https://www.egemengazetesi.com/files/uploads/user/80952304a2.png
Kürsat TECEL

Ülkücülüğün Adresi Neresidir?

26-04-2022 01:49

Siyasetin bilançosu; elde edilen ile ölçülmeye başlanıldığından bu yana ortaya çıkan sonuçlar basket maçının ardından yapılan yorumlar gibi yazılıp çizilmeye başlandı. Skor nedir ona bakmak lazım! Hayır, bu doğru değil, çok meşhur bir laf vardır, insanların masasında, notları arasında daima var olan, “Gemiyi limana götürüp götürmediğinizle ilgilenirler, yolda karşılaştığınız fırtınayı kimse hesaba katmaz” diye… Günümüzde yürütülen muhalefet mücadelesi de siyaset denizinin hayli çalkantılı olduğu bir döneme denk gelmektedir. Başarı ile başarısızlık noktasında yapılan değerlendirmelerde bu durumu göz önünde bulundurmak mantığın zorladığı bir durumdur. Elde edilenden kastım; Siyaset mekanizmasında var olan yakın ilişkiler sayesinde iş bitirme, “tuttuğunu koparma” durumudur. İtiraf ediyorum, benim bu yazım da 2023 de yayınlanan Sayın Suat Başaran’ın “Ülkücülük Kimin Tekelindedir” ve Gündem 724 yazarlarından Sayın İsmail Şahin’in “Ben Ülkücüyken” başlıklı yazılarının içeriği ile alakalıdır. Her iki yazar da çok belirgin ve kronik rahatsızlıkları ifade etmişler, ben kendi bakış açımdan her iki yazının içeriğine de sonuna kadar katılıyorum. Normal şartlar altında birileri, toplum içerisinde kazandıkları itibarı “Ülkücü olmaya” borçlu oldukları için ve ülkemiz gerçeklerinde her daim saygınlık ifade ettiği için eski ülkücü olmaktan bir türlü kurtulamıyorlar. Farz edelim Ülkücülük hiçbir kişi ya da zümre ile doğrudan ilişikli olmasın, Ülkücülerin çok büyük bir kısmı bir parti ve kurum etrafında toplandığı için o kurum desteklenmez mi, o kurum ve kişilerin siyasi başarısının sabote edilmesi sırf bu yüzden bile ihanet olarak algılanmaz mı? Ülkücü iradesi uzun soluklu mücadeleye yeterli gelmeyen bazı eski büyüklerimiz ile Ülkücü hareket içerisinde sürekli bir koltuğa ya da en tepelerde bir yere layık olduğunu düşünen ülküdaşlarımızın, bir şekilde başka adreslerde var olma mücadelelerinin sonucu olarak ortaya çıkan “Ülkücülüğün Adresi” tartışmaları seksen sonrası bütün seçimlerde ülkücülerin yaşadığı en önemli polemiktir. Birtakım Ülkücülerin! Var olduğu ANAP nerede, DYP nerede, diğerleri nerede? İnsan zekâsının kıvraklığı insanın teknolojiye hükmetme yeteneği ile ispatlanmıştır. En saf insan bile diğer bütün canlılardan daha gelişmiş bir zekâya sahiptir. İnsanoğlu bu kıvrak zekâsı sayesinde yalanı icat etmiş, belli bazı dönemlerde kendi icat ettiği yalana tapma ihtiyacı bile hissetmiştir. Cahiliye dönemi Arapların helvadan putlara taptığı gibi bizim bazı Prototip Ülkücü büyüklerimizde Ülkücülüğün kendileri ile var olduğunu ve kendi tarifleri ile sınırlarının çizileceğine hükmetmiştir. Hani, Nasrettin Hocaya; dünyanın merkezi neresidir diye sorduklarında ayağının bastığı yeri işaret etmiş, inanmıyorsanız ölçün demiş ya! Onlara göre Ülkücülüğün adresi kendi bulundukları yerden başka bir yer değildir. Sağ siyasetin en fazla getirisi olan siyasi üslubunun hayatının bir döneminde bir şeklide Ülkücü olarak faaliyet göstermiş olmak olduğunu herkes kabul eder. Bu, dindar, muhafazakâr sağ seçmenin Ülkücülere duyduğu minnetin ve vefanın bir göstergesidir. Çünkü Ülkücü olmak, Milli mücadeleden sonra Türk toplumunun gösterdiği tek sivil kahramanlık örneğidir. Çünkü bu gün kızıl Emperyalizmin kol gezdiği, gayri milli ve ateist bir Türkiye’de yaşamıyorsak bu toplum bunu Ülkücülere borçludur. Ülkücülerin bu başarısının sebebi muhteşem kahramanlıkların yanı sıra muhteşem teşkilatlanma yeteneğidir. O çetin şartlar altında zorluklar içerisinde mücadele verilirken o dönemin diğer sağ partileri içerisinde bir tek ülkücüye rastlamak mümkün değildir. Oysa seksen sonrası bütün merkez sağ siyasetin organizasyonu “Eski Ülkücüler” tarafından yapılmıştır. Eski Ülkücüler sırf bu teşkilatçılık özelliğini kazandırdığı için Türkeş’e ve Ülkücü Harekete minnet borçları vardır. Ülkücülüğün siyasi mirası; bünyesinde bitmek tükenmek bilmeyen rezvler barındırmaktadır. Bu nedenle bu gün Milli Görüş çizgisinden kopan siyasi hareketlerin hiç birisinde Milli Görüş kökenli olmak telaffuz edilmezken Ülkücüler ile uzaktan yakından alakası olamayan bu siyasi partilerde sürekli Eski Ülkücüler üzerinden manipülasyonlar yapılarak Ülkücüleri bölmeye çalışmaktadırlar. “Bende Eski Milli Görüşçüyüm” diyene rastladınız mı? Ben görmedim. Çünkü herkes bilir ki Milli Görüşçü olmak aynı zamanda Erbakancı olmaktır, Erbakan ile özdeşleşmiştir. Ne hikmetse Türkeş hayattayken bile Türkeş’e rağmen başka adreslerde Ülkücüye rastlamamak mümkün değildi. Önümüzde bir seçim var, yılardır duymaya usandığımız, nefretle okuduğumuz Eski Ülkücülerin falanca partiden adaylığı bu seçimde de gündem oluşturacak. Onlarca tarifinin yanında bu gün Ülkemizin geldiği noktada Ülkücülük; devlet ve millet bekası için aynı kaygıyı taşıyan insanlarla birlikte aynı çatı altında demokratik metotlarla mücadele etmek, “Ses Vermektir” Ülkücünün yüzdelerle ifade edilen bir başarı hesabı olmadı, bundan sonrada olmamalıdır. Ülkücünün tamamlanmış bir zaferi söz konusu değildir, Ülkücünün zaferi “Kızıl Elmadır” İnşallah Ülkücü Hareket bu sınavdan da başarı ile çıkacaktır, ortaya çıkan sonucun en iyi olması için çalışmak hepimize düşen görevdir. Kim nerede olursa olsun, Ülkücünün adresi tektir. Ülkücü her şeye rağmen Üç Hilal dururken başka yerde olmayan, olamayandır.
Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Hata bizim, günah bizim, suç bizim.. Korona virüs en çok cahilleri öldürüyor? MÜMTAZER TÜRKÖNE’YE GÜLELİM Mİ AĞLAYALIM MI? Kılıçdaroğlu'nu yakalım! MERAL AKŞENER VE “İYİ PARTİ ÇÖKÜŞ DESTANI” NIN SEBEPLERİ! MERAL AKŞENER'İN PARTİSİ BAŞARILI OLABİLİR Mİ? CUMHURBAŞKANI ÖLDÜRÜLSEYDİ ÜLKEYİ DEVLET BAHÇELİ YÖNETECEKTİ! EGEMEN GAZETESİ VE PARALELCİLİK! BİZE NE BİRİLERİNİN VEKİLLİK HAYALLERİNDEN-2! ORTADOĞU’NUN ÇIRAK AKTÖRÜ;TÜRKİYE! TÜRK SORUNU VE TÜRK MİLLETİNİN KÜRT MİLLİYETİNDEN ÜSTÜNLÜĞÜ! ŞİVANPERVERİN MEVLANA OLDUĞU YERDE APO PEYGAMBER OLUR! 19.00 - GAZZE: ON DAKİKA- 19.12- BEŞ ŞEHİT: BİR DAKİKA! GÖZÜN AYDIN EY MİLLET! BÖLÜNÜYORUZ… ABDULLAH ÖCALAN’DA MI GİZLİ TANIK? VUR PENÇE-İ ÂLÎ'DEKİ ŞEMŞÎR AŞKINA! (CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN!) İKİ ŞEHİT BİR ADEM YAVUZ! KARA GÜNÜN ARDINDAN! BENİ ANLAYAN ŞEMDİN SAKIK'A BENDEN SELAM OLSUN DEVLET BABA DUY BİZİ! ÖTÜKEN OPERASYONU MUHSİN YAZICIOĞLU SUİKASTİ İLE BAŞLADI FETHULLAH GÜLEN CEMAATİ NEYİ BAŞARDI? TASVİYE EDİLMEK İSTENEN MHP DEĞİL TÜRKİYE’DİR… SİVAS’IN SEÇİMİ-YETENEKSİZ VEKİLE KIRMIZI KART! ÜLKÜCÜLÜK VATANSEVERLERİN ORTAK ADIDIR ALEVİ Mİ SİN, SÜNNİ Mİ? BU KİMİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIR YUSUFİYELİ KARDEŞİM? DEVELET BAHÇELİNİN ÇAĞRISINA KAYITSIZ KALANLARI TARİH AFFETMEYECEKTİR. İYİ MÜSLÜMAN OLMAK VE HANEFİ AVCI OLAYI! TERÖRLE MÜCADELEDEN MÜZAKEREYE GEÇİŞ… HALK OYLAMASININ KISA BİR DEĞERLENDİRMESİ OY DEĞİL SOY ÖNEMLİ SOY!