyat Fakültesine Dekan olarak atamıştır. Fakat, YÖK aynı tarz hukuksuz uygulama iddialarından dolayı On dokuz Mayıs Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Şenel’in (Anabilim Dalı Başkanlarının atamalarını geciktirdiği için) görev süresi 29 Ağustos 2010’da bitecekken süresi dolmadan 23.01.2010 tarihinde görevden alınmıştır. YÖK Genel Kurulunun aldığı bu çelişkili atama kararı birbirine zıttır. Bu çelişkili durumda bir derin yapılana bağlantısı var mıdır, ilgililerin dikkatle takip edeceği konudur.

YÖK’teki bu derin yapının desteklediği ve Rektör olarak önerdiği Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN Fakültede 20’den fazla profesör öğretim  üyesi olmasına rağmen şaibeli  bir hocanın ikinci kez atanması için çok çaba göstermesi düşündürücüdür… Dekan bu manidar atamadan sonra cesarete gelerek hukuksuzluktan yolsuzluğa geçmiştir. Elde edilen bilgilere göre Fakültede yapılan tadilat ve alım satım işlerinde yolsuzluklar yaptığı gelenhaberler arasındadır. Ayrıca, söz konusu dekan görevini kötüye kullanarak, YÖK yasalarına aykırı olmasına rağmen Araştırma Görevlilerine Fakültedeki dersleri ücret karşılığı dağıtmış, bununla da kişilere haksız gelir sağlatarak kurumu zarara uğratmıştır.

REKTÖRÜN  OLUMSUZ  YAPTIRIMLARI

Mevcut Rektör, geçen  seçim dönemindeki kitapçığında  “Hukukun üstünlüğü esas alınacak, bireysellikten uzak, kurumsal yönetim anlayışı temel olacaktır.”  Ve  “Akademik ve idari personelin özlük hakları korunacaktır. Akademisyenlere birden fazla idari görev verilmemesine özen gösterilecektir’’ ifadeleri yer almakta idi.

Fakat, Rektör, 29 kasım 2010 tarihinde göreve başladığı ilk aylardan başlayarak seçimden önce verdiği yukarıdaki sözleri unutarak tam tersini uygulamağa başladı. Üniversitedeki yöneticilerin ekseriyetini değiştirerek Senato ve Yönetim Kurul üyelerini kendi yandaşlarından oluşturarak rektör  gelecek seçimi için esaslı zemin hazırlığına başladı.

Rektör, son döneme kadar şürekalarına üçer ve dörter görev vermekle hiç bir üniversitede örneği bulunmayan bir Senato oluşturarak  oy sayısını 47 den 37 ye düşürmüştür. Üniversitede dokuz fakülte olduğu halde,  Fen-Edebiyat Fakültesinden ikinci bir öğretim üyesinin  derin yapılanmayı temsil ettiği  iddia edilen Prof. Dr. Zekeriya Altuner’in Üniversite Yönetim Kuruluna Profesör Temsilcisi seçilmesi, YÖK yasasına aykırı olduğu halde,  Rektör Mustafa Şahin’in oy birliyi ile Senato Kararını aldırtmıştır. Bu nedenlerle Rektör Yönetim Kurulunu ve Senatonu  hukuku açısından tartışmalı duruma sokmuştur.

Şahin, önümüzdeki Rektörlük seçimlerinde,  en yüksek oyu almak için Fakültelerde ve Yüksek Okullarda yerleştirdiği yöneticileri    safdışı ederek  derin yapıdan uzaklaştırmaya çalışarak kendisini “AK Partili  gibi”  göstermek çabasına girmiştir. Oysa Belediye Başkanlığı seçimlerinde çocuklarına AK Parti  Bayrakları vererek araba  konvoylarına katmakla, Üniversitenin  sitelerinde birkaç ilçe Belediye Başkanlarının Üniversiteyi ziyaret etmesine dair resimleri koymakla, AK Partili olunmaz. Önceki seçimlerde AK  Partinin desteklediği adaya haksız iftira ve çamur atarak ve Cumhurbaşkanın adını kullanarak  atanan Mustafa Şahin   bu dönemde adaylığını resmi olarak açıklamasa da nabız yoklamak için birkaç bölümlerde ziyarette bulunmaktadır. Üniversitedeki fakültelerde  tam seferberlik ilan edilmiş, öyle ki; kendisi iki yıldan fazla bir sürede Eğitim Fakültesinin Dekan  Vekilliğini  seçime kadar devam  ettirmekle beraber , İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin Dekanlığını , Fakültede yeterince profesör ve doçent öğretim üyesi olduğu halde  vekaleten yakın şürekalarından olan tıpçı  Yardımcısı  Eğri’ye  itibar edebilmiştir.  Diğer fakültelerden bir endişesi kalmamaktadır çünkü Fen-Edebiyat, Tıp ve Ziraat fakültelerinin Dekanları   rektörün şürekalarıdır. 

Üniversitesinde olan hukuksuzluklar ve yapılan yolsuzluklarla ilgili yayımlanan yazıların yayımlanmasından bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen Üniversite Yönetimi ve YÖK tarafından hiç bir tepki ve açıklama gelmemiştir. Bu gazetede yayımlanan iddiaların hiç biri Üniversite Yönetimi ve YÖK tarafından tekzip edilmediği gibi aynı zamanda bu hukuksuzluklar ve yolsuzluklar görmemezlikten gelinmektedir. Rektörlük, yapılan iddialara cevap vermek yerine çözümü, kendileri ilgili Egemen Gazetesindeki son 3 yazıya ulaşılmasını engellemekle, (evin bacasını kapatmakla, Güneş ışığının doğru yayılmasının karşısını ala bilecekleri düşüncesi ile) kendilerini kurtarmağa çalışırken, nedense Dekanları ile ilgili Varan1 ve Varan 2 yazılarını siteden kaldırmayı unutmuşlar.

Yönetim son dönemde kampüste yapılan inşaatları reklam ederek mutahitlik işlerinden kendilerine  büyük  bir pay çıkarmağa  çalışmakta, ihalelerde ve inşaat yapım işlerinde iddia edilen yolsuzluklar hakkında, susmayı tercih etmektedirler.

AdminAdmin