Gündem
Giriş Tarihi : 08-10-2020 19:47

Kılıçdaroğlu ve Babacan'dan; Erdoğan'a 'Müminin görevi yoklukta sabretmektir' yanıtı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün yaptıkları görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Kılıçdaroğlu ve Babacan'dan; Erdoğan'a 'Müminin görevi yoklukta sabretmektir' yanıtı

CHP Genel Başkanı Kemal KılıçdaroğluDEVA Partisi Genel Merkezi'nde Ali Babacan'ı ziyaret etti. KılıçdaroğluBabacan görüşmesi saat 11.00'de başladı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetini Genel Merkezi'nde girişinde karşıladı. Ziyarette Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Bülent Kuşoğlu ve Oğuz Kaan Salıcı eşlik etti. 

Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında gazetecilerden iki lidere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, önceki gün yaptığı, "Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir" sözlerini nasıl değerlendirdikleri soruldu.

Kılıçdaroğlu soruya, "Erdoğan'ın sözlerinin ciddiye alınacağını sanmıyorum" yanıtını verirken, Ali Babacan da halktan yokluğa sabretmesinin istenemeyeceğini belirtti.

BABACAN'A KİTAP HEDİYE ETTİ

Ali Babacan ve Kemal Kılıçdaroğlu görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

'NE AÇIDAN BAKSAK SIKINTI BÜYÜK'

Görüşmede Türkiye'nin genel sorunlarının ele alındığını belirten Ali Babacan şöyle konuştu:

Ne açıdan baksak ülkemizin insan hakları konusundaki, özgürlükler konusundaki sıkıntıları büyüyor. İfade özgürlüğü bu sıkıntıların en başında geliyor. Demokrasi dediğimizde sadece seçimden seçime yürüyen bir süreç değil. STK'lar başta olmak üzere basın üzerindeki baskılar, ülkemizin ifade özgürlüğü üzerinde ciddi bir sıkıntılı ortamı oluşturuyor. Problemlerini konuşmayan ülkede o problemlere çözüm bulmak konusunda tabi ki güçlük çekiyor.

Yargı sisteminin üzerindeki baskı malum. Hukukun üstünlüğü ilkesi izlenmediği zaman ülkenin anayasası dahi bazen gözardı edildiği zaman, kurallı ve ilkeli bir yönetimden bahsedemiyoruz. Bir hukuk devletinden bahsedemiyoruz.

Ekonomimizle ilgili sorunlar büyük. Gittikçe de büyüyor. Sağlık, eğitim ve dış politika. Yani nereden baksak sorunlu bir sistem.

MÜMİN SORUSU

Kılıçdaroğlu ve Babacan'ın konuşmalarının ardından gazetecilerden iki lidere de sorular yöneltildi.

İlk soru Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, önceki gün yaptığı, "Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir" sözlerini nasıl değerlendirdikleri oldu.

Kılıçdaroğlu soruya, "Mümin alçakgönüllüdür. Mümin kul hakkı yemez. Mümin, bu ülkede yatağa aç giren çocuklar var ise Saray’da oturmaz. Bir insanın söylemiyle eyleminin örtüşmesi gerekiyor. Söylemi farklı yaşam tarzı farklıysa orada riya vardır, ikiyüzlülük vardır. Dolayısıyla Erdoğan’ın söylemlerinin ciddiye alınacağını düşünmüyorum." yanıtı verirken, Ali Babacan, "Hükümetlerin görevi, vatandaşlarımızdan yokluk karşısında sabretmesini istemek değil, mümkün olduğunca en yüksek refah sevisini sunmaktır. Bunu yapamayıp da yokluğa karşı sabredin diye nasihatte bulunmak bir hükümetin görevi değildir diye düşünüyorum." diye konuştu.

İTTİFAK 

Herhangi bir ittifak görüşmesinin olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, 

"Bugün için de bir ittifak gündeme gelmedi. Ancak seçim sathı maili girersek belki o dönem gündeme gelebilir." dedi.

DEVLET BAHÇELİ'NİN "ANAYASA MAHKEMESİ KAPATILSIN" ÇIKIŞI

Bunun gündem değiştirmek için yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin gündemi ne? Milyonlarca işsiz var. Bunlar derdi AYM. Niçin? Gündem değiştirecekler. Getirsinler meclise bakalım. Bahçeli AYM ile uğraşacağına neden Uygur Türklerinin hakkını savunmuyor? Körü körüne bağlılık olmaz, deneme sınama yöntemiyle de devlet yönetilmez." dedi.

Babacan ise, "Bu son süreçte hükümet tarafından AYM Başkanı'na bir tehdit vardı. Bu kabul edilecek bir şey değil. Bizim yargımız işini yapacak hükümet de kendi işini yapacak. Gitsinler memleketin problemlerini çözmekle uğraşsınlar." ifadelerini kullandı.

ALİ EDİZER SORUSU

Kılıçdaroğlu konuyla ilgili, "Devlette liyakat sistemi çok önemlidir. Şu anda Türkiye'yi yöneten siyasal iktidarın gündeminde liyakat değil yandaşlık var. Bu devletin saygınlığına da gölge düşürüyor. Kim getirdi, kim götürdü üç aşağı beş yukarı hepimizin yakından izlediği bir olay." ifadelerini kullandı.

Bu olayların ülkeyi çıkmaza götüreceğini söyleyen Babacan ise, "Konu devlet yönetimiyse, üst düzey atamaysa burdaki kriterin sadece ehliyet ve liyakat olması lazım. Biz mülakat sisteminin tamamen kalkması gerektiğini düşünüyoruz. Ehliyet ve liyakata dayanmayan bir kamu personel sisteminin ülkeyi her alanda çıkmaza götüreceği açık." dedi.

DOLAR/TL KURUNDAKİ YÜKSELİŞ

Vaktinden önce seçim olacağını söyleyen Babacan, "MB 1 Ocak'tan itibaren yaklaşık 120 milyar dolarlık döviz müdahalesi var. Ne için? Kuru belirli seviyelerde tutmak için. Kur odaklı bir uygulama. Politika bile diyemiyorum adına. Günlük rastgele adımlardan bahsediyoruz. Paramızın değer kaybetmesi kötü yönetimin sonunda işin doğal akışında var. Tamamen çelişkilerle dolu tutarsız bir finans uygulamasından bahsediyoruz. Kurumlar itibarını kaybetmiş durumda. İşsizlik şu anda ülkenin 1 numaralı sorunu. Orta direk yıkılıyor. Bir ülkenin resmi rakamlarına güven olmaması felaket bir tablo. Güven olmayınca yatırım olmaz.

Er ya da geç vaktinden önce bir seçim söz konusu olacak. Ara seçimin kuralları var. Hızlı bir şekilde kendi teşkilatlandırmamızı oluşturmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

AdminAdmin