3. Sayfa
Giriş Tarihi : 30-07-2014 09:29

ÖLÜM BU KADAR UCUZ OLMAMALI

BALKAN HABER AJANSI ve Egemen Gazetesi olarak, sosyal sorumluluğumuz gereği uyarıyoruz...

ÖLÜM BU KADAR UCUZ OLMAMALI

BALKAN HABER AJANSI ve Egemen Gazetesi olarak, sosyal sorumluluğumuz gereği uyarıyoruz...

Bonzai zehiri ile ilgili olarak yapılan haberelr; her ne kadar uyarıcı ve iyi niyetli yapılmış olsa da, söz konusu haberlerde; bu maddeye ulaşmanın çok ucuz olduğunu ifade deen cümleler kullanılması, bu maddeye karşı özendirici bir psikolji yaratıyor olabilir. Bu nedenle, en azından, uyarıcı kelimelerin de en az ucuzluğu kadar yer almasının doğru olduğunu düşünüyorz...

Son dönemde artan kullanım nedeniyle gündeme gelen ve birçok sivil toplum örgütü ile bakanlığı harekete geçiren uyuşturucu madde bonzainin, birçok sağlık sorunu ile birilkte ilk defa doğrudan kalp krizine neden olduğu ortaya çıktı. 

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yardımcı Doç. Dr. Hüseyin Ayhan, yaptığı açıklamada, bundan 6 ay önce, 33 yaşında bir erkek hastanın kalp krizi teşhisiyle hastaneye geldiğini belirtirken, yüzde 100 damar tıkanıklığı görülen hastanın anjiyoya alınarak, kalp damarının açıldığını söyledi.

Hastada kalp krizine neden olacak faktörler incelendiğinde, şeker hastalığının ya da hipertansiyon gibi bir bulguya rastlanmadığına işaret eden Ayhan, açıklamalrına şu şekilde devam etti:

“Hastanın sağlık durumunu incelediğimizde kalp krizine neden olacak faktörlere rastlamadık. Ailesinde kalp hastası öyküsü yoktu ve çok çok az sigara kullanıyordu. Bu hastadan yola çıkarak kalp krizine yol açan faktörü belirlemek istedik. Hastayı ısrarlı bir şekilde sorguladığımızda kendisinin 12 saat önce aşırı dozda bonzai kullandığını söyledi. Bu noktadan hareketle kalp krizinde altta yatan bir faktör olmadığından, kullanılan bonzainin kalp krizine yol açtığını belirledik. Literatürü taradığımızda bonzai ile ilgili ölümler bildirilmesine rağmen kalp krizi olan vakaya rastlamadık. Literatürde esrar ve kokain gibi maddelerin kalp krizine neden olduğu biliniyor, ancak ilk defa bonzainin de kalp krizine neden olduğunu belirledik.”

Söz konusu hastadan hareketle, verileri olgu sunumu şeklinde derleyip Türk Kardiyoloji Derneğine gönderdiklerini, orada da bu çalışmanın yayınlandığını anlatan Ayhan, amaçlarının bu yayını literatüre sunarak, daha detaylı araştırma yapılmasını ve gerekli tedavinin bulunmasını sağlamak olduğunu söyledi.

Çok az miktarda kullanımla birlikte bile bağımlılık yapabilen bir madde olan bonzainin piyasada ucuz fiyata satılması nedeniyle kullanımının arttığına işaret eden Ayhan, şunları kaydetti:

“Bonzai ucuz, ama bağımlılık yapıcı etkisi çok güçlü. Bonzai doğal gibi sunuluyor, halbuki sentetik bir uyuşturucu, içerisinde 300'den fazla madde bulunmakta. Hangi maddenin ne tür etkisini bulunduğu bilinmiyor. İntiharlara sebep oluyor, psikozlara, depresyonlara ve daha birçok hastalığa sebep oluyor.

Bonzai kullanan kişiler, bu sentetik uyuşturucuyu kullanırken zararları arasında kalp krizinin de olduğunu dikkate almaları gerekiyor. Bağımlı gençlerde bonzainin birçok sebeple ölüme neden olabileceği konusunda farkındalık yaratılması ve bu bağımlılıktan kurtarılmaları gerekiyor.”

Bonzai kullanan bir kişide göğüs ağrısı başlaması durumunda mutlaka hastaneye başvurması gerektiğini vurgulayan Ayhan, “Kişi kalp krizi geçiriyor olabilir, acil müdahale yapılmazsa ölüme neden olabilir” diye konuştu...

Doktorların da hastaları doğru ve detaylı sorgulaması gerektiğini ifade eden Ayhan, uyuşturucu kullanan bir hastanın doktordan bunu saklamak isteyeceğini, bu nedenle doktorun detaylı sorularla hastayı doğru cevaba yönlendirmesi gerektiğini söyledi.

Ayhan, hastanın uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi durumunda da profesyonel bir ekibe yönlendirilerek, gerekli tedavinin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

“1998’de Avrupa’daki laboratuvarlarda üretilmeye başlayan bu öldürücü kimyasal sentetik Türkiye’ye on yıl geç geldi, ama son iki yılda hızla yaygınlaştı” açıklamasına bulunan Verimli, çalışmaları ve gözlemlerine dayanarak bonzai gerçeğini anlattı:

“Bonzai, marka adı. Kolonyalı mendile benzeyen küçük, albenili paketlerde satılıyor. ‘Cannabinoits’ denen kimyasal sentetik madde. 25 yıl önce üretildiği laboratuvardan kötü niyetli kişilerin eline düşmüş nükleer bir bomba. Türkiye, artık uyuşturucu pazarı haline geldi. Bonzainin kaynağı, Batı dünyası. Türkiye’de de üretilmeye başladığını tahmin ediyorum.”

“Bonzai, kimyasal yapısı nedeniyle beyin ödül merkezine direkt ulaşıyor. Kullanıcı, ödüllendirilmiş hissediyor. ‘X Day’ dediğimiz o gün gelir, beyinde yapısal değişiklik başlar. İşte bu süre bonzaide daha kısa. Sentetik olduğu için bol üretilebiliyor. Kanundışı laboratuvarlarda yapıldığı için önlemi tarlada başlamıyor. Çabuk pazarlanıyor. Bir poşet, 5 TL. Bonzai kullananların çoğu ekonomik açıdan orta ve alt gelir grubu. Ergenliğin birinci döneminden ikinci dönemine geçişte kullanılıyor. 13-26 yaş arası tehlikeli dönem.”

“15 yaşından sonra her çocuk tehlikeye açıktır. Çocuğunu eleştirip başkalarıyla kıyaslamayacaksın. İstediğine ulaşamadığında hayal kırıklığına katlanabilen çocuk yetiştireceksin. Gururunu kırmayacak, aşağılamayacaksın. Bonzai bağımlılığı tedavisinde gördük ki, anne-babalar ikinci yılda fark ediyor. Anlamanın bir yolu var: Kan, idrar ve saçtan maddenin tetkiki. Bonzai bağımlısı hastalarımın arasında kız çocukları da çok. Yaş ortalamaları 14’ten başlıyor.”

“İki türlü mücadele yöntemi var: Jandarma, narkotik polisi, sahil güvenlik ve gümrük teşkilatıyla piyasaya arzın önlenmesi. Gençleri eğitip bu maddeyi almamalarını sağlamak. Sosyal politikalar ve mücadele eden insanlar, hükümetler değişse de değişmemeli. Uyuşturucuya karşı uyanıklığı artıracak geniş bir kampanya, süreklilik arz eden bir karşıtlık politikası ve uyuşturucu karşıtı bir gençlik ordusu.”

''Bonziyi daha çok muhakeme ve karar verme sorunu olan, risk almayı seven, adrenalin tutkunu çocuklar deniyor. Kırmızı ışıkta geçen, dürtülerini denetleyemeyenler. İçine kapalı, özgüveni eksik çocuklar. Madde bağımlılarının yüzde 70’i, merak ettiğinden başlıyor.”

A.Y. (29) bekâr, düzenli işi yok. Bir yıldır Prof. Arif Verimli’de bonzai terapisi görüyor. Şunları anlatıyor: “2003’te esrara, 2008’de İstanbul’a geldikten sonra da bonzaiye başladım. Çok ucuzdu. ‘Öldüren güldüren’ diyorduk. Bonzai içtiğimde bedenim uyuşuyor. Beynim, öldüğümü düşünüyor. Kalbim şiddetle çarpıyor, kendimi berbat bir şekilde kaybediyordum. Tedaviye gitmezsem ölecektim. İki arkadaşım yanımda öldü. Bonzai tribine girdiler, kurtaramadık. Bir buçuk ay önce Altınşehir’de bonzaiden dört gün arayla 4 kişi öldü. Hemşerilerimdi. 2011’de tedaviye başladım. Bir yıldır hiç kullanmıyorum. Sık sık aklıma geliyor ama kendime hâkim oluyorum. Arkadaşlarımı gördükçe ‘Allah bu duruma düşürmesin’ diyorum.”

AdminAdmin