Gölbaşı yaptığı yazılı açıklama da şunları kayıt etti:
“Pir Sultan Abdal adına gerçekleştirilen etkinliklerin dördüncüsüne katılmak için Sivas'a gelen 35 aydın, yazar, şair, sanatçı, ozan ve semahçılarımız ve aydınlık geleceğimizin, Madımak'ta yakılarak katledilişlerinin üzerinden 20 yıl geçti. Katliamı yaratan zihniyet bütün kadroları ile şimdi iktidardadır.
Türkiye' de, 12 Eylül hukuku ve kültürünün ana unsurlarından biri olan ve topluma dayatılan Türk- İslam sentezi anlayışı sonucunda gericiliğin gelişmesine zemin hazırlanmış ve Sivas - Madımak Katliamı bu zeminde gerçekleştirilmiştir. 12 Eylül generalleri genel olarak siyasi İslam 'ın bu gün geldiği aşamanın doğrudan sorumlularıdır.
Sivas'ta göstericilerin Madımak Oteli'ni basarak ateşe vermeleri sonucu ölen 35 aydın ve sanatçının acısı hala yüreklerimizi yakıyor. 35 insanımızın yaşamına kıyan, ülkemizi faşizmin karanlık dehlizlerine çekmeye çalışan bu gerici eylemi bir kez daha şiddetle kınıyoruz...
Ülkemizde Sivas katliamını oluşturan koşulların henüz ortadan kalkmaması, Sivas olaylarından gerekli dersin çıkarılamadığını göstermektedir.Türkiye'de hala inanç ve etnik ayrımcılık yapılarak halkımız kamplara bölünmeye çalışılmakta, Cumhuriyet'in temel niteliklerine saldırılar sürmekte, ulus devlet ve üniter yapı yok edilmek istenmektedir. Emperyalizm, yurttaşı ümmet yapma, dini siyasete alet etme çabalarını olanca hızıyla, yerli işbirlikçiler ile sürdürmektedir.
Aydınları yakan gerici gürühun ağzından, "Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu,Sivas'ta Yıkılacak" sloganının çıkması bir tesadüf değildi. İşte bu nedenle Atatürk'e ve Cumhuriyet Devrimlerine saldıranlara inat, Atatürk'e ve Cumhuriyet Devrimlerine sahip çıkmanın inancı ve azmiyle, bu acı günü "Cumhuriyeti Sivas'ta Kurduk, Sonsuza Kadar Yaşatacağız" sloganıyla anıyoruz. Sivas katliamında yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız...”