Spor
Giriş Tarihi : 21-07-2011 17:31

İŞİMİZ GÜCÜMÜZ BİTTİ FENERBAHÇE'Yİ KURTARMA FORMÜLLERİ KALDI

Önce fikri takip yapalım... Geçen hafta ne yazmıştık... Şimdi ne oldu! Olayları bir hatırlayalım:

İŞİMİZ GÜCÜMÜZ BİTTİ FENERBAHÇE'Yİ KURTARMA FORMÜLLERİ KALDI

Önce fikri takip yapalım... Geçen hafta ne yazmıştık... Şimdi ne oldu! Olayları bir hatırlayalım:
A) Süper Kupa ertelenecek.

B) UEFA toplantısı rutin... Hiçbir değişiklik yapılmayacak, yeni bir gelişme olmayacak.

C) Beşiktaş'ın kupa iadesi 'etik' kalacak, 'kupa verdim' demekle alınmayacak.

D) Lig 15 gün içinde revize edilecek...

Peki Pazartesi-Salı ekseninde neler oldu, daha önemlisi bundan sonra neler olacak? Bunları da edindiğimiz bilgiler ışığında anlatalım, fikirlerle tamamlayalım... Herkese de önlerini görmeleri için ışık tutmaya çalışalım.

Bir kere TFF müthiş bir lobi baskısı altında... Öğrendiğime göre Başkan Mehmet Ali Aydınlar'a öyle presler yapılıyor ki, Emre Belözoğlu'nun şok presi bile solda sıfır kalır. Bu yüzden Aydınlar zorda. Konuşmalarına dikkat ederseniz, hep düşünerek, durarak söze başlıyor. Bu tabii ki ince eleyip sıkı dokuma durumu. Ancak bazılarına göre bu, kararsızlık ifadesi ama bana göre değil.

BU HARİTA TFF'NİN

Hatta Futbol Federasyonu yönetiminin kararlı bir şekilde uygulamak istediği eylem planı belli.
Şike suçlarını bireysel uygulamak, kurumlara dokunmamak...

Bunu UEFA'ya geçtiğimiz pazartesi anlattılar.. 'Biz 30-40 kişiye 1-3 yıl arasında ve çoğuna ömür boyu hak mahrumiyeti cezaları vereceğiz, küme düşürme olmayacak. Şu anki gelişmelere göre planımız bu' dediler. (Bilindiği gibi ilk dalgadan 61, ikinciden 22 kişi sorguya alındı, 31'i tutuklandı, tutuksuz yargılalanlar var. Ve 3. dalga da bekleniyor)

UEFA da 'O zaman Avrupa kupalarına takımlarınızı aynen alırım' dedi... Ve Futbol Federasyonu kararlarını çok da sorgulama durumu olmadı.
Plan böyle de öncelikle Fener ve ismi şike ile geçen kulüpler Beşiktaş, Trabzon, Sivas, Mersin İY., Giresun ve Kartal bu işten nasıl kurtulacak?
Önceki gün dikkatinizi çekmiştir. F.Bahçe, altı çizilecek bir cümle kurdu: TFF talimatları incelendiğinde görülecektir ki, yetki Etik Kurulu'na aittir.

Bariz yol gösterme durumu gibi algılanabilir. Ama bu Futbol Federasyonu'nun da düşündüğü çözüm zaten...

18 TAKIMLA DEVAM!

Ben söyleyeyim... Fener'i küme düşerecek deliller var... Ancak bu deliller şikenin sahaya yansıdığını ispatlamıyor... İşte TFF de bu yüzden Etik Kurulu'na çok özel bir sorumluluk verecek. Diyecek ki; 'Şu şike var denen 9 maçı incele, var mı yok mu karar ver'...

Evet.. Fener'i kurtaracak yol bu... 9 maçın kasetleri Prof. Dr.Oğuz Atalay başkanlığındaki 5 kişilik kurulda izlenecek.

Kurul 'Şike var' kanaatine varırsa Fener düşecek, 'Sahada şike yok' derse Futbol Federasyonu yönetimi cezaları kişisel verip kurumları koruyacak.
Süper Lig de 18 takımla ve aynen devam edecek.

UEFA'dan 'etik' bombası; Şüphe varsa Beşiktaş'ı atalım

NYON'DAKİ UEFA zirvesinde ilginç bir olay yaşandı... Futbol Federasyonu heyeti çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Son gelişmeler anlatıldı. TFF'nin ne yapacağı dinlendi. Ve olay bir ara Beşiktaş'ın Fair-Play'lik hareketine geldi.

Bir UEFA yetkilisi, TFF heyetine sordu: 'İyi, güzel. Türk takımları aynen devam ediyor da bu kupayı iade hikayesi ne demek? Beşiktaş kupayı iade etmek istiyor. Bir şüphe varsa bilelim, biz de Avrupa Ligi hakkını donduralım'.

BU SADECE ALKIŞ İÇİN

TFF heyeti önce büyük çaplı bir şok geçirdi. Beşiktaş'ın 'etik' hareketini UEFA düz mantıkla 'kendinden şüphe' olarak algılamıştı. Belki haklılardı.

Ancak TFF heyeti durumu anlattı. Kupa iadesinin şüphe değil de sadece alkışlanmak için yapıldığını belirtti. Kupanın fiziki olarak iade edilmediğini, zaten bunu soruşturma geçirdiği için kabul etmeyeceklerini bildirdi. Sorun zor da olsa çözüldü.
Ancak şu var ki, 'İade suçu kabul etmektir' yaklaşımı bizzat UEFA tarafından geldi ki, bu da örnek tavır almak isteyen kulüplerimize artık herhalde ders olmuştur. Hele hele Beşiktaş'a... Panik atak yüzünden aslında TFF'nin çözüm paketini anlatmasını bile zorlaştırdılar.

Yani sempatik davranayım derken az kalsın göz çıkartıyorlardı. Kimse kızmasın ama maalesef tablo bu...

Bilet alırken size silah mı dayadılar
AZİZ Yıldırım'ın avukatı Faik Işık'ın açıklamalarını iki gün bol bol dinlemişsinizdir. Eminim 10 kişiden 9'u 'Bu adam ne diyor' demiştir. Ben de hayretler içerisinde kaldım.. Tam bir bomba! Ülke gerçeği, avukatlık gerçeği, yüzsüzlük adına...
Bir kere hakim ve savcılara direkt bir tehdit var. Bir ülkede en son tehdit edilecek kurumlara... Daha kötüsü 'Beleşçiler var' diyor resmen. 20-30 kişiyi de açıklayacakmış...

Tamam alanın da hatası olabilir de yahu bedava bileti veren kim? Sizler... Ee, silah mı dayadılar bilet alırken, kongre üyesi olurken? Hakimleri savcıları tavlamak için, şirinlik yapmak için sen 40 takla at, adamlar işini doğru yapınca, sana 'torpil' yapmayınca 'Beleşçi'...

Yani bedava bilet dağıt, yemekler düzenle, halı saha maçları oyna... İşin görülmedi mi 'tu-kaka'...
Yersen!

Erzurumlu imam Erzurum'da final Gel de oynat!
F.BAHÇE, Süper Kupa ertelenince TFF'ye jet ziyaret yaptı. Açıkça şunu söylediler, 'Madem elinizde delil, belge yok Süper Kupa'yı niye oynatmıyorsunuz?'

Fener'in talebi kendi açısından haklı olabilir. Ama ortam öyle gerilmiş ki!

Düşünün, İbrahim Akın geri çekecek bile olsa itiraf etmiş. Fener'den para, Beşiktaş'tan yarış atı aldığını savcıya anlatmış. Ve daha ötesi şike kabul ederken imama danışmış.

İmam nereli? Erzurumlu. Final nerede? Erzurum'da.

Gel de çık içinden... Gel de erteleme.
TFF bence doğruyu yaptı, bu şartlarda bu kupa oynanamazdı. Zamanlama yanlış olurdu çünkü, kupa anlamını yitirir geyik muhabbetine malzeme olurdu. Özellikle işin içine imam girmişken..

UEFA'yı biz mi ABARTIYORUZ!

VARSA yoksa UEFA... Yıllardır ülke futbolunda bir sorun çıksa, 'Aman UEFA şunu der, aman şunu yasaklar, bunu istemez' şeklinde konuşup duruyoruz. Sahi bu UEFA kim, ne?

UEFA aslında kamuoyu yaratma adına sığınılacak bir liman gibi... Kim, neyi yapmak istiyorsa UEFA'yı kaynak gösteriyor sanki... Avrupa kupalarına katılım gerilimi konusunda bunu net bir şekilde gördük. Hepimiz 'UEFA asar keser' derken aslında 'Kararı veren TFF' çıktı.

Yani UEFA bir onay organı...
TFF yazıyor, o kabul ediyor.
Abartmamak gerekiyor.

Metin BOSNAKMetin BOSNAK