Sonbaharda bir erken seçim olabilir" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,'Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız' sorusuna, "Her partinin ayrı ayrı bir adayı mı olacak, yoksa anlaştığımız bir ortak aday mı çıkacak... Beraber oturup konuşacağız. Bizim ittifakın özünde demokrasi kültürü vardır" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, TELE 1'den Merdan Yanardağ'ın sorularını yanıtlarken şunları kaydetti:
Bizim ittifakımız, Millet İttifakı eşitler arasında bir ittifaktır. Her parti aynı ağırlıkta. Dolayısıyla biz, seçimler sırasında oturup konuşmak zorundayız. Bir konuyu değil, birden fazla konuyu. Bunlardan birincisi güçlendirilmiş parlamenter sistemden ne anlıyoruz. Elbbette ki bir aday olacak. Her partinin ayrı ayrı bir adayı mı olacak, yoksa anlaştığımız bir ortak aday mı çıkacak... Beraber oturup konuşacağız. Bizim ittifakın özünde demokrasi kültürü vardır. Cumhur İttifakı'nda ise tek adam kültürü vardur. O ne derse 'emredersiniz' diyorlar. Dolayısıyla hiç düşünmemize gerek yok, bizim adayımız muhterem diyorlar. Biz oturup konuşacağız, ona göre bir aday belirleyeceğiz.
EKREM İMAMOĞLU, MANSUR YAVAŞ ADAY OLARAK GÖSTERİLEBİLİR Mİ?
Kılıçdaroğlu, "Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş cumhurbaşkanlığa aday olarak gösterilebilir mi" sorusunu yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
İki belediye başkanımız da son derece başarılı. Bu başarıları iktidar hazmedemiyor biliyoruz. Adayı belirlerken biz tek başımıza belirlemeyeceğiz. Önce yöntemleri belirleyeceğiz, sonra adayımızı belirleyeceğiz.
Bu başarıları kendi bölgelerindeki başarıları sürdürmek istiyorlar. Bizim adayımız budur ya da şudur diye o tuzağa düşmeyeceğiz. Önce biz ilkeler konusunda anlaşayacağız. Neyi nasıl, hangi sürede yapacağımızı berabar belirleyeceğiz.
O zaman biz vatandaşa güven vermiş oluruz. Her bir parti, yarın seçim olacakmış gibi zaten çalışıyor. İttifaka dahil olmayan, iki pati daha var gelecek ve deva partisi çalışmalarını paylaşılıyor. İttifaklar zamanı gelince yeri gelir konuşulur.
"RÜŞVET ALAN ADAMDAN BÜYÜKELÇİ OLUR MU?"
Kılıçdaroğlu AKP iktidarının dış politikasını 17-25 Büyük Yolsuzluk Operasyonu'nda çikolata kutusunda rüşvet aldığı iddia edilen AKP'li eski Bakan ve Türkiye'nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış üzerinden eleştirdi.
Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, "Dış Politika sarayın çıkarlarına göre gidiyor. Rüşvet alan adamdan büyükelçi olur mu? Bir Devletin itibarı nasıl sıfırlanır. İşte böyle sıfırlanır" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun dış politika ile ilgili açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye’nin izlediği dış politikanın Türkiye’ye maliyet olarak yansıyor. Biz Türkiye olarak Azerbaycanla nasıl dostsak diğer ülkelerle de dost olmak zorundayız. Türkiye’nin Ermenistanla olan ilişkilerini geliştirmesi lazım ABD’nin de destek vermesi lazım. Tarihçilerin işi siyaset olmaması lazım.
Şu anda Türkiye’nin dış politikası yok. Yurtta barış cihanda barış ekseninden vazgeçtik. Gittik Mısırın iç işlerine karıştık. Kim Dış İşleri Bakanı İbrahim Kalın mı Çavuşoğlu’mu Milli Savunma Bakanı mı? Dış siyasette ana eksen yok ana hedef yok. Siz Dış politikayı Türkiye’nin çıkarları üzerine değil de bir kişinin üzerine yapılıyor.
Dış Politika sarayın çıkarlarına göre gidiyor. Rüşvet alan adamdan Büyükelçis olur mu? Bir Devletin itibarı nasıl sıfırlanır. İşte böyle sıfırlanır. Büyükelçi deneyimi olmayanlar büyükelçi olarak gönderiliyor. Devlette bir liyakat olmalı. Büyükelçi olarak gönderdiğiniz kişi gönderdiğiniz ülkeleri bilecek. Sarayın yanında duruyor diye gönderemezsiniz.
Devleti Yöneten bir kişi devletin tarihine saygı duyması gerekir TBMM’ye saygı duyması gerekir. Devleti kuran 115 milltevekilinin ne yaptığını biliyorsa devleti yöneten kişi ayrı bir toplantı yapmaz. Bütün yandaş medyada bunu canlı yayınlıyor. Bunu yapan kişinin Türkiye’yi yönetme yetkisi yoktur. Kendi Tarihini bilmeyen bir insanın kendi ülkesini yönetmesi mümkün değildir.
Devlet şu an yönetilmiyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes bu ülkeye öykünürlerdi. Bizde de bir Mustafa Kemal çıkacak derlerdi. Ama bizim yöneticilerimiz tam tersine davranıyor."
