Tarihte yeniden ve daha güçlü bir biçimde yer almamızı sağlayan Kurtuluş Savaşı sonrası Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesiyle Cumhuriyet ilan edilmiştir. Milletimizin bağımsızlığından ve hürriyetinden asla ödün vermeyeceğinin tüm dünyaya ilanı olan Cumhuriyet; şüphesiz ki, Atatürk'ün Türk Ulusuna bıraktığı en büyük miras ve asla vazgeçilmez bir değerdir. Cumhuriyet; sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesinin, toplumsal ve siyasal değişim projesinin de adıdır. Cumhuriyet; erdemin, faziletin, halk egemenliğinin, hukukun ve medeniyetin adıdır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunda Sivas, kuşkusuz ki müstesna bir yere sahiptir. Samsun’da başlayan süreç Amasya ve Erzurum’da devam ettikten sonra coğrafi özellikleri kadar insanıyla da güvenilir bir yer olan Sivas’ta şekillenmiştir. Sivas, 108 gün boyunca millî mücadelenin merkezi olmuş, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı şehrimiz, bir asır önce olduğu gibi bugün de aynı hassasiyetlerle ve birlik beraberlik ruhuyla kadim tarihinden getirdiği duruşunu korumuştur.
İlimizde olduğu gibi tüm ülkemizde her daim varlığını koruyan bu duruş, millî bir bilinçtir. Çünkü millî egemenliğe dayanan Cumhuriyet yalnızca bir yönetim şekli değildir. Cumhuriyet; istiklal ve istikbalimizin sembolü, şehadet mertebesine ulaşmış vatan evlatlarının emaneti, bağımsızlığı şiar edinen aziz milletimizin karakterinin tezahürüdür.
O nedenle bugün bize düşen en önemli görev, birlik ve beraberlik içerisinde kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalmasını sağlamak için hep birlikte var gücümüzle çalışmak olmalıdır.
İnanıyorum ki muasır medeniyet seviyesine ulaşma yolunda her geçen gün azim ve kararlılıkla ilerleyen, günümüzde de bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir devlet haline gelen Cumhuriyetimiz bundan sonra da aynı hızla gelişmeye kalkınmaya devam edecek ve Mustafa Kemal Atatürk'ün de ifade ettiği gibi "İlelebet Payidar Kalacaktır".
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, 100. yılına bir kala, Cumhuriyetimize nice yüzüncü yaşlar diliyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, kanlarıyla bu toprakları bizlere vatan yapan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun…
