KAÇMAYIN LAN … …

Bir fıkra

Beş altı tane güzel giyimli, itibar sahibi(!) adam yüz kızartıcı bir suç işlerken mahalle bekçisine yakalanmışlar.

Bekçi bir yandan suçluları kovalarken bir yandan da bağırmaya başlamış:

‘’Kaçmayın lan o….. ç……..’’

Suçlulardan ikisi kaçmayı bırakmış diğerlerine :

‘’Bizi tanıdı siz devam edin’’ demişler.

*****                           ******                        ******

Geçenlerde yazdığım bir yazıdan ötürü savcının huzuruna çıktım.

Gerekçe : Bir yazımda geçen o….. ç…. ibaresi üniversiteden bazı zevatı rahatsız etmiş.

Fakat savcı beyin huzurunda yazıyı (kendi yazımı) bir dahi okuyunca hayretler içinde kaldım ;çünkü alınganlık gösteren kişinin yazıda isminin baş harfi bile geçmiyordu.

Adam gazetede bi yazı okumuş yazıdaki bir sözcüğü kendine yakıştırmış mahkemenin yolunu tutmuş…

Yüce karilerim bu kişinin ismini merak etmişler ve benden bu ismin ifşası hususunda medet ummuşlarsa boşuna zahmet buyurmasınlar; zira kendilerine bu hususta yardımcı olamayacağım; lakin meraklarını gidermeleri için kendilerine bir tavsiyem olacak:

Üniversite dağılırken o malum kelimeleri kalabalığın arkasından sarfeylesinler…

En az iki kişi dönüp bakacaktır…

Bir fıkra daha

Bir kargayla bir eşek (eşek değil eşşek) uçakta seyahat ediyorlarmış…

Hostes çağır lambası yanmış, hostes kargayla eşşeğin bulunduğu koltuklara gelmiş ve sormuş:

-          Düğmeye kim bastı?

Karga:

-          ben bastım…

Hostes:

-          Bir şey mi istediniz?

       Karga:

-          Yooooo

        Hostes:

-          Peki niçin düğmeye bastınız?

       Karga:

-          Puştluk olsun diye…

Sinirlenen hostes yaa sabır demiş yerine dönmüş. Bir müddet sonra yine çağır lambası yanmış. Hostes yine Kargayla eşşeğin bulunduğu bölüme gitmiş ve yine kargayla aralarında dialog yaşanmış:

-          Düğmeye kim bastı?

Karga:

-          ben bastım…

Hostes:

-          Bir şey mi istediniz?

       Karga:

-          Yooooo

        Hostes

-          Peki niçin düğmeye bastınız?

       Karga:

-          Puştluk olsun diye…Hostes iyice sinirlenmiş ;fakat şunlarla muhatap olmaya değmez demiş, tekrar yerine dönmüş. Bir müddet sonra tekrar lamba yanmış. Hosteş hışımla kargayla eşeğin olduğu bölüme gitmiş ve sormuş?

-          -Düğmeye kim bastı?

Bu sefer eşşek:

-Ben bastım…

Hostes:

-Bir şey mi istediniz?

Eşek:

-          Yooooo

        Hostes:

-          Peki niçin düğmeye bastınız?

Eşek:

        -Puştluk olsun diye…

Hostes bu sefer iyice sinirlenmiş ikisini de uçaktan atmış…

 Soluğu bilmem kaç fit yükseklikte alan eşeğe karga sormuş:

-Uçmayı biliyor musun?

 Eşek:

-          yoooooo…

-          Karga:

-          Madem uçmayı bilmiyorsun niye puştluk ediyorsun!...

Geçenlerde üniversitede dekanın biri işine son verdirttiği elemanın duruşmasına katılmış. Duruşma bitince fenalık geçirmiş ayılmış bayılmış falan…

Benim de aklıma bu fıkra geldi ne hikmetse?

Kaynak:  İnternet Gazeteciler Derneği Haber Bülteni