Başkan Yılmaz COŞKUN yaptığı açıklamada; “Sahip olduğumuz hakların kilometre taşı olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler tarafindan kabul edilişinin 72. yılındayız. Beyannamenin kabulünün yıldönümünde; Ülkemizde temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğunu söyleyebilmekten, COVID-19 salgınında sağlıklı yaşam hakkımızı kullanabilmekten ne yazık ki çok uzağız” ifadelerine yer verirken açıklamasının devamında;
“İçinde yaşadığımız tek adam rejimi; hukukun üstünlüğünün degil üstünlerin hukukunun meşrulaştırılmaya çalışıldığı çarpık, çürümüş bir rejimdir. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından , tek adam rejiminin yarattığı 20 Temmuz sivil darbesiyle birlikte Ülkemizde hak ihlalleri katlanarak artmıştır. Ülkemizin hak ve özgürlükler karnesi, eşit-özgür ve adil bir dünya için mücadele eden bizler ve hak savunucuları açısından, hak etmedigimiz bir utanç tablosudur.
* Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde; Türkiye 2020 yılında 128 ülke içinde 107. sıraya
gerilemiş,
* Türkiye; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda, 9 bin 250 başvuruyla ikinci sırada yer almıştır.
* B arış Bildirisine imza atan akademisyenlerin, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin
haklarının ihlal edildigine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin Temmuz 2019'daki kararına rağmen OHAL Komisyonu tarafından hala görevlerine iade edilmemişlerdir. KHK ile ihraç edilen, haklarında soruşturma sonrasında takipsizlik ya da beraat kararı verilen vatandaşIar, yargı önünde aklanmış olmalarına rağmen, yargı kararları hiçe sayılarak görevlerine iade edilmemiş, çoklu hak ihlalleriyle baş başa bırakılmıştır.
Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafindan açıklanan ve 37. Olağan Kurultay delegelerinin tamamı tarafından imzalanan "2. Yüzyıla çağrı " beyannamemizde de yer aldığı üzere;
- Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşIarı üzer ind eki her türlü ba skıya son verilecektir.
- Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır.
- Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için; başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlarımız
- Türkiye'nin tam bağımsızlığı, demokrasisi ve üniter yapısı güçlendirilecektir.
Kadın-erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadina yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline getirilecektir.