3. Sayfa
Giriş Tarihi : 23-05-2011 18:14

HERKESE DE SIRA GELEBİLİR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, MHP’deki kaset konusunun çirkin olduğunu belirterek, “İnsanların özel yaşamlarını, eğer siz siyaset malzemesi yaparsanız bunun ne önü ne de arkası kesilmez” dedi. Tekin, “Bir devlet ve siyasi parti adeta bir çeteye teslim olabilir mi” diye konuştu.

HERKESE DE SIRA GELEBİLİR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, MHP’deki kaset konusunun çirkin olduğunu belirterek, “İnsanların özel yaşamlarını, eğer siz siyaset malzemesi yaparsanız bunun ne önü ne de arkası kesilmez” dedi. Tekin, “Bir devlet ve siyasi parti adeta bir çeteye teslim olabilir mi” diye konuştu.

Seçim çalışmalarına katılmak üzere Erzurum’a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, son siyasi gelişmeleri değerlendirdi. CHP Erzurum il Başkanı Hasan Çiloğlu, milletvekili adayları Ahmet Palandöken, Yaşettin Kışlak, Mehmet Sait Şimşek ve Nurhan Banu Üner ile şehir merkezi, Oltu ve Şenkaya ilçelerinde seçim çalışmalarına katılan Tekin, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

-"13 HAZİRAN'DA TÜRKİYE RAHAT BİR NEFES ALACAK"-

Haziran ayının 13’ünde Türkiye'de CHP iktidarıyla rahat bir nefes alacağını dile getiren Tekin, “Bugün Erzurum örgütümüzle ve milletvekilimizle Oltu ve Şenkaya ilçelerine seçmenlerimizle buluştuk. Şenkaya’dan sonra Ardahan'ın Göle ilçesinde çalışmalarımız var. Yarın da Genel Başkanımız Ardahan mitingine gelecek. Mitingi hazırlığı yapacağız. Türkiye, CHP iktidarına gün geçtikçe adım adım yaklaşıyor. İstanbul’un hemen hemen uzun süredir çok az oy aldığımız bölgelerde gezilerimiz çok yoğun mitinglere dönüştü. Aynısını Anadolu’da da görüyoruz. İşte Erzurum. Yıllardır milletvekili çıkaramadığımız Erzurum'da partimize yoğun bir ilgi var. Arkadaşlarımızın çok ciddi çalışmaları var. İnanıyorum ki, önümüzdeki ayın 13’ünde herkes sabahleyin bir CHP iktidarıyla
uyanacak ve rahat bir nefes alacak” dedi.

-"SUSANLARA DA BİRGÜN SIRA GELEBİLİR"-

MHP’deki kaset olayını da değerlendiren Tekin, “Tabi bunlar çirkin şeyler. İnsanların özel yaşamlarını, eğer siz siyaset malzemesi yaparsanız bunun ne önü ne de arkası kesilmez. Devletin makamları hızlı bir şekilde hareket etmesi gerekiyordu. Daha önceki kasetler on beş gün önceki süreçti. Bir çeteye teslim olabilir mi bir devlet, bir siyasi parti? Eskiden biliyorsunuz mafyalar vardı insanları tehdit ediyordu. 'Size şu tarihte şunu yapacağım', diye. Şimdi ortada bir haber sitesi var, haber sitesi herkesi tehdit ediyor. Bunlar hazmedilecek şeyler değildir. Bu ülkede bir zamanlar çok güzel bir sloganlarımız vard; 'Susma sustukça sıra sana gelecek'. Buradan açıkca ifade ediyorum bugün susanlara da birgün sıra gelebilir” diye konuştu.

-"BAŞBAKAN SIKIŞTIĞINDA ÇAMURA YATAR"-

Son mitinglerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özellikle 1940’lı yıllardaki CHP’ye ve dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yle ilgili açıklamalarda bulunmasını da değerlendiren Gürsel Tekin, "Başbakanın bu çıkışı karşısında Cumhuriyet Halk Partisi'nin tavrı nedir" şeklindeki sorulara ise şöyle cevap verdi:

“Şimdi sayın Başbakan'ın tarzıdır, sıkıştığı zaman çamura yatar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin şanlı bir tarihi vardır. Cumhuriyet Halk Partisi tarihi sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihidir. Dünyadaki bütün ülkelerin tarihlerinde iyiler de vardır, kötüler de vardır. Sayın Başbakan devletin arşivlerinden bazı belgeleri alıyor; ama o belgeleri doğru olarak açıklamıyor.O bahsettiği yasaklar CHP'nin değil, Sayın Başbakan'ı iktidar eden 12 Eylül dönemindeki yasaklardır. Daha önce böyle bir yasak yoktu, atıyor Başbakan."

-"BAŞBAKAN CHP'DEN ÖNCE KENDİ TARİHİNE BAKSIN"-

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, AKP ve Başbakan'a yönelik eleştirirlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bütün CHP tarihine bakın. CHP'nin siyasette eksiğini fazlasını bulabilirsiniz; ama biz AKP’nin 9 yıllık tarihine ve sayın Başbakan'ın geçmişine baktığımızda kayıp trilyonlar var, deniz feneri var, yolsuzluklar var, 50 tane belediye dosyası var. Şimdi her iki tarihi Türk kamuoyunun vicdanına sunuyorum. 1944 yılına yasaklanan kitaplardan bahsediyor Başbakan; ancak 2011 yılında basılmamış kitaplar toplatıldı bu ülkede. Sayın Başbakan'ın demokrasi anlayışı bu. Avrupa’nın göbeğinde demokrasinin beşiği olduğu yerde
kendi ifade etti. Kitapla bombayı aynı değerde tuttu. 'Bunlar kitap değil bomba' dedi. Yani bombanın ham maddesi bizim bildiğimiz patlayıcıdır. Kitabın ham maddesi ise düşüncedir. Düşünceyle bombayı eşdeğer gören bir Başbakan'ın demokrasiye bakışını halkımızın takdirine bırakıyorum.”

AdminAdmin